CHP'den 'Etki Ajanlığı' Düzenlemesiyle İlgili Açıklama
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen yasayı geri çektiklerini belirterek, bu yasanın Türkiye demokrasisine zarar verebilecek özelliğe sahip olduğunu ifade etti. Yasa, TBMM'de yapılan muhalefet sonucu iptal edildi.
ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "etki ajanlığı" düzenlemesinin geri çekilmesini değerlendirirken, "Kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen yasayı geri çektiler. Toplumsal muhalefet, basın organları, düşünürler, gazeteciler, bizim TBMM'de komisyonda yaptığımız direnç, dün genel kurul salonunda gösterdiğimiz dirençli muhalefet sonucunda etki ajanlığı düzenlemesini geri çekmek durumunda kaldılar... Bu yasa hiçbir hukukçunun içine sinmeyen ve herkesin kendine göre değerlendirebileceği bir yasaydı. ve son noktada AK Parti Grup Başkanvekilleri de bu yasayı 'tekrar değerlendirebileceklerini' söylediler. Umuyoruz ki böylesine kötü bir yasayı geri getirmezler" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, 23 maddeden oluşan Noterlik Yasa Teklifi'nde "etki ajanlığı" düzenlemesi olarak nitelendirilen ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk" bölümüne, "Devletin güvenliği veya siyasal yararları aleyhine suç işleme" başlığıyla yeni suç tanımı ekleyen 16'ıncı maddesinin geri çekilmesine ilişkin açıklamada bulundu. Emir'in açıklamaları şöyle:
"Kamuoyunda 'etki ajanlığı' olarak bilinen yasayı geri çektiler. Toplumsal muhalefet, basın organları, düşünürler, gazeteciler, bizim TBMM'de komisyonda yaptığımız direnç, dün Genel Kurul salonunda gösterdiğimiz dirençli muhalefet sonucunda 'etki ajanlığı' düzenlemesini geri çekmek durumunda kaldılar.
"Türkiye demokrasisine daha fazla zarar vermezler"
Bu yasa hiçbir hukukçunun içine sinmeyen, öngörülemez, hiçbir kesinlik içermeyen ve herkesin kendine göre değerlendirebileceği bir yasaydı. ve son noktada AK Parti Grup Başkanvekilleri de bu yasayı 'tekrar değerlendirebileceklerini' söylediler. Umuyoruz ki böylesine kötü bir yasayı bir daha getirmezler. Böylesine Türkiye demokrasinini geriye götürecek, her bir savcının elinde bir kılıca dönüebilecek böylesine bir yasayı geri getirmezler. Böyle bir yasa kabul edilemezdi, öngürülemezdi, kesinlik içermiyordu. Her bir savcının, her bir hakimin kendi görüşlerine göre kullanabileceği ve bağımlı yargının elinde gerçekten; siyasi örgütler, yabancı kuruluşlar, basın organları, siyasetçiler, herkes üzerinde baskı aracına dönüşebilecek bir yasaydı. Umarız buna benzer bir yasa getirmezler ve Türkiye'nin demokrasisine daha fazla zarar vermezler."