Cezaevinde İntihar Eden Yarbay Çakmak'ın İfadesi İddianamede

15 Temmuz darbe girişiminde Samandıra gişeler ile Kartal köprüsünü tutan 30'u tutuklu 117 darbeci asker hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İsmail Uçar koordinesinde Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcıları Hikmet Pak ve Bülent Başer tarafından hazırlanan iddianame 376 sayfadan oluşuyor. Şüpheli askerler hakkında, "Darbeye teşebbüs" suçundan 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan ise 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede darbeci askerlerin ateş etmesi ve araçla çarpması sonucu yaralanan 11 kişi de müşteki olarak yer aldı. Bu kişilerin yaralanmasına neden olan darbeci askerler hakkında "Kasten yaralama" suçundan da ayrıca cezalandırılmaları talep edildi.

TALİMATI VEREN ALBAY BYLOCK KULLANICISI ÇIKTI

İddianamede Samandıra gişelere ile Kartal Köprüsü ve E-5 karayoluna giden askerlerin Sancaktepe'de bulunan 23. Motorlu Piyade Alay Komutanılığı'nda görevli askerler olduğu, Alay Komutanı Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse'nin emri üzerine hareket ettikleri kaydedildi. İddianamede Albay Özköse'nin "Yurtta Sulh" isimli whatsApp grubunda yer aldığı ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün şifreli mesajlaşma programı olan "Bylock" kullanıcısı olduğu vurgulandı.

İddianamede darbe kalkışması kapsamında Sancaktepe'deki alaydan, aralarında zırhlıların da bulunduğu 15 askeri araçla çıkan darbeci askerlerin önemli kara yolu geçiş noktalarından olan Kartal Köprüsü ve Samandıra Gişelerini kontrol altında tutmakla görevlendirildiği belirtildi.

DARBE BAŞARISIZ OLUNCA KİMİSİ OLAY YERİNDE YAKALANDI KİMİSİ İSE BAŞKA BİRLİKTE 4 GÜN SAKLANDI

Samandıra Gişeleri'ne giden askerlerin kolluk güçlerinin müdahalesi ve vatandaşların tepki üzerine bulundukları yerden ayrılarak saat 02.30 sıralarında 23. Motorlu Piyade Alayına geri döndükleri, Kartal Köprüsü E-5 Karayoluna giden 98 askerden bir kısmının kolluk kuvvetlerince Kartal Köprüsü mevkiinde yakalandıkları, bir kısmının birliğe döndüğü, 21 askerin ise olay yerinden ayrılarak Tuzla Piyade Okuluna girdikleri ve 4 gün sonra orada olduklarının anlaşılması üzerine yakalandıkları, 42 askerin de Maltepe'de girdikleri askeri lojman olarak kullanılan Manolya Sitesi'nin otoparkında sabahladıktan sonra ihbar sonucu yakalandıkları belirtildi.

DARBECİLER AYNI KİŞİYİ HEM ASKERİ ARAÇLA ÇARPARAK HEM DE SİLAHLA ATEŞ EDEREK YARALADI...

İddianamede Kartal Köprüsü üzerinde sıkışan darbeci askerlerin kaçmak için araçlarıyla halkın arasına daldıkları ortaya çıktı. Bu şekilde 100 metre kaçabilen darbecilerin bir kişiyi altına aldığı ileri geri manevra yaparak da 4 kişiyi çarpıp yaraladıkları kaydedildi. Bu durum üzerine toplanan kalabalığın askeri aracın camlarını kırdığı ve içindeki darbecileri çıkararak polise teslim ettikleri anlatıldı. Ancak Rüstem Üstünel ile Murat Atmaca isimli askerlerin bu kez silahlarıyla direndiği ve silahını ateşleyen Rüstem Üstünel'in burada polis memuru Aydoğan Çamoğlu ile Cenk Bedir, Galip Çolak, Mücahit Türkoğlu, Uğur Türkoğlu ve Coşkun Türkoğlu'nu vurduğu belirtildi. İddianamede silahla yaralanan Coşkun Türkoğlu'nun askeri aracın kaçmaya çalışırken çarptığı yaralılardan biri de olduğu tespitine yer verildi.

İKİ KEZ YARALANAN MÜŞTEKİ O ANLARI ANLATTI

İddianamede hem askeri aracın çarpmasıyla hem de darbeci askerin ateşiyle yaralanan Coşkun Türkoğlu'nun ifadesine de yer verildi; "Televizyonda darbe girişmi olduğunu ve Cumhurbaşkanının halkı sokağa davet etmesi üzerine dışarıya çıktığını anlatan Türkoğlu, "Yol askeri araçlarla kapatılmıştı. Oraya doğru, 'Asker Kışlaya' şeklinde slogan atarak ilerledik. Bu esnada üstü kapalı askeri aracın halkın üzerine doğru sürdüğünü gördüm. Bir süre sonra araç durdu. Ben de aracın tekrar hareket etmemesi için önünde durdum. Aracın sürücüsü dur-kalk yaparak ben ve yanımdakilere çarptı. Sağ elimin üzerine düştüm. Çarpan araç ise askerleri de alarak E-5 istikametine doğru kaçtı"

Daha sonra gittiği hastanede elinin kırıldığını öğrendiğini söyleyen Türkoğlu, yaralı şekilde kasası açık olan başka bir askeri aracı vatandaşlarla birlikte durdurduklarını aracın içinden çıkardıkları ve polise teslim etmeye çalıştıkları yüzbaşı rütbesindeki askerin belinden çıkardığı silahı kendisine doğrultarak ateşlemesi sonucu bu kez sol kolundan yaralandığını, yanında bulunan ağabeyi Uğur Türkoğlu'nun da elinden, kolundan ve karnından yaralandığını anlattı.

DARBECİ YARBAY CEZAEVİNDE İNTİHAR ETTİ: KESİNLİKLE İHTİLAL GİBİ BİR OLAYDAN HABERİM YOKTU

İddianamede Kartal Köprüsü'ne giden birliğin başında bulunduğu belirtilen Tabur Komutanı Yarbay İsmail Çakmak'ın, vatandaşların baskısı sonucu döndüğü birliğinde gözaltına alındığı ve tutuklanarak gönderildiği Silivri Cezaevi'nde intihar ederek öldüğü belirtildi. Çakmak'ın ifadesinde, 15 Temmuz gecesi Alay Komutanı Albay Ömer Faruk Köse'nin emri ile, 'toplumsal olay var' denilerek birliği ile Kartal Köprüsü'ne gittiğini söylediği belirtildi.

Çakmak'ın iddianamede yer alan ifadesi şöyle; "Kartal köprüsüne geldiğimizde vatandaş birikmesi yoktu. Gelen vatandaşlara da 'olay ihbarı var' dedik. Sonrasında Alay Komutanı yanında 4 yüzbaşı ve 1 binbaşı ile geldi. Bana, 'İhtilal oluyor arkadaşlar seni bilgilendirecekler. Talimatlara uyalım' emri verdi. Ben de Alay komutanına, 'Ben bu işte yokum. Böyle bir emri kabul etmiyorum. Bu işe girişmem' diyerek birliklerime 'geri dön emri' verdim. Ancak yol kesilmesinden dolayı kışlaya intikal edemeyen birliğimin bir kısmı Maltepe askeri lojmanlarına, bir kısmı da Tuzla'ya gitti. Ben de başka bir askeri araçla birliğe döndüm. Biz, Kartal köprüsüne giderken silahlarımızla değil kalkan ve coplarımızla gittik. Kesinlikle ihtilal gibi bir olaydan haberim yoktu. İhtilal lafını ilk defa Alay Komutanı Kartal köprüsünde bana ve vatandaşlara söyledi. Ben alay komutanına 'emre itaat etmeyeceğim' dedim. Sonrasında yanındaki subaylar ve vatandaşlar da beni destekleyince Alay komutanı oradan ayrıldı. Suçlamaları asla kabul etmiyorum. 'Olay var, müdahale edin' dediler. Niyetlerini öğrenince geri döndük"

İddianamede intihar eden Yarbay İsmail Çakmak'ın ölümüne ilişkin Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın devam ettiği belirtildi. - İstanbul