Haberler
Sahte dolar nasıl ayırt edilir? Canlı yayında testle anlattı

Sahte dolar, gerçeğinden nasıl ayırt edilir? Canlı yayında testle anlattı

Körfez'in petrol zengini ülkesi ilk kez Ankara'da! Türkiye ve Umman arasında 10 kritik anlaşma imzalandı

Türkiye ve Umman arasında 10 kritik anlaşma imzalandı

Suriye'de patlak veren savaşta muhaliflerin ilerleyişi sürüyor

Yanı başımızda patlak veren savaşta son durumu en iyi anlatan görüntü

Sağlık Bakanlığı'ndan e-nabız verilerinin çalındığı iddialarına açıklama: Bazı insanların 'oltalama' ile verilerini aldılar

Sağlık Bakanlığı'ndan açıklama: Bazı insanların 'oltalama' ile verilerini aldılar

Çetin Doğan'dan "Dilsiz Şeytan" Benzetmesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1.Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın sözlerine yanıtında, "Yalman'ın emre itaatsizliği sorgulamak ve ilgilileri ikaz etmek için 1.Ordu bölgesine gittim" ifadesinin en...

1. Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın sözlerine yanıtında, "Yalman'ın emre itaatsizliği sorgulamak ve ilgilileri ikaz etmek için 1. Ordu bölgesine gittim" ifadesinin en hafif tabiriyle "hezeyan" olduğunu savundu.

Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın değerlendirmelerine yazılı açıklama ile yanıt veren 1. Ordu eski Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, Plan seminerinde EMASYA planın emre rağmen görüşüldüğü iddiasının mesnetsiz olduğunu savundu. Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

"5-7 Mart 2003 tarihinde icra edilen plan seminerinde, Türk-Yunan ilişkilerinde olası bir gerginlik durumunda kullanılmak üzere hazırlanan 'Egemen Harekat Planı' görüşülmüştür. Ordu komutanlıklarında icra edilen plan semineri, plan tatbikatı, harp oyunlarının tarihleri, konusu, kapsamı ve tatbikata iştirak edecek birilkler Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayınlanan, 'Tatbikatlar Programı (TATPROG) kitabında yer alır. Normal şartlarda ordu karargahlarında icra edilen bu tür tatbikatlara, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları katılır. Egemen Harekat Planı'nın seminerde incelenmesi emri de Genelkurmay Başkanlığı'nca verilmiştir."

-"SORUN SENARYO DEĞİL"-

Plan seminerine ilişkin hazırlıklara, icra tarihinden üç ay önce başlandığını ve bu kapsamda hazırlanan "Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryonun" (OYTS), 12 Aralık'ta Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildiğini belirten Doğan, "Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3 Ocak 2003 tarihinde 1. Ordu Komutanlığı'na gönderdiği mesajın birinci maddesinde, OYTS'nin 5-7 Mart 2003 tarihinde icra edilecek plan seminerinde kullanılmaması, bunun yerine Ocak 2003 ayı içinde gönderilecek dökümanın, (2010'da ulaşılması hedef alınan 'Kuvvet-2010 Kuvvet Yapısına İlişkin Plan) Egemen Harekat Planı için kuvvet açısından yetersizliğinin incelenmesi istenmiştir" dedi.

Genelkurmay Başkanlığı'ndan gelen söz konusu mesajın ikinci maddesinde de OYTS'nin, ordu komutanının uygun göreceği bir tarihte bilahare oynanması emrinin yer aldığının altını çizen Doğan, "Demek ki sorun senaryo değil, gönderilecek yeni kuvvet yapısının yeterliliğinin irdelenmesidir" ifadelerini kullandı.

Doğan, Kara Kuvvetleri Komutanlığı "Kuvvet-2010 Planı"nın öngörüldüğü tarihte hazırlanamadığı için, 31 Ocak 2003'te Ordu Komutanlığı'nca 5-7 Mart 2003 tarihinde icra edilecek plan seminerine bütün hazırlıkların yayınlandığını kaydetti.

Seminerin icrasından iki ay önce gönderilmesi gereken tatbikat dosyasının, Genelkurmay Başkanlığı dahil, kuvvet komutanlıklarına ve seminere katılacak bütün birliklere gönderildiğini belirten Doğan, ordu plan seminerine Genelkurmay başkanı ile kuvvet komutanlarının katılmasının usulden olduğunu, bu nedenle de seminer hakkında komutanların, ordu komutanlarınca gönderilen dosyada, mevcut bilgiler çerçevesinde bilgilendirildiklerinin bilinen bir gerçek olduğunu ifade etti.

-YALMAN'IN EMRE İTAATSİZLİĞİ SORGULAMAK İÇİN 1. ORDU BÖLGESİNE GİTTİM" İFADESİNİN EN HAFİF TABİRİYLE 'HEZEYAN' "-

Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının, 1 Mart 2003 TBMM teskeresi ve ABD ile yapılan müzakereler sebebi ile seminere katılamadığını öne süren Doğan, seminere katılamayacaklar konusunda, 1. Ordu Komutanlığına çekilen mesajın tarihinin "23 Şubat 2003" olduğunu kaydetti. Doğan, buna karşılık, Genelkurmay ve Kuvvet Karargahı'ndan gözlemcilerin seminere katıldığını, önceden planlanan seminerin cereyan tarzında hiçbir değişiklik olmadan seminerin 5-7 Mart 2003 tarihinde icra edildiğini belirtti. "Yalman'ın emre itaatsizliği sorgulamak ve ilgilileri ikaz etmek için 1. Ordu bölgesine gittim" ifadesinin en hafif tabiriyle "hezeyan" olduğunu savunan Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

"31 Mart 2003 tarihinde by-pass ameliyatı oldum. Oldukça kısa bir süre sonra sağlığıma kavuşarak göreve başladım. Nisan sıralarında yazlık evimizin değiştirilmesi için iki haftalığına Bodrum'a gittim. 1. Ordu Komutanlığına yokluğumda en kıdemli kolordu komutanı olarak Sayın Şükrü Sarıışık vekalet etmiştir."

-"DİLSİZ ŞEYTANA DÖNMELERİNİ HİÇ ARZU ETMEDİKLERİ İÇİN REAKSİYON GÖSTERİLDİ"-

Göreve dönüşünde Kara Kuvvetleri Komutanı Yalman'ın, kolordu komutanlarını Adapazarı'nda topladığını öğrendiğini dile getiren Doğan, kolordu komutanlarının toplantının amacının ne olduğunu anlayamadıklarını, seminerin hiçbir suretle gündeme gelmediğini, konuya ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanının beyanlarından sonra araştırarak öğrendiğini ifade etti. Doğan, "Dönemin 1. Ordu Komutanlığına bağlı kolordu komutanları 'Şükrü Sarıışık, Engin Alan, Ergin Saygun, Ayhan Taş' hepsi Yalman'ın en hafif tabirle sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirtmişlerdir" dedi.

Balyoz sanıklarının, dönemin komutanlarından kendilerine yönelik hiçbir beklentisinin olmadığını belirten Doğan, "Silah arkadaşlarımın, dönemin komutanlarının suskunluklarını sürdürmelerini, kutsal söylemde yerini bulan dilsiz şeytana dönmelerini hiç arzu etmedikleri için reaksiyon gösterdikleri çok açıktır" ifadesini kullandı. Doğan, açıklamasında şu değerlendirmede bulundu:

"Ben ve bütün silah arkadaşlarım dönemin komutanlarının dinlenmeleri halinde sonuç halinde hiçbir şeyin değişmeyeceğinin, her zaman bilincinde olduk. Bizim görmek istemediğimiz, dönemin komutanlarının görülen siyasi davanın istendiği şekilde sonuçlanmasına katkıda bulunmasıdır. Genelkurmay Başkanlığı'nca konuya ilişkin dönemin sorumlu komutanı tarafından doğrudan yaptırdığı araştırma sonucunun kamuoyundan saklanmasıdır. Sonuç olarak şu hususun altını çizmek isterim; ben ve arkadaşlarım ülkemizin bu zor şartlarında bize yakışan yer ve mekanda oturuyor ve vatan görevini yerine getirdiğimize inanıyoruz. Layık olduğu koltuğa oturduğunu ima eden Yalman'ın o koltuğa ne pahasına oturduğu ve koltuğa yakışıp yakışmadığını yüce Türk halkının takdirine bırakıyoruz."

-"SEMİNERE KATILANLAR BENİM EMRİM UYARINCA KATILMIŞLARDIR. KATILMAMAZLIK EDEMEZLERDİ"-

Balyoz davasının Türk halkına ve Türk Silahlı Kuvvetleri bireylerine çok pahalıya mal olduğunu savunan Doğan, Balyoz davasının ilk duruşmasında sarf ettiği şu sözleri anımsattı:

"Bu salonda bulunan arkadaşlarımın, çok büyük bir bölümü seminere iştirak etmemiştir. Bu salonda seminere iştirak eden 162 kişinin sadece 52 kişi sanık konumundadır. Buradaki arkadaşlarımın geri kalanı sahte dijital verilerde isimleri bulunduğu için burada sanık durumundadır. Gelin evvela, bu dijital verilerin sahte olup olmadığını saygın bilirkişilerce tespit edelim. Geriye seminer kalıyor. Seminere katılanlar benim emrim uyarınca katılmışlardır. Katılmamazlık edemezlerdi. Seminerde bir suç unsuru varsa ben bunu karşılamaya hazırım. Seminere katılan arkadaşlar suçsuzdur. Bu yoldaki beyanımı, davanın ilk duruşmasının ardından müteakip defalarca tekrarlanmıştır."

Kaynak: ANKA / Güncel
title