CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Derya Yanık'ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 6 Şubat depremlerindeki kayıp çocuklarla ilgili açıklamaları nedeniyle eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 6 Şubat depremlerindeki kayıp çocuklarla ilgili açıklamaları nedeniyle eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Nazlıaka, "Türkiye'yi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin ardından, Gaziantep Koordinasyon Sorumlusu olarak bölgeye gittim. O süreçte çok can yakıcı bir problemle karşı karşıya kaldık. Kayıp çocuklar… Yanık, kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarım nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğimi iddia etse de biz kendisinin o günlerde yaptığı çelişkili açıklamalarını unutmadık. Dönemin Bakanı, şimdi AKP Osmaniye Milletvekili olan Derya Yanık ile yargı önünde hesaplaşmaya hazırım" dedi.
CHP Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Gölge Bakan ve Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, eski Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın 6 Şubat depremlerindeki kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarına ilişkin kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı.
Nazlıaka'nın konuya ilişkin yazılı açıklaması şöyle:
"YANIK, HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK ETTİĞİMİ İDDİA ETSE DE KENDSİNİN YAPTIĞI ÇELİŞKİLİ AÇIKLAMALARI UNUTMADIK"
"Türkiye'yi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin ardından, Gaziantep Koordinasyon Sorumlusu olarak bölgeye gittim. Depremin yaşandığı illerden yükselen feryada tanıklık ettim. O süreçte çok can yakıcı bir problemle karşı karşıya kaldık. Kayıp çocuklar… Yanık, kayıp çocuklarla ilgili açıklamalarım nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğimi iddia etse de biz kendisinin o günlerde yaptığı çelişkili açıklamalarını unutmadık. Bir siyasetçi olarak, çocukların kaybolduğu veya farklı oluşum/tarikatlara teslim edildiği bilgileri her gün kamuoyuna yansırken sessiz kalamazdım, kalmadım da… Konuyu sürekli kamuoyu gündeminde tuttum. Depremde kurtarılan refakatsiz çocukların Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na teslim edilmesi gerektiğini, medya ve sosyal medya kanalıyla defalarca duyurdum. Deprem sonrası, çocukların tarikatlara ve cemaatlere teslim edilmesini engellemeye çalıştım. Partimiz, Meclis Grubu üzerinden çocuklarla ilgili iddiaların titizlikle incelenmesi için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nu harekete geçirdi.
"KAYIP ÇOCUK OLMADIĞINI SAVUNURKEN 5 YAŞINDAKİ DEPREMZEDE ÇOCUĞUMUZ HOLLANDA'DA BULUNDU"
Deprem sonrası Yanık'ın bütün açıklamalarını ve kamuoyuna yansıyan skandalları yakından takip ettim. Yanık, 8 Şubat'ta kayıp çocuk olmadığını iddia etti, daha sonra yoğun bakımda olduğu gerekçesiyle kimliği tespit edilemeyen çocukların olduğunu açıkladı. Ailesine teslim edilen, takipte olunan, bakanlık kurumunda olan çocuk sayıları açıklanmaya başlandı. İşte o zaman çelişkiler açığa çıktı. Bir tarafta 'Depremzede çocukların hiçbirini, herhangi bir üçüncü şahsa dernek, vakıf vs. çocuk teslimi diye bir şey söz konusu değil' denilirken diğer yanda Adıyaman'da cemaate ait bir köyde 1100 depremzede ve çocuğun bulunduğu gerçeği ortaya çıktı. Sonrasında yapılan açıklamalarda çocukların aileleriyle gitmiş olmasının suç teşkil etmediği savunuldu. Depremin üzerinden 1 ay geçtikten sonra, yapılan açıklamalarda kimliklendirme işleminin tamamlanamadığı itiraf edildi. Yetmedi, Yanık, çocukların önemli bir kısmının sağlık kuruluşlarında olduğunu varsaydıklarını söyledi. Kayıp çocuk olmadığını savunurken 5 yaşındaki depremzede çocuğumuz Hollanda'da bulundu. Yaşananlara ilişkin sorularımız yanıtsız bırakıldı.
"DÖNEMİN BAKANI, ŞİMDİ AKP OSMANİYE MİLLETVEKİLİ OLAN DERYA YANIK İLE YARGI ÖNÜNDE HESAPLAŞMAYA HAZIRIM"
Kadına yönelik şiddeti tolere edilebilir bulduğunu açıklayan Yanık'ın beni cinsiyetçi dil kullanmakla suçlaması gülünç olmuş. Bir televizyon programında kendisine 'Yanık Derya' dememden rahatsız olmuş. Sanırım incinmiş. Keşke kayıp çocuklarımızı bu kadar dert etseydi. Kaldı ki şikayete konu edilen 'yanık' kelimesi TDK'ya göre 'verimsiz', 'kaybolmuş doku' gibi anlamlar içeriyor. Mecazi olarak 'üzüntülü', 'dertli' gibi anlamlarda kullanılıyor. Asla cinsiyetçi bir gönderme içermiyor. Hayatını eşitlik mücadelesine adamış biri olarak benim cinsiyetçi bir dil kullanmam asla söz konusu olamaz. Dönemin Bakanı, şimdi AKP Osmaniye Milletvekili olan Derya Yanık ile yargı önünde hesaplaşmaya hazırım."