CHP'den Gelir İdaresi'ne Eleştiri: Vergi Bilgileri Üçüncü Şahıslarla Paylaşılmamalı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın vergi bilgilerini üçüncü kişilerle paylaşmasının etik ve hukuki açıdan sorunlar yaratacağını belirtti. Vergi mahremiyetinin korunmasının önemine dikkat çekerek, bu uygulamaların kamu güvenini sarsabileceğini vurguladı.
(ANKARA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, "Vergi bilgilerinin, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından üçüncü kişilerle paylaşılması, bu verilerin amaç dışı kullanımına neden olabilir. Gelir İdaresi Başkanlığı gibi bir kamu kurumunun, mali bilgileri üçüncü kişilerle paylaşması, kamu güvenini ciddi şekilde sarsabilir. Kişisel verilerin korunması hem etik hem de hukuki bir sorumluluktur" açıklamasını yaptı.
CHP Ticaret Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir, gelir tablosu, bilanço ve beyanname gibi verilerin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından kurum ve kuruluşla paylaşılmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Demir, şunları kaydetti:
"Bu tür uygulamalar, vergi mahremiyeti ve kişisel veri gizliliği ilkelerine aykırıdır ve tüzel kişilerin ticari sırlarının, rekabet avantajlarının ve itibarlarının zarar görmesine neden olabilir. Dolayısıyla, bu tür verilerin paylaşımının engellenmesinin hem yasal hem de etik açıdan önemli olduğunu değerlendiriyorum.
Vergi mahremiyeti, mükelleflerin ticari sırlarının, mali durumlarının ve kişisel bilgilerinin gizli tutulmasını sağlar. Bu durum, vergi sistemine olan güvenin korunması açısından son derece önemlidir. Mükelleflerin bilgilerinin korunması hem kişisel hem de ticari anlamda zarara uğramalarının önüne geçer.
Bir firmanın beyannamesinin, gelir tablosunun, bilançosunun veya diğer mali bilgilerinin, üçüncü şahıslarla muvafakat karşılığında veya para karşılığında Gelir İdaresi tarafından paylaşılması, vergi mahremiyeti ilkesine aykırıdır. Kanun maddesinde, bu tür bilgilerin gizli tutulması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Bu durum; gizlilik ihlali, güven erozyonu ve etik sorunları beraberinde getirecektir.
Bir tüzel kişinin gelir tablosu, bilançosu ve beyannamesi, şirketin ticari faaliyetlerini, mali durumunu ve ticari sırlarını ortaya koyduğu için, bu veriler de kişisel veri kapsamında değerlendirilmelidir. Gelir tablosu, bilanço ve beyanname gibi mali verilerin üçüncü kişilerle paylaşılması, tüzel kişinin ticari sırlarının ve rekabet avantajının ifşa edilmesine yol açabilir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bu tür verilerin çeşitli kurum ve kuruluşlarla paylaşılması, veri güvenliği açısından ciddi riskler doğurabilir. Özellikle, bu verilerin yeterli güvenlik önlemleri alınmadan paylaşılması durumunda, veri sızıntıları veya yetkisiz erişimler söz konusu olabilir. Vergi bilgilerinin, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından üçüncü kişilerle (her türlü kurum ve kuruluş) paylaşılması, bu verilerin amaç dışı kullanımına neden olabilir. Gelir İdaresi Başkanlığı gibi bir kamu kurumunun, mali bilgileri üçüncü kişilerle paylaşması, kamu güvenini ciddi şekilde sarsabilir. Kişisel verilerin korunması hem etik hem de hukuki bir sorumluluktur. Bu durum, tüzel kişiler açısından hukuki uyuşmazlıkların doğmasına da sebep olabilir. Mali verileri ve muhasebe kayıtlarını oluşturan, Gelir İdaresine bildiren meslek mensuplarının (muhasebeci, mali müşavir, yeminli mali müşavir gibi) yok sayılması aradan çıkartılmasını sağlar asıl veriyi oluşturan meslek mensuplarıyken değersizleştirilmesi sağlanmaktadır.
"Bu tür verilerin paylaşımının engellenmesi hem yasal hem de etik açıdan önemli"
Gelir tablosu, bilanço ve beyanname gibi verilerin Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından her türlü kurum ve kuruluşla paylaşılması, kişisel verilerin korunması ve veri güvenliği açısından ciddi sakıncalar doğurur. Bu tür uygulamalar, vergi mahremiyeti ve kişisel veri gizliliği ilkelerine aykırıdır ve tüzel kişilerin ticari sırlarının, rekabet avantajlarının ve itibarlarının zarar görmesine neden olabilir. Dolayısıyla, bu tür verilerin paylaşımının engellenmesinin hem yasal hem de etik açıdan önemli olduğunu değerlendiriyorum."