Çevre Bakanı Kurum'dan İklim Değişikliği Üzerine Önemli Açıklamalar
BM İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı'nda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadeledeki tecrübelerini paylaştı. Kurum, Türk Devletleri Teşkilatı'nın işbirliğiyle daha adil bir dünya hedefini dile getirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "500'ün üzerinde millet bahçesi projesi yapan, korunan alan büyüklüğünü 2011'deki oranın iki katına çıkaran, ormanlaştırmada Avrupa'nın lider ülkesi olan Türkiye, bildirgede yer alan yeşil ve korunan alanların etkin yönetimine dair tüm tecrübesini sunmaya hazırdır." dedi.
Kurum, BM İklim Değişikliği 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında, Bakü Olimpiyat Stadyumu'nda düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Çevre ve Ekoloji Bakanları 1. Toplantısı'na katıldı.
Toplantıda bakanların ortak faaliyetlerine ilişkin "Bakanlar Bildirgesi" imzalandı.
Daha sonra konuşan Kurum, dün Türkiye'nin uzun dönemli stratejisini ve yol haritasını dünyayla paylaştıklarını, COP29'a dair düşüncelerini ve beklentilerini de ifade etme fırsatı bulduklarını anımsattı.
COP29'un, iklim değişikliğine dair gerçekçi, ayakları yere basan somut adımlar atılacağına dair beklentinin en yüksek olduğu toplantılardan biri olduğunu vurgulayan Kurum, "Finansa erişemeyen ülkeler için çok kritik kararlar alınması bekleniyor, ümit ediliyor. Ümit ediliyor çünkü iklim değişikliğinin etkilerini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Dünyamız, özellikle son 50 yılda meteoroloji kaynaklı afetlerde daha önce görülmemiş tehlikelerle yüzleşiyor." diye konuştu.
Geçen yarım asırda 11 binden fazla afette, 2 milyonun üzerinde can kaybı yaşandığını, küresel çapta 4,5 trilyon dolarlık ekonomik kaybı göğüslemek zorunda kaldıklarını dile getiren Kurum, bu olumsuz durumlardan en çok iklim değişikliğinin oluşmasına hiçbir katkısı olmayan ya da suçu en az olan ülkelerin etkilendiğini söyledi.
İklim krizinin külfeti bu ülkelerin üstüne yıkıldığı gibi finanstan da yeterince faydalanamadıklarını dile getiren Kurum, şunları kaydetti:
"Türkiye olarak, Türk Devletleri Teşkilatındaki kardeşlerimizden de aldığımız güçle daha adil bir dünyayı açık yüreklilikle teklif ediyoruz. Hedeflerimizi, düşüncelerimizi, tecrübelerimizi her uluslararası platformda en yüksek sesle anlatıyor, dost ve kardeş ülkelerle paylaşıyoruz. Bu manada Türk dünyası da uluslararası platformlara katkı ve ev sahipliği yapma konusunda son derece proaktif bir tutum sergiliyor.
Özellikle BM Genel Kurulu'nun 78. oturumunda kardeş ülke Özbekistan'ın gündeme getirdiği Orta Asya İklim Diyaloğunun başlatılması, ülkelerimiz adına çok önemli karar. Bu yıl, Uluslararası İklim Forumu'nun Semerkant'ta düzenlenmesine dair girişimleri de Türk milleti adına çok değerli buluyorum. Kazakistan'ın 2026'da düzenleyeceği Bölgesel İklim Zirvesi'ne ilişkin duyuru da tarihi açıdan çok çok önemlidir. 6 Kasım'da Bişkek'te imzalanan Türk Yeşil Vizyon Belgesini de memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim."
İmzalanan bakanlar bildirgesinin daha yaşanabilir bir dünya ve müreffeh bir Türk dünyası için hayırlı olmasını dileyen Kurum, "500'ün üzerinde millet bahçesi projesi yapan, korunan alan büyüklüğünü 2011'deki oranın iki katına çıkaran, ormanlaştırmada Avrupa'nın lider ülkesi olan Türkiye, bildirgede yer alan yeşil ve korunan alanların etkin yönetimine dair tüm tecrübesini sunmaya hazırdır." dedi.
Türkiye'nin, çevre, atık su, sıfır atık alanlarında küresel ödüllere layık görülen uygulamalar noktasında, kardeşlerine her türlü desteği vereceğini belirten Kurum, teşkilat bünyesindeki ortak faaliyetleri tartışmak amacıyla düzenli olarak bir araya gelmenin ve uzman düzeyinde bir çalışma grubu oluşturanın önemli olduğunun altını çizdi.