Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Çevre ve Din Bağlamında Nükleer Enerji Konferansı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, bugün nükleer santrallere sahip olan ülkelerin en gelişmiş ülkeler olduğunu söyledi.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez, bugün nükleer santrallere sahip olan ülkelerin en gelişmiş ülkeler olduğunu söyledi.

OMÜ İlahiyat Fakültesi tarafından "Çevre ve Din Bağlamında Nükleer Enerji" başlıklı konferans düzenlendi. İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda yapılan konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halis Ölmez konuşmacı olarak katıldı. İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker, öğretim üyeleri ve çok sayı da öğrencinin hazır bulunduğu konferansta konuşan Prof. Dr. Halis Ölmez, kişi başına düşen enerji miktarının ülke açısından önemine değindi. Ölmez, "Nükleer enerjinin neden din bağlamında değerlendirildiği sorulabilir. Nükleer enerjinin çevre ve din bağlamında değerlendirmemizin nedeni çevreye çok önem veren bir dinin mensubu olmamızdır. Enerji, ekonomik ve sosyal kalkınma için temel girdilerden birisi durumundadır. Artan nüfus, şehirleşme, sanayileşme, teknolojinin yaygınlaşması ve refah artışına paralel olarak enerji tüketimi kaçınılmaz bir şekilde büyümektedir. Günümüzde, kişi başına düşen enerji tüketimi veya daha doğru olarak; bir birim enerji tüketimi ile sağlanan üretim ve refah seviyesi, ülkelerin ve milletlerin bir gelişmişlik göstergesi olarak kullanılmaktadır. Nükleer enerji bir atomun çekirdeğinde gerçekleşen reaksiyonlar sonucu oluşan enerjidir. Çekirdek reaksiyonları genel olarak bir kütle kaybı ile gerçekleşir ve bu kütle kaybı da, 1905 yılında Einstein tarafından önerilen meşhur E=mc2 eşitliğine göre enerjiye dönüşür. Bu enerji ise olağanüstü büyüklükte bir enerjidir" dedi.

Nükleer santrallerin kurulmasındaki sürece dikkat çeken Prof. Dr. Halis Ölmez, "Tüm dünyada bir santralin kurulması, işletilmesi ve kaldırılması daima uluslararası denetim altındadır. Yani hiçbir ülke kafasına göre bu nükleer santralleri kuramaz. Bu gün onun için İran'a ve Kuzey Kore'ye nükleer enerji konusunda baskı yapılıyor. Uluslararası anlaşmalarda belirlenen sınırların dışına çıkmakla uluslararası arena da itham ediliyorlar. Bir nükleer santralin maliyetinin yüzde 40'ını da güvenlik oluşturmaktadır. Nükleer atıklar konusu ise kuşku ile yaklaşılan bir konudur. Fakat ülkeler kendi nükleer atıklarını satın alıp işleyip enerjiye çevirebilme teknolojisi bulunan Fransa ve Rusya'ya satmamaktadır. Çünkü ülkeler atıklarını şimdi rezerv ediyor ve ileri de onları da değerlendirmeyi hedefliyor. Bugün nükleer santrallere sahip olan ülkeler en gelişmiş ülkelerdir. Önemli olan gerekli şartları sağlamaktır. Eğer gerekli olan önlemler alınmazsa her alanda kazalar meydana gelebilir.

Bunun için bilimsel verileri incelemeden propagandalara aldanmamak gerekir" diye konuştu.

Konferansın ardından günün anısına İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Peker tarafından, Prof. Dr. Halis Ölmez'e plaket verildi. - SAMSUN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title