CHP'den Zeytinlikler İçin Miting: 'Toprağımızı Vermiyoruz'

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Muğla'daki 'Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı vermiyoruz' mitinginde zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını protesto etti. Fosil yakıtlar için yüz binlerce ağaç ve tarım alanının kaybına dikkat çekti.

HABER: Tenzile TAŞÇI / KAMERA: Akın KÜÇÜKKURTT

(MUĞLA) - CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Muğla Menteşe'de düzenlenen "Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı vermiyoruz" mitinginde ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede, "Yüz binlerce ağaç vardı, artık yok. Biz bütün bunları ne için yapıyoruz? Fosil yakıtlar ve linyit kömürü için yapıyoruz. İnanılır gibi değil" dedi.

Türkiye'nin 30 ilinden gelen köylülerin oluşturduğu "Toprağımızı Vermiyoruz Platformu", zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını da öngören 7554 sayılı torba yasayı protesto etmek için Muğla'da "Haklarımızdan vazgeçmiyoruz, toprağımızı vermiyoruz" mitingi düzenledi.

Mitinge katılan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

"Akbelen'de mahallenin içindeki görünüm ve yukarıya maden sahasına girdiğimizde görüntü birbirinden çok farklı. Maden sahasında gördüğümüz şudur: On binlerce dönüm araziyi metrelerce açmışlar ve istedikleri miktar ve kalitede de linyiti de zaten bulamamışlar. Bulduklarını çıkartmışlar ve orası derin bir doğa yarası gibi ortalıkta duruyor. Kim eğer orayı 'ıslah edeceğiz' diyor ise doğru söylemiyor çünkü o kadar kazınmış ki aşağıdan müthiş bir asidik toprak kalmış. On binlerce dönümlük alanın üzerine tarım toprağı getirip sermek demek, başka bir alanı bu sefer de tahrip etmek demek. Diyorlar ya 'maden alanını açarken oranın toprağını sıyırdık ve bir yerde sakladık'. Nerede sakladınız da biz göremiyoruz. O milyonlarca ton toprağın bir yerde saklanması mümkün değil. Orada bir köy vardı, artık yok. Orada bir dere vardı, artık yok. Orada bir dağ, bir tepe vardı, yüz binlerce ağaç vardı, artık yok. Yani biz bütün bunları ne için yapıyoruz? Fosil yakıtlar ve linyit kömürü için yapıyoruz. İnanılır gibi değil yani.

"Şirketle devlet bu kadar iç içe mi geçmiş?"

Bir normal vatandaş drone kaldırdığı zaman bunun ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle o dronelar çekiliyor. Örneğin Ankara'da, İstanbul'da drone kaldıramıyorsunuz. Ama burada bir şirket, ben bu partinin grup başkanvekili ve milletvekiliyim, yukarıdan bizi gözetliyor, belki yüz tanıması yapıyor, o toplantıda kimlerin olduğunu saptıyor. Ne hakları var böyle bir şeye? Asker misin polis misin? Yani şirketle devlet bu kadar iç içe mi geçmiş? İnanılır gibi değildi. Ama şunu söyleyeyim, Orada 90 yaşındaki kadından çocuklara kadar hepimiz el salladık, 'Biz buradayız' dedik. Adımızı bağırdık. Onlardan korkan onlardan kötü olsun.

"Herkes birleşiyor ve zeytin-maden yasasına karşı bir araya geliyorlar"

Cumhur İttifakı dışındaki siyasal partiler, sağından-soluna o şemsiyede yer alan herkes birleşiyor ve zeytin-maden yasasına karşı bir araya geliyorlar. Yetmiyor. Odalar, sendikalar, çevreci kuruluşların tamamı da burada. İşte tam olarak istediğimiz şey budur, birbirinin müktesebatına saygı göstererek bir amaç etrafında birleşmek. Bu memleketin aradığı, özlediği olgu bu. Kurtuluş da burada. Ben burayı düzenleyen bütün arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bizim de bir ölçüde emeğimiz oldu. Anayasa Mahkemesi sürecinden buraya kadar. Yapılan doğru nedeniyle herkesi kutluyorum."

Kaynak: ANKA / Güncel
title