CHP'den Üniversitelerdeki Baskılara Sert Tepki

CHP'den Üniversitelerdeki Baskılara Sert Tepki
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, üniversitelerde rektör atama yetkisinin Cumhurbaşkanı'na verilmesini ve buna bağlı ortaya çıkan baskıların, bilimsel özerkliğe saldırı olduğunu belirtti. Öğrencilerin ifade özgürlüklerine yönelik artan soruşturmalar ve disiplin işlemlerine dikkat çekti.

(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, "Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen, TBMM'nin geçtiğimiz haftalarda kabul ettiği torba yasa ile rektör atama yetkisi doğrudan Cumhurbaşkanı'na verilerek kayyım rektör rejimi resmileşti. Üniversitelerde seçim kaldırıldı, bilimsel özerklik ortadan kalktı. Bu düzenleme, üniversitelerin bilimsel özerkliğine açık bir müdahaledir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, universitelerde yaşanan soruşturmalara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, üniversite öğrencilerinin ifade ve örgütlenme özgürlüklerinin, 19 Mart Darbesi sonrası artan baskılarla ağır bir tehdit altında olduğurnu vurguladı. "İktidar, barışçıl protestolara katılan gençlere gözaltılar, tutuklamalar ve disiplin soruşturmalarıyla karşılık veriyor" diyen Kılıç, şunları kaydetti:

"Haziran başında Boğaziçi, Hacettepe, Galatasaray, Yeditepe, Koç gibi birçok üniversitede eşzamanlı başlatılan soruşturmalar, yüzlerce öğrencinin sadece protesto ve pankart açmaları nedeniyle hedef alındığını gösteriyor. Öğrenciler sadece kampüslerde değil, KYK yurtlarında da protestolara katıldıkları için soruşturmalarla ve hukuksuz yurt dışı edilmelerle karşı karşıya bırakılıyor. Bu, gençlerin anayasal hakları olan ifade ve barınma özgürlüklerine doğrudan saldırıdır. Üniversite yönetimleri, 'kamu düzenini bozmak' gibi muğlak gerekçelerle baskıyı meşrulaştırmaya çalışırken, kampüslerde çevik kuvvet ve sivil güvenlik güçlerinin varlığı artmakta, fiziksel müdahaleler ve temel hak ihlalleri yaygınlaşmaktadır.

"Bu uygulamalar münferit değil, sistematik bir sindirme politikasının parçasıdır"

Bu uygulamalar münferit değil, sistematik bir sindirme politikasının parçasıdır. Üniversiteler disiplin alanına, gençlik ise denetlenecek bir 'risk' olarak görülmekte; barınma ve burs hakları ise itaat karşılığı verilmektedir. Ayrıştırma politikalarıyla; forum yapanlar 'kamu malına zarar', yürüyenler 'huzuru bozmak', eleştirenler 'devlet büyüklerini tahkir'le suçlanmaktadır. Bu soruşturmalar sindirme politikasının adıdır. Unutulmamalıdır ki, baskıya boyun eğmek değil direnmek meşrudur. Gençlik, bu düzenin değiştirici öznesidir ve sesi asla susturulamayacaktır.

Gençler, akademik özgürlük ve eğitim üzerindeki bu baskı rejimini rektör atama yetkisini Cumhurbaşkanı'na vererek kurumsallaştırmaya çalışıyorlar.

"Üniversitelerde seçim kaldırıldı, bilimsel özerklik ortadan kalktı"

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen, TBMM'nin geçtiğimiz haftalarda kabul ettiği torba yasa ile rektör atama yetkisi doğrudan Cumhurbaşkanı'na verilerek kayyım rektör rejimi resmileşti. Üniversitelerde seçim kaldırıldı, bilimsel özerklik ortadan kalktı. Bu düzenleme, üniversitelerin bilimsel özerkliğine açık bir müdahaledir. Akademi, siyasi iktidarın sınırları içinde değil; özgür düşünce, eleştirel akıl ve bilimsel bağımsızlık temelinde var olabilir. Rektör atamalarının tek elde toplanması, üniversiteleri bilim değil, siyasi kadroların kontrolüne teslim etmektir. Bu durum, genç kuşakların özgür düşünme hakkına açık bir tehdittir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, gençlerin haklarını savunmak ve onların yanında olmak bizim temel sorumluluğumuzdur. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde gençlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Üniversitelerde demokratik, katılımcı ve özerk yönetim için verdiğimiz mücadeleyi asla bırakmayacağız."

Kaynak: ANKA / Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title