CHP'den Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü Açıklaması
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, çocuk işçiliğinin artışına dikkat çekerek, 2025'in 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı' olarak ilan edilmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların çalışma koşulları ve yoksulluk sorunlarına ilişkin verileri paylaşan Nazlıaka, MESEM uygulamasının çocuk işçiliğini yaygınlaştırdığını ifade etti.
(ANKARA)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Her dört çocuktan biri çalışmak zorunda kalıyorsa, çocuklar iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyorsa, MESEM adı altında çocuk emeği sömürülüyorsa, TÜİK verileri çocukların yeterli beslenemediğini ortaya koyuyorsa, 2025 yılı 'Aile Yılı' değil, 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı' ilan edilmeliydi" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı. Nazlıaka, şunları kaydetti:
"Bugün, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü. Her yıl Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından çocuk işçiliğiyle mücadele amacıyla anılan bu özel gün, ne yazık ki Türkiye'de çocuk emeğinin sömürüldüğü, çocukların ölümüne 'kader' denildiği bir gerçekliğin ortasında karşılanıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, sadece 2025 yılının ilk 5 ayında en az 29 çocuk işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. Okulda olması gereken, oyun oynaması gereken bu çocuklar, AKP iktidarının politikaları nedeniyle hayatlarını kaybetmiştir. Oysa iktidar, 2025'i 'Aile Yılı' ilan ederek aileyi koruyormuş gibi yaparken; aileleri yoksulluğa, çocukları işçiliğe mahküm eden politikalar üretmektedir. 2025 'Aile Yılı' değil 'Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı' ilan edilmeliydi. Gerçek aile politikası, çocukları yaşamda tutacak sosyal politikalarla güçlendirmektir. Yoksulluk, bu ülkede çocuklara miras bırakılan bir kader haline gelmiştir. Her dört çocuktan biri çalışmak zorunda kalıyorsa bu ülkenin çocuk işçiliğiyle mücadele değil, çocuk emeğini adeta kurumsallaştırmaya yönelik bir politika izlediği açıktır.
"MESEM kapsamında çalışırken yaşamını yitiren çocuk sayısı en az 11'dir"
Özellikle Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) uygulaması, çocuk işçiliğini meşrulaştıran ve yaygınlaştıran bir sistem haline gelmiştir. Yaklaşık 1,5 milyon öğrenci MESEM'e kayıtlıdır ve bunların yaklaşık 300 bini 18 yaş altı çocuklardır. Bu sistemde, çocuklar 'eğitim' adı altında haftanın dört günü ucuz işgücü olarak çalıştırılmakta, can vermektedir. Şu ana kadar MESEM kapsamında çalışırken yaşamını yitiren çocuk sayısı en az 11'dir.
TÜİK verilerine göre, çocukların işgücüne katılım oranı 2024 itibarıyla yüzde 24,9'a ulaşmış; yani her 4 çocuktan 1'i çalışmaktadır. Bu oran, 2022'de yüzde 18,7, 2023'te yüzde 22,1'di. Çocuk işçiliği hızla artarken, iktidar film izler gibi izlemekte; çözüm üretmek yerine bu tabloyu derinleştiren adımlar atmaktadır.
Aynı şekilde çocuk yoksulluğuna ilişkin veriler, çocukların beslenme ve gelişim açısından da derin bir eşitsizlikle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Çocukların yalnızca yüzde 12,7'si her gün et, tavuk ya da balık tüketebiliyor; yüzde 10,9'u baklagilleri (fasulye, nohut, mercimek) her gün tüketebiliyor. Sadece yüzde 33'ü her gün sebze, yüzde 50,5'i ise meyve tüketebiliyor. Her gün tahıl ürünleriyle (ekmek, makarna vb.) beslenen çocukların oranı ise yüzde 62,4. Hayvansal süt ürünlerini her gün tüketebilen çocuk oranı yüzde 57,8. Bu veriler 2022 yılına ait.
"Türkiye'nin çocuk işçiliği karnesi ise AKP'nin zihniyet sorunudur"
TÜİK, çocukların yaşam koşullarına dair daha güncel bir araştırmayı 2,5 yıldır yayınlamamaktadır. İktidar verileri gizleyerek gerçekleri yok saymaya çalışmaktadır. Oysa çocuklar her gün daha derin bir yoksulluğa, daha büyük bir eşitsizliğe uyanıyor. Türkiye'nin çocuk işçiliği karnesi ise AKP'nin zihniyet sorunudur. Son 12 yılda en az 766, AKP döneminde en az bin 921, 2013'ten bu yana 18 yaşında olan en az 212 çocuk işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir.
"Çocukların sesi olmaya devam edeceğiz"
CHP olarak biz, çocukları işgücü değil; hak öznesi olarak görüyoruz. Çocuk işçiliğiyle mücadelede kararlılıkla şunları savunuyoruz. Çocuk işçiliğini teşvik eden MESEM gibi uygulamalara son verilmelidir. Kamusal, nitelikli, parasız eğitim tüm çocuklar için bir hak olarak sağlanmalıdır.• Çocuk işçiliğine ekonomik gerekçelerle başvurmanın önüne geçilmelidir. Çocuk koruma sistemleri güçlendirilmeli, denetimler artırılmalı, yasa ihlallerine sıfır tolerans uygulanmalıdır. İş cinayetlerine karşı kapsamlı iş sağlığı ve güvenliği reformları yapılmalıdır.Çocukların yoksullukla boğuşmadığı, ölmediği, çalışmak zorunda kalmadığı bir Türkiye mümkündür. CHP olarak çocukların insanca yaşayabileceği bir gelecek için mücadelemizi sürdürecek, çocukların sesi olmaya devam edeceğiz."