"Ceza Adalet Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi" açılış konferansı
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "2019 yılını yargıda bir milat olarak belirledik ve her geçen gün yargıya güvenin arttığı, vatandaşlarımızın yargıya inancının daha da güçlendiği bir dönem olması için tüm çalışmalarımızı kesintisiz reform anlayışıyla sürdürüyoruz.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "2019 yılını yargıda bir milat olarak belirledik ve her geçen gün yargıya güvenin arttığı, vatandaşlarımızın yargıya inancının daha da güçlendiği bir dönem olması için tüm çalışmalarımızı kesintisiz reform anlayışıyla sürdürüyoruz." dedi.
Adalet Bakanı Gül, "Ceza Adalet Sisteminin Güçlendirilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi İhlallerinin Önlenmesi İçin Yargı Mensuplarının Kapasitesinin Artırılması Ortak Projesi"nin, Sheraton Hotel'de gerçekleştirilen açılış konferansında konuştu.
Hukuk devletinin temel şartının her vatandaşın kendisini "emin ve güvende" hissetmesini sağlamak olduğunu belirten Gül, hukukun üstünlüğü kavramının ete kemiğe bürünmesinin, yargının tam anlamıyla bağımsız ve tarafsızlığıyla mümkün olacağını ifade etti.
İyi işleyen bir adalet sisteminin oluşturulması için gayret ettiklerini dile getiren Gül, adalet sisteminin vatandaşlara güven vermesinin, adaletin zamanında ve gecikmeksizin tecellisiyle mümkün olacağını söyledi.
Bakan Gül, toplumsal varoluşun temeli olarak evrensel anlamda adalet, eşitlik ve insan haklarına dayanan bir normlar sisteminin inşasından yana olduklarını ve bu doğrultuda çalışmaya devam edeceklerini kaydetti.
Özellikle hukukun üstünlüğü ve insan haklarına ilişkin uluslararası kurum ve kuruluşlarla aktif iş birliğinde bulunduklarını belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2019 yılını yargıda bir milat olarak belirledik ve her geçen gün yargıya güvenin arttığı, vatandaşlarımızın yargıya inancının daha da güçlendiği bir dönem olması için tüm çalışmalarımızı kesintisiz reform anlayışıyla sürdürüyoruz. 30 Mayıs 2019'da Cumhurbaşkanımız tarafından kamuoyuna açıklanan 'Yargı Reformu Belgesi' 2019-2023 yıllarını kapsayan bir yol haritası niteliğindedir. Reform belgemiz aynı zamanda AB ile müzakere sürecinin parçasıdır. Hazırlık aşamasında da Avrupa Birliği kriterleri elbette gözetilerek bu çalışmalar ortaya konmuştur. Ancak aslolan milletimizin, ülkemizin ihtiyaç duyduğu daha güçlü bir demokrasi, insan hakları ve adalet talepleri göz önüne alınmıştır. Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin seyri ne olursa olsun, insanımızın ve ülkemizin hak ettiği bir yargı sistemi, iyi işleyen adalet sistemi bizim temel arzumuzdur ve bu konudaki amaçlarımızı da kararlı şekilde sürdüreceğiz. Gerek hak ve özgürlükler gerekse adalet sisteminin iyi işleyişi için geniş bir reform dönemini hep birlikte gerçekleştireceğiz. Uygulamadan kaynaklanan ya da mevzuata dayanan problemlerin gecikmeksizin giderilmesi kararlılığındayız."
Gül, "İnsan Hakları Eylem Planı" güncelleme çalışmalarına başladıklarını, bu konudaki çalışmaları kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getirdi.
"Terörle mücadele dünya barışının korunması adına çok önemlidir"
FETÖ'nün "15 Temmuz" darbe girişimi sürecinde dahi Türkiye'nin, uluslararası yükümlülükleriyle uyumlu, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü esas alarak terörle mücadelesini devam ettirdiğini anlatan Gül, Türkiye'nin, FETÖ, PKK, YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle eş zamanlı mücadelesini kararlı şekilde sürdürdüğünün altını çizdi. Bakan Gül, "Etkileri Türkiye'nin sınırlarını aşan teröre karşı yürütülen bu mücadele, bölgesel güvenlik ve istikrar ile tüm dünya barışının korunması adına çok önemlidir. " değerlendirmesinde bulundu.
Yeni Yargı Reformu Stratejisi Belgesi'nin, Türkiye'nin terörle etkin ve kararlı mücadelesine katkı sağlayacak politikalar dikkate alınarak hazırlandığına işaret eden Gül, şunları kaydetti:
"Terörle mücadelede uluslararası iş birliği, başta Avrupa olmak üzere tüm dünya açısından giderek daha fazla önem arz etmektedir. Bunun önemli bir parçasını da adli iş birliği oluşturmaktadır. Özelikle, haklarında Türk yargısı tarafından işlem başlatılan, adli süreç başlatılan suçluların iadesine yönelik yapıcı olmayan yaklaşımlar da terörle ortak mücadele konusunda büyük bir zafiyet oluşturmaktadır. Özellikle FETÖ mensuplarına ilişkin Türk yargısı tarafından ilgili ülkelere suçlu iadesi kapsamında yapılan müracaatlara verilen olumsuz cevaplar, terörle mücadelede o ülkelerin samimiyeti, ortak iş birliği konusunda soru işaretleri oluşmasına neden oluşturmaktadır. Uluslararası sözleşmeler çerçevesinde tüm ülkelerin, bu konudaki taahhütlerini yerine getirmesinin terörle etkin mücadele adına önemli olduğunu ifade etmek isterim. Türkiye olarak adli iş birliği ile diğer uluslarası sözleşmeler çerçevesinde tüm uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerimizi şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdüreceğimizi ifade etmek isterim."
Cumhuriyet savcılarının etkili soruşturma yapmalarını sağlamak için hem mevzuat hem uygulanmaları geliştireceklerini kaydeden Gül, mağdur hakları konusunda da çalışma yapacaklarını belirtti.
Yargılamaların makul sürede tamamlanması, cezaların kısa sürede uygulanması konusunda mevzuat ve uygulamaların gözden geçirileceğini bildiren Gül, "Düşük miktarlı hapis cezalarının adeta infaza hiç konu olmamasının da bir cezasızlık algısını oluşturduğunun farkındayız. Kamuoyunda 'yapanın yanında kar kalıyor' algısını ortadan kaldıracak çalışmalar da üzerinde durduğumuz konular arasında. Alternatif infaz yöntemleri konusunda da çalışıyoruz." diye konuştu. Gül, ceza infaz sistemi konusunda yapılacak düzenlemelere ilişkin, "İnfazı Meclis çalışacak" değerlendirmesini yaptı.
Yargıtay Başkanı Cirit: "Yargı Reformu Strateji taslağına çok önem veriyoruz"
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin artık ekonomik ve sosyal alanda elde ettikleri başarılardan çok insan haklarına duydukları saygıyla ölçüldüğünü söyledi.
İnsan hakları alanının daha çok üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu belirten Cirit, Türkiye'nin Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni bir üst norm olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ni de bir üst mahkeme olarak kabul ettiğini anımsattı.
Birçok yasanın da bu bağlamda değiştirildiğine işaret eden Cirit, "40 yıla yakın süre ceza hakimi olarak görev almanın getirdiği sorumlulukla bu ceza adalet sisteminin daha iyi işlemesi için bugün Meclisin gündeminde olan Yeni Yargı Reformu Strateji taslağına çok önem vermekteyiz." dedi.
Cirit, ayrıca, etkin ve adil soruşturma için yeni Yargı Reformu Stratejisinde önemli adımlar yer aldığını aktardı.
Yasalarda teorik olarak problem bulunmadığını ancak uygulamada bazı sıkıntılar yaşandığını dile getiren Cirit, "Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sürecinden sonra tüm kurumlarımız gibi adalet camiası da yara aldı ama büyük devlet olmanın bilinciyle bu yaraları sarmayı becerdik. Bugün için yeni yargı reformu stratejisiyle daha iyi bir adalet sistemine ilerleyeceğimize inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Proje açılışında, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Direktörü Christophe Poirel ile Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Muhittin Özdemir, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürü Yakup Moğul ile Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkanı Hakan Ertürk de birer konuşma yaptı. Açılışa Danıştay Başkanı Zerrin Güngör ile yüksek yargı organlarının temsilcileri de katıldı.