Cephanelik Davası Tanığı: Kılıçdaroğlu'na Kızdım, Yalan Söyledim
Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu 'cephanelik davası'nda, ifadesini değiştiren Fatih Yavuz, "Kılıçdaroğlu'na kızdım, yalan söylediğim, pişmanım" dedi.
Afyonkarahisar'da 25 askerin şehit olduğu patlamanın Eskişehir Askeri Mahkeme'de görülen davasında, bir televizyon kanalına verdiği röportaja nizamiye önünde askerlerin kavga ettini gördüğünü ve ardından da patlamanın olduğunu öne süren 24 yaşındaki Fatih Yavuz tanık olarak dinlendi.
"KILIÇDAROĞLU'NA KIZDIM, O YÜZDEN ÖYLE KONUŞTUM"
Yavuz, kendisinin otobüslerde muavinlik yaptığını, patlamanın olduğu gün İzmir'de olduğunu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun patlamanın sabotajdan kaynaklandığını söylemesine kızdığı için böyle bir açıklamada bulduğunu söyledi. Şehit yakınları Yavuz'a tepki gösterdi.
Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012 tarihinde meydana gelen mühimmat deposundaki patlamayla ilgili olarak, olay tarihinde Afyonkarahisar 500'üncü İstikam Ana Depo Komutanlığı 4'üncü Mühimmat Bölge Komutanı Kıdemli Albay Veysel Özbay, Bölük Komutanı Binbaşı Ali Duran ve Üsteğmen Tuncay Aydın'ın sanık olarak yargılandığı davanın 6'ncı duruşmasına bugün devam edildi. Tutuksuz sanıklar albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran'ın ve üsteğmen Tuncay Aydın'ın vareste tutulmaları nedeniyle katılmadıkları duruşmaya şehitlerin yakınları ile avukatlar katıldı.
NAMAZ KILDIĞIM SIRADA PATLAMA OLDU
Duruşmada ilk olarak patlama öncesi namaz kılmak için depodan ayrılan ve yara almadan kurtulan onbaşı Hasan Boncuk tanık olarak dinlendi. Olayın kendisinde büyük etki yarattığını söyleyen Hasan Boncuk ifadesinde şöyle konuştu:
"OLAY PSİKOLOJİK OLARAK BÜYÜK ETKİ BIRAKTI"
"Patlama olayının ardından 1,5 yıl geçti. Olay psikolojik olarak büyük bir etki bıraktı bende. Cumartesi gecesi teslim oldum. Pazar günü askerlikle alakalı olmayan işler vardı onları yaptık. Pazartesi ot topladık. Salı günü sabah eğitim aldık, öğleden sonra cephanelikte görevlendirildik. Salı gecesi 24.00'e kadar çalıştık. Olayın meydana geldiği çarşamba günü ise kahvaltıdan sonra yine cephaneliğe çalışmaya gittik. Komutanlar dinlenmek için izin veriyordu. İçeride ve dışarıda kısa dönem erler vardı. Biz deponun kapısına kadar mühimmatı getiriyorduk içeride istif yapılıyordu. İstif cephanelik kapısına kadar gelmişti. Kapının hemen yanında çok zor bir istifleme yapılıyordu. Patlamadan önce yine kısa bir ara vermiştik. Ben bu süre zarfında namaz kılmak için yangın havuzunun oraya gittim. Yaklaşık 5 dakika sonra, namaz kılarken patlama meydana geldi. Patlamanın etkisiyle 4-5 metre fırladım. Daha sonra yuvarlandım."
"MANAVDAKİ ELMA ARMUT KASALARINI TAŞIR GİBİ ÇALIŞIYORDUK"
Kendisinin cephanelikte el bombasının dışında başka bir mühimmat görmediğini, taşıdıkları mühimmat sandıklarının da çok ağır olduğunu anlatan Hasan Boncuk, "Taşıdığım sandığı 4 kişi zor kaldırıyorduk, çok ağırdı. Tedbirsiz ve ihmallerle dolu bir işlem yapıyorduk. Sanki manavdaki elma, armut kasalarını taşır gibi çalışıyorduk. Hatta sandıklardan biri, kamyona yüklenirken kırıldı ve içindeki el bombaları etrafa yayıldı. Ben el bombası dışında mühimmat görmedim" dedi.
"BASINA AÇIKLAMA YAPMAMAMIZ İÇİN BİZE KAĞIT İMZALATTILAR"
Patlamanın ardından her yerde etrafa yayılan el bombaları gördüğünü söyleyen Boncuk, "Patlamanın ardından tel örgülere kadar gittim sonra geri döndüm. Burada bir komutanım beni ambulansa aldı. Devlet Hastanesi'ne götürüldüm. Hastanede yaklaşık 2 gün kaldıktan sonra bizi evimize göndereceklerini söylediler ancak birlik revirine tekrar getirildik. Burada bize basına açıklama yapmamamız için bir kağıt imzalatıldı" diye konuştu.
KEŞKE BEN DE ŞEHİT OLSAYDIM
Duruşmaya katılan şehitlerin yakınlarından bazıları Hasan Boncuk'a, çelişkili ifadeler verdiği iddiasıyla tepki gösterdi. Hasan Boncuk tepkiler üzerine "Keşke namaza gitmeseydim ben de şehit olsaydım. Böyle suçlamaları duymasaydım. Ağlamak istiyorum ancak duygu sömürüsü yapacağımı sanırsınız diye ağlayamıyorum" dedi.
Savcı Erol Er, patlamanın meydana geldiği bölgedeki askerlere basına açıklama yapılmayacağına dair talimat verilmediğini zaten hiçbir personelin de Genelkurmay'ın izni olmadan açıklama yapamayacağını dile getirdi. Bunun üzerine şehit ailelerinin avukatlarından Altan Ulutaş savcı ile kısa süreli tartıştıktan sonra "Duruşmayı protesto ediyorum" diyerek salonu terk etti.
"ASKERLERİN KAVGA ETTİĞİNİ GÖRMEDİM, YALAN SÖYLEDİM"
Onbaşı Hasan Boncuk'tan sonra şehirlerarası otobüslerde muavin olarak çalışan Fatih Yavuz tanık olarak dinlendi. Cephanelik patlamasının ardından bir televizyon kanalına verdiği röportajda nizamiyede bir grup askerin kavga ettiğini gördüğünü, kısa süre sonra patlamanın olduğunu öne süren Fatih Yavuz, verdiği bu ifadesinin doğru olmadığını söyledi.
"YALAN SÖYLEDİĞİM İÇİN ÇOK PİŞMANIM"
Patlamanın olduğu saatte kendisinin İzmir'in Çeşme ilçesinde olduğunu anlatan Fatih Yavuz, yalan söylediği için çok pişman olduğunu ifade ederek ağladı. Yavuz,"Patlamadan sonra televizyonda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu'nun açıklamasını izledim. Sabotaj olduğunu söylüyordu. Buna kızdım. Afyonkarahisar'a geldiğimde bir televizyon kanalını arayıp böyle bir açıklamada bulundum. Çok pişmanım. Keşke böyle bir röportaj yapmasaydım. Olayı zaten görmedim, hiçbir şey bilmiyorum. Zaten o an İzmir'deydim" diye konuştu.
Şehit yakınları Fatih Yavuz'a tepki göstererek mahkeme heyetine "Davanın seyrini değiştirecek ölçüde yalan beyanda bulunduğu için bu tanıktan şikayetçiyiz" dediler. Askeri Mahkeme heyeti duruşmada bir saat ara verdi.