Cezayir'de "Osmanlı Mirası" Sempozyumu Başladı
CEZAYİR (AA) – Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle düzenlenen "Farklı Bakış Açıları ile Cezayir'deki Türk-Osmanlı Dönemi ve Mirası" sempozyumu Cezayir'in başkenti Cezayir'de başladı.
CEZAYİR (AA) – Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ile Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) desteğiyle düzenlenen "Farklı Bakış Açıları ile Cezayir'deki Türk-Osmanlı Dönemi ve Mirası" sempozyumu Cezayir'in başkenti Cezayir'de başladı.
Cezayir 2 Üniversitesi'nin düzenlediği sempozyuma Türkiye'den Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Prof. Dr. İdris Bostan, Prof. Dr. Ahmet Kemal Çelebi, Prof. Dr. Muhsin Kadıoğlu, Prof. Dr. Okay Sütçüoğlu, Prof. Dr. Yasemin Nemlioğlu, Prof. Dr. Birol Kovancılar ve Prof. Dr. Emrah Sefa Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 54 Türk ve Cezayirli akademisyen katılıyor.
Türkiye'nin Cezayir Büyükelçisi Mehmet Poroy, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada etkinliğin iki ülkenin tarihine ve iş birliğine katkı sağlayacağını ifade ederek, katılımcı ve destek veren kuruluşlara teşekkür etti.
Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çelebi de ortak tarihi bulunan Türk-Cezayir ilişkilerinin önemine dikkati çekerek, bu tür etkinlikler sayesinde ilişkilerin gelecek nesillere aktarılabileceğini kaydetti. Çelebi, sadece tarihi değil, disiplinler arası çalışmalara da ihtiyaç olduğunu belirterek iki ülke ilişkilerin daha hızlı gelişeceğinin altını çizdi.
Cezayir Milli Arşiv Genel Müdürü Prof. Dr. Abdül Mecid Chikhi de "İki ülke araştırmacılarının tarihi birlikte yazması gerek." dedi. İki ülke araştırmacılarının birlikte çalışmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Chikhi, karşılıklı arşiv çalışmalarının yapılmasını desteklediklerini söyledi.
Türkiye'nin Cezayir Büyükelçiliği'nin de desteklediği iki günlük sempozyumda Türk ve Cezayirli akademisyenler, Türk-Cezayir ilişkilerinin yanı sıra Cezayir'deki Osmanlı eserleri hakkında bildiriler sunulacak. Sempozyum, Türk ve Cezayirli akademisyenlerin ortak hazırlayacağı sonuç bildirisinin açıklanmasıyla sona erecek.
"Fransız sömürge döneminde tarih çarpıtılmış"
Açılışın ardından AA'ya açıklama yapan Büyükelçi Poroy, Cezayir'de bu tür konferans ve sempozyumların yapılmasını desteklediklerini söyledi.
Poroy, Türkiye'nin Cezayir ile 300 yılı aşkın ortak geçmişi olduğunu belirterek "(Fransız sömürge döneminde) Osmanlı'nın her türlü kültürel mirası ve izi silinmiş. Tarihi gerçekler çarpıtılmaya, karalanmaya çalışılmış." dedi.
Bu tür sempozyumlar sayesinde o dönemin tarihi ve gizli kalmış unsurlarının hem Türk hem de Cezayir tarafı için aydınlığa kavuşacağına işaret eden Poroy, bu çalışmalarla ikili ilişkilerin de geliştiğini söyledi.
Poroy, Cezayir'de yapılan çalışmaların sadece bu tür sempozyumlarla sınırlı olmadığını, TİKA'nın gözetiminde Osmanlı mirası Keçiova Camisi'nin restorasyonun tamamlandığını anlattı.
Keçiova Camisi'nin Cezayir'in modern tarihinde sembolik önemini olduğunu ifade eden Poroy, "Osmanlı dönemine ait bir caminin restorasyonu Türkiye tarafından tamamlanmış oldu. Bu da ikili ilişkilerimizi güçlendiren önemli bir adım teşkil etti." İfadelerini kullandı.
"Akademik çalışmalar Batı kaynaklı"
TİKA Cezayir Program Koordinatörü Orhan Aydın, Türkiye-Cezayir ilişkileri ve ortak tarihe ışık tutacak akademik çalışmaların yeterli olmadığını belirtti.
Aydın, birçok akademik çalışmanın Batılı kaynaklardan yapıldığına dikkati çekerek bu tür etkinlikler sayesinde tarafların birbirinin tarihini daha iyi anlayacağını ifade etti.
Sempozyuma katılan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma da karşılıklı sempozyum ve konferanslar vesilesiyle iki ülkeden araştırmacıların bir araya gelmesinin güzel bir gelişme olduğunu söyledi.
Sırma, 1967'de Cezayir'e ilk geldiğinde Osmanlı'ya yönelik emperyalist bir bakış açısı fark ettiğini ancak akademik çalışmalar sayesinde bu bakışın değiştiğini gördüğünü anlattı.
Sempozyumun açılışının ardından Büyükelçi Poroy ve akademisyenler, TİKA'nın Cezayir 2 Üniversitesi için yaptırdığı dil laboratuvarının açılışını yaptı.
Açılışın ardından, "Osmanlı Arşivlerinde Cezayir" adlı sergi açıldı. Arşiv belgelerinin yer aldığı sergiye Cezayirli akademisyen ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.