Haberler

Çevrecilerden Bergama Davasına 'Fetö Kumpası' İddiası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İZMİR'in Bergama İlçesi'nde 11 yıl önce çevre gününü kutlamak isteyen çevreciler ile bir maden şirketinin çalışanları arasında çıkan olaylar sonrası karşılıklı açılan davanın 27'nci celsesi görüldü.

İZMİR'in Bergama İlçesi'nde 11 yıl önce çevre gününü kutlamak isteyen çevreciler ile bir maden şirketinin çalışanları arasında çıkan olaylar sonrası karşılıklı açılan davanın 27'nci celsesi görüldü. Çevreciler davanın, FETÖ'nun kumpas davası olduğunu, davayı açan tüm yargıç ve savcıların meslekten ihraç edildiğini öne sürdü. Dava 24 Ocak 2017'ye ertelendi.

Dünya Çevre Günü'nün kutlandığı 5 Haziran 2005'te Bergama Çamköy'de etkinlik düzenlemek isteyen çevrecilere, iddiaya göre, bölgede altın çıkaran bir maden şirketinin çalışanları, taşlı ve yumurtalı saldırıda bulundu. Her iki tarafta birbirinden şikayetçi olunca Bergama 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Davanın 27'nci duruşması görüldü. Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Üyeleri, Bergama Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Gönenç, Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, Ege Çevre Platformu, Foça Çevre Platformu, Dikili Çevre Gönüllüleri ve Bergama Çevre Platformu üyeleri de duruşmaya katıldı. Davayı, Türkiye Barolar Birliği'nin gözlemci sıfatıyla Avukat Ali Arabacı da izledi.

"BU BİR FETÖ KUMPAS DAVASIDIR"

Mahkemede konuşan sanık Avukat Arif Ali Cangı'nın müdafii avukatı Enis Dinçeroğlu, "Bu bir FETÖ kumpas davasıdır. Bu kirli kumpasın parçası olmayalım. Bu kumpasın içindeki tüm yargıçlar ve savcılar meslekten ihraç edilmiştir" dedi. Daha sonra bir kez daha söz alan Dinçeroğlu, "Bu dava 15 Temmuz'dan önce açılmıştır. 15 Temmuz'dan sonra deliller değişmiştir. Burada bir kumpas ve terör örgütünün bu davayı kurduğu bellidir. Kumpas üyelerinin büyük bir kısmı tutuklanarak meslekten ihraç edilmiştir. Bu hususta mahkememizden suç duyurusunda bulunmasını talep ediyoruz, bu yönde sizden cesur bir karar bekliyoruz" dedi.

Müdafi avukatlarından Ömer Kavili ise maden şirketinin sahibi A.İ.'nin olayların yaşandığı gün saldırganların başında komut yağdırırken, video görüntülerinin bulunduğunu ifade etti. Konu hakkında onlarca tanık beyanı bulunmasına rağmen A.İ.'ye hiçbir soru sorulmadığını ifade etti. Kavili, "Çünkü sanık o tarihte yandaş medyada memleketin yılda 9 ton altın üreten şirketin sahibi olarak tanıtılmakta idi. Oysa bugün aynı kaynaklar aynı pervasızlıkla aynı sanığın silahlı terör örgütü üyesi ve çete üyesi olduğunu yayınlamakta. Dünün anlı şanlı iş adamı bugün devletin teröristi haline gelmiştir" dedi.

"GÖZDAĞI İÇİN SANIK YAPILDIM"

Mahkemede davanın avukatıyken sanık durumuna düştüğünü belirten Avukat Arif Ali Cangı, "A.İ.'nin sanık olmasını sağlayan itirazı yaptığım için öc almak ve rövanş almak için hukuka aykırı biçimde hukuksuz, çıkar ilişkileri ile olağandışı yollarla sanık yapıldım. Sanık olmam kendim için yüksünülecek bir durum olmasa da davanın kendisi, çevre koruma, yaşamın savunulması davasıyla doğrudan ilgili olması nedeniyle ekoloji ve çevre aktivistlerine gözdağı verme niteliğindedir" dedi. Cangı, davadan beraatını talep etti. Mahkeme tutuksuz yargılanan Cangı'nın beraat talebini reddetti. Davayı, 24 Ocak 2017'ye erteledi.

MAHKEME SONRASI AÇIKLAMA

Mahkeme sonrası Bergama Hükümet Konağı önünde bir araya gelen çevreciler basın açıklaması yaptı. İlk olarak konuşan Avukat Ömer Kavili, "Bu dava 2005'teki saldırının davası olarak halkın süründürüldüğü, devletin memurlarının sadece günü kurtarmak olarak yaptıkları bir işleyiştir. Bu sarayda, bu binada adalet falan yok. Bu dava şu andaki haliyle öyle görünüyor ki bir dönemin muktediri olan o sanıkların, şu anda kaçak olanların, '9 ton altın çıkartıyorum' diyen şirket sahiplerinin, zaman aşımı perdesinin arkasına saklanıp, aklanacakları bir hale gelecektir. Biz yıllar önce avukatlar olarak bunu gördük ve söyledik. ve şu ana kadar mahkeme hiçbir işlem yapmadı" dedi.

ÇEVRE SAĞLIĞINI VE CANLI YAŞAMINI KORUMAK AMACI

Avukat Arif Ali Cangı ise, "Türkiye Ekoloji Hareketi'ni sindirme davasının bir başka duruşmasına girdik. 5 Haziran 2005 tarihinde madencilerin taşlı yumurtalı saldırısına uğrayan ekoloji hareketi üyeleri, yaşam savunucuları sanık yapıldı. Bir süre sonra olağanüstü yollarla onların avukatı olarak ben sanık yapıldım. O sanık yapılma sürecinin hukuksuzluğu, sanık yapanların nasıl kumpas kurduğunu ortaya çıkmış vaziyette. Buradan şu mesajı vermek istiyorum. Her ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bu tür davalarla yaşam savunucularını sindiremezler, korkutamazlar. Bizim hayatta duruşumuz, Anayasa'nın 56'ncı maddesinde ifade edilen, ödev yüklenen çevre sağlığını ve canlı yaşamını korumaktır" dedi.

Türkiye Barolar Birliği'nin gözlemci sıfatıyla duruşmaya katılan Av. Ali Arabacı ise, "Bu mücadele öyle bir iki taraflı bir mücadele değil çok yanlı bir mücadeledir. Bizim yanımızda sadece halk vardır" dedi.

Son olarak konuşan Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç ise, "Bergama çevre mücadelesinin simge kentlerinden birisi. Geçmişten buraya onurlu bir mücadeleyi tüm Bergamalılar ve buradaki avukat dostlarımızla birlikte sürdürüyoruz. Bergama sadece geçmişte değil, bugün de çevre konusundaki duyarlılığını koruyor. Önümüzdeki yıllarda da böyle olacak. Bizim havamızı, suyumuzu, toprağımızı kirletmeye kalkışanlara, yaşam alanlarımızı yok etmeye çalışanlara, çocuklarımızın geleceğini karartmaya çalışanlara karşı bu mücadele devam edecek" dedi.

- İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

Bülent Arınç, yıllar önce yaşanan olayı anlattı: Tayyip Bey masaya yumruğu vurup 'Sus ulan' demiş

Arınç, hiç unutamadığı Erdoğan anısını anlattı: Masaya vurup "Sus ulan" diye bağırmış

title