Haberler

CHP'de Eski Parlamenterlerden Oluşan İmece Platformu Devrede: Tek Adam Yönetimine Özenme...

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Kurultayında aralarında parti geçmişine damgasını vurmuş Ali Topuz, Orhan Birgit, Uluç Gürkan, Memduh Ekşi, Mete Tan ve Hayrettin Uysal gibi eski parlamenterlerin bulunduğu İmece Platformu 55 sayfalık bir manifestoyla 2015 seçimleri öncesinde parti içi demokrasi çağrısı yaptı.

CHP Kurultayında aralarında parti geçmişine damgasını vurmuş Ali Topuz, Orhan Birgit, Uluç Gürkan, Memduh Ekşi, Mete Tan ve Hayrettin Uysal gibi eski parlamenterlerin bulunduğu İmece Platformu 55 sayfalık bir manifestoyla 2015 seçimleri öncesinde parti içi demokrasi çağrısı yaptı. Eski parlamenterlerin oluşturduğu İmece Platformu, "Baskıcı bir yönetim anlayışı, tüzüğe aykırı davranışlar ve tek adam yönetimine özenme yaklaşımları, CHP'yi antidemokratik bir yapıya taşımıştır" iddiasında bulundu.

-ANKARA'DA KAMP KURANLAR KİMLER?-

Ankara'da kamp kurup Kurultay için kulis faaliyetinde bulunan eski parlamenterlerin oluşturduğu İmece Platformu'nda şu isimler bulunuyor: Ayhan Altuğ, Erdoğan Bakkalbaşı, Orhan Birgit, Vahit Çalın, Mustafa Doğan, Ali Haydar Erdoğan, Zeki Eroğlu, Uluç Gürkan, Memduh Ekşi, Sami Kumbasar, Doğan Öztunç, Cengiz Özyalçın, Hikmet Savaş, Cemal Seymen, Ali Topuz, Mete Tan, Metin Tüzün, Hayrettin Uysal, Ali Kaya, İbrahim Özdiş.

-"PARTİYE METİN YAZARLARI ALINSIN"-

"Kuruluşlarının 91'inci Yılında CHP ve Türkiye İçin Demokratikleşme Doğrultusunda Yenileşme ve Değişim - Yöntem ve Öneriler" başlıklı manifestoda özetle şu görüşler dile getirildi.

"-CHP ilk iş olarak; kuruluş ilkelerine, yaratılmış olan devrimci değerlerine ve çağdaş uygarlığa yönelmiş hedeflerine bağlı kalarak, kendi içinde hızla demokratikleştirilmeli, kendi doğrultusunda sürekli yenileşme ve değişime açık, yaygın ve etkin bir örgüt yapısına kavuşturulmalı, yeni ve çağdaş bir siyaset vizyonu ortaya koymalıdır. Bu amaçla, CHP'nin "altıok' la belirlenmiş temel ilkeleriyle, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine dayandırılan CHP programının; yeni ve çağdaş bir siyaset vizyonuna ufuk açacak içerikte, derinlik ve genişlik kazandırılacak biçimde yenilenmesi sağlanmalıdır.

-Türkiye'nin kronikleşmiş siyasal ve sosyal sorunlarının çözüm yoluna girebilmesi, demokratikleşmiş ve "demokratik sol' doğrultuda yenileşerek yeni bir vizyon ortaya koyabilmiş bir CHP ile mümkündür.

-Gençlerimizin "Gezi Eylemleri' sırasında ortaya koydukları tavır ve direniş, küresel ölçekte yarattığı yüksek düzeydeki duyarlılık yanında, ülkemizde de çok önemli, siyasal ve toplumsal tartışmalara ve gelişmelere neden olmuştur.

-CHP ikinci iş olarak; Devletimizin, Cumhuriyetimizin ve CHP'nin kuruluşlarından başlayarak günümüze kadar uzanan, inişli çıkışlı, bunalımlı ve tartışmalı tarihsel gelişimlerini, özeleştiri ortamında nesnel olarak kapsamlı bir analize dayanarak değerlendirilmeli, günümüze ve geleceğimize bu değerlendirmeyi de göz önünde bulundurarak bakmalıdır. 18. Olağanüstü Kurultay, bu haliyle hem CHP için hem de CHP'liler için zaman ve enerji kaybına neden olacaktır. Buna rağmen bu Kurultay, kapsamlı bir Tüzük ve Program değişikliği gündemiyle, 2014 yılı içinde mümkün olabilecek en erken bir tarihte, 19. Olağanüstü Kurultayın toplanması talebini ortaya koyabilir. Ya da Sayın Genel Başkan gecikmeden, Kurultay süreci içinde, bu doğrultudaki beklentileri olumlu karşıladığını ifade edebilir. İşte bu olasılıklardan her hangi birisi gerçekleşecek olursa, 18. Olağanüstü Kurultay da, çok anlamlı ve çok yararlı bir gelişmenin önünü açmış olacaktır.

-CHP, Atatürk'ün düşünceleri ve amaçları doğrultusunda kendisini sürekli olarak yenileyip geliştirerek, güçlendirmeli ve iktidar olmalıdır ki, ülkemiz ve halkımız, art niyetli iktidarlardan ve kötü yönetimlerden kurtulabilsin.

-Ne yazıktır ki, ülkemizdeki bütün partiler gibi CHP'de hem yapılanma açısından hem de işleyiş açısından yeterli düzeyde demokratik bir parti sayılamayacak konumdadır. CHP bu duruma, son 20 yıl içinde kurultaylarımıza dayatılan ve baskıcı bir ortamda yeterince tartışılmadan, oldubittilerle gerçekleştirilen tüzük değişiklikleriyle getirilmiştir. Baskıcı bir yönetim anlayışı, tüzüğe aykırı davranışlar ve tek adam yönetimine özenme yaklaşımları, CHP'yi antidemokratik bir yapıya taşımıştır. Böylelikle üye hukuku çiğnenmiş, örgüt birimlerinin yetkileri sınırlandırılmış, parti içi demokrasi yok edilmiş, bütün yetkiler Genel Merkezde ve Genel Başkan'da toplanmış, bir süre öncesine kadar Genel Başkanlık için demokratik yarışma ortamı bile ortadan kaldırılarak, tek adam yönetimi oluşturulmak istenmiştir.

-Son yıllarda Genel Başkanlık seçimi başta olmak üzere bazı konularda iyileştirmeler yapılmış olsa da bu değişiklikler CHP'nin demokratikleştirilmesi için asla yeterli sayılamaz.

-Zaman çok daralmıştır. 2015 yılının Haziran ayında Milletvekili Genel Seçimleri yapılacaktır. Bu seçimlere giderken CHP örgütünün ayağa kaldırılması, iktidar olabileceğine inanan, heyecanlı ve dinamik bir duruma taşınması gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu, parti içi demokrasiyi bütün boyutlarıyla sağlayacak tüzük değişikliklerini ve CHP olarak Türkiye için ön gördüğümüz, "Barış içinde yeniden yapılanma, demokratikleşme ve kalkınma' önerlerimizi karara bağlayacak bir olağanüstü Kurultay toplamaktır.

-Yeni teknik ve yeni teknolojik olanaklar kullanılarak, yüksek nitelikli uzmanlar ve yardımcı elemanlar bulundurularak ve çağdaş bir yönetim

anlayışı sergilenerek, yenileşme ve değişim Genel Merkez'den başlatılmalıdır. Genel Başkanın ve gerektiğinde parti sözcülerinin konuşmaları için uzman metin yazarlarından yararlanmak üzere bir grup oluşturulmalıdır. Bakanlıklarla bağlı kuruluşlarını ve devlet kurumlarını izlemek üzere, gölge kabine gibi sürekli çalışacak bir merkez oluşturulmalıdır.

-Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu adına ayrı bir liste ile Genel Başkanın Parti Meclisine bir anlamda kontenjan adayı önermesi uygulaması, bu güne kadar kötüye kullanılmıştır. Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu ile hiçbir ilişkisi olmayan sıradan partililer bu listeye alınmış ve bu durum geniş tartışmalara neden olmuştur. Bu uygulama kaldırılmalı, Araştırma Enstitüsü olarak kurumlaştırılmalıdır.

-Parti Meclisi daha kısa aralıklarla toplanmalıdır. Önemli konularda Parti Meclisi Bildirileri yayınlanmalıdır. Parti Meclisi siyasi değerlendirmelerin ve siyasi kararların odağı haline getirilmelidir. TBMM Parti Grubu, her hafta kapalı olarak toplanmalı ve görevleri çerçevesinde çalıştırılmalıdır. Eski Bakanların, eski Parlamenterlerin, eski İl Başkanlarının ve eski Belediye Başkanlarının; deneyimlerinden ve birikimlerinden her

düzeyde yararlanılmalıdır. Milletvekilleri ve eski parlamenterler, genel merkezdeki destek birimlerinde görevlendirilmelidir.

-Kurultayda ve kongrelerde seçimler için "blok liste' uygulaması kaldırılarak, bütün adayların alfabetik sıraya göre isimlerinin yazıldığı "çarşaf liste' uygulaması zorunlu hale getirilmelidir.

-Parti meclisinde verimli ve etkili bir çalışmaya olanak tanımak amacıyla, parti meclisine aday olma ölçütleri getirilmeli ve parti meclisi üye sayısı azaltılarak makul bir düzeye indirilmelidir.

-Genel Başkanlık ve Merkez Yönetim Kurulu iki ayrı parti organdır. Genel Başkan MYK'ya Başkanlık eder. Genel Başkanın yokluğunda MYK'ya, Genel Sekreter Başkanlık etmelidir.

-Bütün seçimlerde adayların neredeyse tamamı, "merkez yoklaması" ile seçilir hale getirilmiştir. Bu durum, sosyal demokrat bir parti için kabul edilemez bir durumdur. Öncelikle üyelik düzeni sağlıklı bir yapıya kavuşturularak, adaylar zorunlu haller dışında "önseçim' yöntemiyle belirlenmelidir. Zorunlu hallerde yapılacak "merkez yoklaması' için de parti örgütünün ve seçmen eğilimlerinin dikkate alınacağı yeni bir yöntem oluşturulmalıdır.

-Seçim bölgelerinin özelliklerine ve büyüklüklerine göre, yerel seçimler için il ve ilçe yönetim kurullarına yüzde 10 oranını geçmemek üzere, Milletvekili seçimleri için yüzde 5 oranını geçmemek üzere Genel Merkeze "kontenjan adayı' belirleme yetkisi verilmelidir.

-Milletvekili genel seçimlerinde Parti Meclisi Üyeleri, Yerel Seçimlerde İl ve İlçe Başkanları ile İl ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, merkez yoklamasına katılamaz, kontenjandan aday gösterilemez. Kontenjan adayları ve merkez yoklamasında belirlenecek adaylar; gizli oy ve açık sayım yöntemiyle belirlenir."

-İMECE'YE GÖRE CUMHURİYETİN İLK YILLARI VE DARBELER-

İmece Platformu, Cumhuriyetin ilk yıllarıyla ilgili, "Kuşkusuz bu birinci dönemin kendine özgü koşullarına göre de yanlışları, eksiklikleri ve eleştirilecek pek çok yanı vardır. Ancak yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumlaşması ve demokrasi yolunda ilerleyerek çağdaş uygarlık hedefini aşma amacına yönelmesi açısından 1950'de ulaşılan başarı düzeyi, minnetle ve şükranla anılacak büyüklüktedir" denildi.

Askeri müdahalelerle ilgili olarak ise "Demokrasilerde askeri müdahalenin yeri yoktur. Keşke bir askeri müdahale olmasaydı. Bir askeri müdahalenin yapılacağı, açık seçik görülürken ve bilinirken, keşke DP yöneticileri bir "erken seçim' kararı alabilselerdi. Çünkü 26 Mayıs 1960 tarihinde yaşanan kargaşa ve bunalım öyle devam edemezdi" tanımı yapıldı.

İmece, 27 Mayıs'ın biri olumsuz, biri de olumlu, iki önemli sonucu olduğunu belirterek, "Bu iki sonuç bir arada değerlendirilerek gelecek için yararlanılabilecek dersler çıkarmak gerekir. Olumsuz sonuç: haksızlık ve acılara neden olan "Yassıada Mahkemeleri', olumlu sonuç ise: Türkiye'de demokratikleşmenin önünü açmış olan "1961 Anayasası' olmuştur" dedi.

-"PARALEL YAPI"-

İmece manifestosunda "Yürürlükteki Anayasamız ve son 12 yıl içinde AKP'nin yaptıkları, göz önünde bulundurulduğunda, günümüzdeki AKP; Devletin içine yerleşmiş gerçek bir "paralel yapı' dır. AKP'nin paralel yapı olarak işaret ettiği yapı ise paralel yapı olan AKP'nin paralelidir" iddiasında bulunuldu ve şöyle denildi:

"Paralel Yapı'nın "alaylı'ları, önce "mektepli'leri Devletin kurumlarına yerleştirerek Devleti ele geçirdi. Daha sonra da, istediği kişileri bu "mektepli'ler eliyle itibarsızlaştırdı, etkisizleştirdi ve tasfiye etti. Şimdi de "mektepli'leri tasfiye etmeye sıra gelmiş oldu. Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz, 1980 yılından bu yana, giderek artan bir yoğunlukta çarpıtılarak ve yozlaştırılarak, devletin bütün kurumları çürütülmüştür."

Kaynak: ANKA / Güncel
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Erdoğan başkanlığında toplanıyor

Milyonların gözü bu toplantıda! Masada asgari ücret zammı var

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

İstanbul'da katliam: 4 kişiyi öldürüp intihar etti

4 kişiyi öldürüp canına kıydı! İntihar anı kamerada

17 yaşındaki genç yemek yerken başından vuruldu

17 yaşındaki genç yemek yerken başından vuruldu

title