Çevre, Beslenme, Genetik Ve Ailevi Etmenler Kansere Yol Açıyor

[izmirbasingrubu:11172] Çevre, beslenme, genetik ve ailevi etmenler kansere yol açıyor
Gelen Kutusu
x
egeajans1@gmail.com

Ekler09:16 (9 dakika önce)

Alıcı: abone, Adnan, Ahmet, Ahmet, Ahmet, ahmet.cetinkaya, akaplan, Akhisar, Akhisar, akkayakup, alikemalak, cenker, kemalgos16, Serkan, tduyar, Turgutlu, turkiyehaber, yankı, Alaşehir, Ali, ali.kayadibi, altan, aokaratekin, Arda, artiucdanisman.

Bülten No: 2015/ 518 1 Nisan 2015

Prof. Dr. Haydaroğlu, "İzmir bölgesinde ki kanser hastalarının yüzde ellisi Ege Üniversitesi'nde tedavi altına alınıyor"

Çevre, beslenme, genetik ve ailevi etmenler kansere yol açıyor

*Prof. Dr. Haydaroğlu, "Kanseri İzmir için konuşacak olursak şu anda 97 bin civarında kanser olan hastadan bahsedebiliriz. İzmir ve Ege Üniversitesi Hastanesi bu kayıtları tutmak konusunda üst düzey bir çaba göstermektedir. Ege Üniversitesi'nin yıllık kanserli hasta rakamı 6-7 bin civarındadır"

* "Eğer kanser erken teşhis olmuşsa, yüzde seksen ila yüzde doksan gibi bir oranla tedavi şansı bulunuyor" dedi

Cem Artan/Burak Kozanoğlu

İZMİR(Ege Ajans)- Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, İzmir'de kanser hastalarının sayısının 100 bine yaklaştığını kaydetti. Prof. Dr. Haydaroğlu, Türkiye'de kanser hastalığından kaynaklı ölümlerin önümüzde ki on yıl içerisinde katlanarak artacağına dikkat çekerek, hastalığın sebepleri arasında en büyük etkenin çevresel faktörler olduğunu belirtti.

Kanser hastalığına neden olan etmenlerden bahseden Prof. Dr. Haydaroğlu, "Kansere yol açan birçok etmen bulunmaktadır. Bunların içinde en büyük etmenler çevresel, beslenme genetik ve ailevi etmenlerdir. Size çevresel etmenlerden bir örnek vereyim, sağlıklı olmak için her türlü şartı sağladığınızı düşünün, ama bodrum katında oturuyorsanız, bu dünyanın sahip olduğu Radon gazı kansere etken sebeplerde sigaradan sonra ikinci olarak görülmektedir. Bodrum katlardan yaşayan insanların mutlaka evlerini çok sık havalandırmaları gerekmektedir" dedi.

Prof. Dr. Haydaroğlu, "Kanseri İzmir için konuşacak olursak şu anda 97 bin civarında kanser olan hastadan bahsedebiliriz. İzmir ve Ege Üniversitesi Hastanesi bu kayıtları tutmak konusunda üst düzey bir çaba göstermektedir. Ege Üniversitesi'nin yıllık kanserli hasta rakamı 6-7 bin civarındadır. Bu rakam geçmiş yıllara göre artış göstermektedir" diye konuştu.

Kanser tedavisinde başarı alınmasında psikolojik faktörlerin rolünün önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydaroğlu, "Kanser başlı başına bir ölüm fikri yarattığı için, birçok insan tarafından ölüme eş değer görülüyor, Bu da moral değerlerini bozmakta. Kanser, günümüzde kronik bir hastalık haline gelmiştir. Eğer erken teşhis olmuşsa, yüzde seksen ila yüzde doksan gibi bir oranla tedavi şansı bulunmaktadır. Ama insanlar kurtulanları değil de ölenleri akıllarına getirdikleri için moral değerleri düşmekte. Bu yüzden biz tedavilerimizde psiko-teknik yöntemlerden de yararlanmaktayız, bu bakımdan bakarsak kanserin ilerlemesinde psikolojik etkenlerinde olduğu bir gerçek" dedi.

Kanser hastalığının insanların yaşları ile bir ilgisinin olmadığını söyleyen Prof. Dr. Haydaroğlu, "Her yaşta kansere rastlayabiliriz, her kanser türü farklılıklar göstermektedir. Ancak istatiksel verilerimize göre 1992-2002 yılları arasında meme kanserine yakalanma yaşı 50-60 yaş iken 2002-2012 yılları arasında 40-50' li yaşlara kadar düştüğünü görüyoruz. Tabi ki bu meme kanseri için geçerli. 200'den fazla kanser türü bulunmaktadır. Tepeden tırnağa her organımız kanser olabilir" diye konuştu.

Ege Üniversitesi kanser tedavisinde son tıbbi teknolojiyi yeterince kullandığını ifade eden Prof. Dr. Haydaroğlu, "Teknolojiye dayalı olarak Ege Üniversitesi'nde kanserle mücadele de pek çok gelişmeye ayak uydurdu. Onkoloji birimimiz çok fazla gelişme kaydetmiş durumda. Bir bölge hastanesi şeklinde çalışıyoruz. Kapasitemiz, bir hayli fazla. İzmir bölgesinde ki kanser hastalarının yüzde ellisi Ege Üniversitesi'nde tedavi altına alınıyor" dedi.