CHP, Can Atalay kararıyla ilgili Meclis Başkanı'na çağrıda bulundu
CHP, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararıyla ilgili olarak Meclis Başkanı'na olağanüstü toplantı çağrısı yapmasını talep etti.
Haber: DUYGU NİL ÖZER/ Kamera: DURSUN ALKAYA
(ANKARA) - TBMM Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay kararıyla ilgili, "Öncelikli görev Meclis Başkanlığına aittir. Meclis Başkanı kendiliğinden ve derhal Resmi Gazete'de yayınlanan karar uyarınca Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmalıdır" dedi. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş bu yönde bir çağrı yapmazsa CHP olarak gerekli girişimde bulunacaklarını vurgulayan Karaca, "Biz bu hukuksuzluğa, Anayasa tanımazlığa, hukuk garabetine göz yumamayız. O zaman CHP grubu olarak Genel Merkez nezdinde yetkili organlar bu konuda gereken açıklama ve girişimleri yapacaklardır" dedi.
Anayasa Mahkemesi'nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın TBMM Genel Kurulu'nda Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin kararı okunarak milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin kararının gerekçesi Resmi Gazete'de bugün yayımlandı. AYM, açıkladığı gerekçeli kararla Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesinin "yok hükmünde" olduğunu belirtti. Karara ilişkin açıklamalarda bulunan TBMM Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, şunları söyledi:
"Öncelikle Şubat ayında Anayasa Mahkemesi kararı kısa karar açıkladığı zaman zaten TBMM'de Can Atalay'ın kararının okunmasının 'yok hükmünde' olduğuna ilişkin bir kısa karar vermişti. Anayasa kararlarının yürürlüğe girebilmesi için Resmi gazetede yayınlanması gerekiyor. Ben bu konuda bir eleştiri getirmek istiyorum. Can Atalay hakkında kısa karar açıklanalı 5 ay 10 gün oldu. 5 ay 10 gün boyunca Resmi Gazete'de bu kararın yayınlanmamış olması temel hak ve özgürlüklerin en ağır şekilde ihlalidir. Can Atalay'a oy vererek Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne milletvekili olarak gelmesini sağlayan 70 binin üzerindeki Hataylı seçmenin iradesinin yine hukuk yoluyla gaspı demektir. Hukukun bittiği yerde demokrasi olmaz. Demokrasinin güçlenmesi hukukun üstünlüğüne bağlıdır. Bu nedenle ben bu kadar geciktirilmesinin de ciddi bir hak ihlali olduğunun altını çizmek istiyorum.
"Meclis Başkanı olağanüstü toplantı çağrısı yapmalıdır"
Kararın içeriğine gelince; Anayasa Mahkemesi aslında hem TBMM Başkanlığına hem saraya hem de sarayı temsil eden Adalet Bakanına ve diğerlerine, iktidar temsilcilerine hukuk dersi vermiş. Hukukun üstünlüğü vurgusu yapıyor, bu vurgunun AYM tarafından yapılmış olmasını da kıymetli buluyorum. Anayasa Mahkemesi, anayasaya uyulmamasını, yok sayılmasını ciddi şekilde eleştiriyor. Bu vurguyla da Meclis'teki kararın okunması işlemini 'yok hükmünde' olduğunu söylüyor. O zaman ne yapmak gerekiyor; o gün o kararı okutan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un derhal Meclis'in üzerindeki bu hukuksuz ve yok hükmündeki kararın gölgesini ortadan kaldırmak için olağanüstü toplantı çağrısı yaparak Can Atalay'ın kararının tekrar okutulması ve yeniden milletvekilliği hakkına kavuşmasını ve Anayasa'nın yerle bir edildiği bu ucube kararları ortadan kaldıracak bir işlemi hayata geçirmesi gerekiyor.
"Biz CHP olarak bu hukuk garabetine göz yumamayız"
Ayın 15'inde Filistin Devlet Başkanının TBMM'de konuşma yapabilmesi için bir olağanüstü çağrı var. Ben de buradan Meclis Başkanlığı'na bir çağrıda bulunarak o gün Can Atalay kararının da okutularak derhal Meclis'in üzerindeki bu hukuksuzluk gölgesinin kaldırılmasını talep ediyorum. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel ile de konuyu paylaştım. Onun da aynı düşüncede olduğunu ifade etmek isterim. Öncelikli görev Meclis Başkanlığına aittir. Meclis Başkanı kendiliğinden ve derhal Resmi Gazete'de yayınlanan karar uyarınca Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmalıdır. Can Atalay'ın bugüne kadar gaspedilen haklarını ve Hataylı yurttaşlarımızın iradesini yok sayan hukuksuzluğa son vermesi için toplantıya çağırarak kararın okutulması ile bu haklara kavuşmasını sağlamalıdır. Eğer Meclis Başkanı bu çağrıyı yapmazsa CHP olarak biz bu hukuksuzluğa, Anayasa tanımazlığa, hukuk garabetine göz yumamayız. O zaman CHP grubu olarak Genel Merkez nezdinde yetkili organlar bu konuda gereken açıklama ve girişimleri yapacaklardır."