Haberler
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

Narin cinayetinde yeni görüntü! Cansız bedenini saklamak 38 dakika sürmüş

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

5 yaşındaki kız çocuğunun ölümünde sır perdesi 6 yıl sonra aralandı

Ceyhan Depreminin 20. Yıldönümü

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, Ceyhan depreminin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen değişen hiçbir şeyin olmadığını söyledi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, Ceyhan depreminin üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen değişen hiçbir şeyin olmadığını söyledi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, 27 Haziran 1998 tarihinde meydana gelen, 145 kişinin hayatını kaybettiği bin 517 kişinin yaralandığı Ceyhan depreminin yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Sonuçlarını unutamadığımız felaketleri yaşadık ama ders almadık. Ancak biz biliyoruz ki, aslında bir doğa olayı olan deprem, düşük standartlarda sağlıksız ve yasa dışı bir yapılaşma, ranta dayalı hızlı ve düşük nitelikli kentleşme, bilimsel normlara dayalı olarak yapılması gereken arazi kullanım ve yer seçimi kararlarının rantsal kaygılara yenik düşmesi gibi faktörler nedeniyle afete dönüşmektedir. Yine biliyoruz ki, doğa kaynaklı olan depremleri önlememiz mümkün değildir, ancak depremlerin birer afete dönüşmesini engellemek bizim elimizdedir" dedi.

Yaşanan depremler sonucunda halkın jeolojiye ilgisinin arttığını ve deprem konusunda duyarlı hale geldiğini kaydeden Tatar, yapılaşma konusunda şunları söyledi:

"Ovalar, özellikle 1. derece tarım alanları yerleşime açılarak hem doğal zenginliğimiz yok edilmekte hem de deprem açısından risk alınmaktadır. Yeni yerleşim alanları mutlaka kaya zeminlere planlanmalı, alüvyon zeminlerden kaçınılmalıdır. Özellikle toplu konut ve kentsel dönüşüm alanlarının bu yönde planlanması kentleşmenin sağlam zeminlere doğru gelişmesinin önünü de açacaktır. Bir doğa olayı olan deprem, düşük standartlarda sağlıksız ve yasa dışı bir yapılaşma, ranta dayalı hızlı ve düşük nitelikli kentleşme, bilimsel normlara dayalı olarak yapılması gereken arazi kullanım ve yer seçimi kararlarının rantsal kaygılara yenik düşmesi, imar afları gibi faktörler nedeniyle afete dönüşmektedir."

"Alınacak önlemlerle depremin afete dönüşmesi engellenir"

Depremlerin afete dönüşmesinin engellenmesinin mümkün olduğuna dikkati çeken Tatar, "Bir doğa olayı olan depremin afete dönüşmemesi için alınacak önlemlerin başında, günü kurtaran rantçı, spekülatif ve faydacı anlayışların terk edilerek akla, bilime ve plana dayanan yerleşim politikalarının hayata geçirilmesi ve mühendislik ilke ve normlarına dayanan güvenli yapılaşmanın sağlanması gelmektedir. Çözümün bir parçası olan jeoloji mühendislerinden yeterince faydalanılmamaktadır. Bu eksiklikler yaşanacak felaketlerin sonuçlarının daha vahim olmasına davetiye çıkarmaktadır" ifadelerini kullandı. - ADANA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title