Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Tartışma yaratan Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

Ceo Club Toplantısı

Ceo Club Toplantısı
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

"2012 zor bir yıl olacak.

Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ,

"Cari açık evet bir problem ancak hem refah düzeyimizi arttırmamız anlamında hem de yeni istihdam yaratabilmemiz açısından yüksek büyüme hızları Türkiye için son derece hayati önem kazanmakta"

"2012 zor bir yıl olacak. Ama tüketici güven endeksine bakıldığında, halk güvenli ve hala harcıyor. Gelişmiş ülkelere baktığımda, 2012'yi Türkiye için çok karamsar görmüyorum"

"Kıta Avrupası ve Türkiye'de de basın zorlu bir dönem geçirecek"

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer,

"2012'de en önemli segmentimiz KOBİ'dir"

"Akbank sektördeki büyük bir oyuncu olduğu için sektörle ilgili her türlü gelişmeyi, her türlü doğabilecek imkanı değerlendirecektir ama değerlendirirken bu imkanın bize sürdürülebilir nasıl katkısı olur, ülkemiz için ekonomimiz için, çalışanlarımız için, müşterilerimiz için ne kadar sürdürülebilir ona bakarak ancak karar verilir"

?

Haber: Dilhun GENÇDAL - Kamera: İdris TİFTİKÇİ İstanbul - DHA

Capital ve Ekonomist dergileri tarafından, Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda ve Beymen işbirliğinde "Kadın Liderler: Gelecek Gündemde" başlığıyla düzenlenen CEO Club Toplantısı'nda konuşan Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye'deki siyasi iradenin yarattığı istikrar ve güven ortamının hem iş dünyasının yatırımlara bakış açısını hem de güven endeksini ciddi şekilde etkileyen ve dolasıyla büyümeyi de etkileyen bir konu olduğunu dile getirdi. "2001'den bu yana süregelen reformlarla birlikte Türkiye ekonomisi çok daha sağlam temeller üzerine oturmuş durumda Avrupa ile kıyaslandığında" diyen Yalçındağ, Türkiye'nin yüksek büyüme hızlarına devam etmesi gerektiği görüşünde olduğunu kaydetti.

YABANCI SERMAYEYİ ÇEKMEK TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİDİR

Yalçındağ, şunları söyledi: "Cari açık evet bir problem ancak hem refah düzeyimizi arttırmamız anlamında hem de yeni istihdam yaratabilmemiz açısından yüksek büyüme hızları Türkiye için son derece hayati önem kazanmakta. Tasarruf oranımız doğru, yıllar itibariyle düşük ve bu bir anda yükseltilebilecek birşey değil. Yapılabilecek bazı düzenlemeler var. Bununla birlikte finans kesimimizi de çok olumlu etkileyecektir, tasarruf oranımızda olabilecek bir yükselme. Ama bu bir anda yapabileceğimiz birşey değil. Onun için yabancı sermayeyi çekmek Türkiye için çok önemlidir görüşündeyim. Bunun için de yatırım ortamında yapılacak iyileştirmeler hala çok önemli. Hukuk güvenliği çok önemli bir konumuz. Vergi mevzuatı, vergide yapılacak reform önemli bir konu. Cari açık bir problem olarak devam edecektir. Malum bizim ekonomimizin iki taraflı sıkıntısı, hem büyüme ihtiyacımız, hem de onun yarattığı cari açıklar sorunu olacaktır. Ancak bunu finanse edebildiğimiz sürece büyümenin önündeki engel olarak görsek de büyümeye devam etmeliyiz ve uzun vadede cari açığı nasıl kapatabiliriz onun yollarını arayıp, şimdiden bu reformları yapmalıyız."

TÜRKİYE'DE BASIN ZORLU BİR DÖNEM GEÇİRECEK

Bugünkü büyümenin nasıl finanse edileceğine bakarken uzun vadeli çözümlere de bakılması gerektiğini belirten Yalçındağ, "2012 zor bir yıl olacak. Ama tüketici güven endeksine bakıldığında, halk güvenli ve hala harcıyor. Gelişmiş ülkelere baktığımda, 2012'yi Türkiye için çok karamsar görmüyorum" diye konuştu. Yalçındağ, e-gazeteye dönüşle birlikte Kuzey Amerika'da gazete tirajlarında sert düşüşler yaşandığını, bunun gazeteleri finansal olarak zorladığını anlatarak, ancak Kıta Avrupası'nda aynı durumun söz konusu olmadığını, gazete tirajlarının düşmediğini kaydetti. Türkiye'de de tirajların halen yüksek seyrettiğini ancak bu dönüşümün mutlaka gerçekleşeceğini dile getiren Yalçındağ, "Kıta Avrupası ve Türkiye'de de basın zorlu bir dönem geçirecek" dedi.

2012'DE EN ÖNEMLİ SEGMENTİMİZ KOBİLER

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer de, Türkiye'nin yüzde 4 büyümesi olasılığının bir vites küçültme gibi görünse de içinde bulunulan ortamda çok başarılı olduğunu belirtti. Banka olarak Türkiye'nin bundan sonra kazanacağı hamleyi desteklemek istediklerini ifade eden Dinçer, önümüzdeki dönemde fonları ağırlıklı olarak KOBİ'lere vermeleri gerektiği görüşünde olduklarını anlattı.

Dinçer, Türkiye nüfusunun genç olduğuna işaret ederek, "İstihdam yaratmamız, akıllı yatırım, sürdürülebilir ekonomi sağlamamız lazım. Bankaların elindeki gücü kısa vadeli tüketim yerine uzun vadeli yatırım imkanlarına verebilirsek, Türkiye'nin kalıcı büyümesine büyük katkısı olacağını düşünüyoruz. 2012'de en önemli segmentimiz KOBİ'dir" dedi.

BİR BANKA SATIN ALMAK İÇİN BİZE NE GETİRECEĞİNE BAKMAK GEREKİR

Türkiye'de banka satın almayı düşünüp düşünmediklerine yönelik bir soru üzerine Dinçer, Türkiye'de bazı bankaların, kurumların çeşitli nedenlerle Türkiye'den çıkma kararı alabileceklerini ancak Türkiye ekonomisinin büyüme vaadetmesi dolayısıyla özellikle bankacılık sektöründen çıkan yabancılar olabileceği gibi bunu fırsat bilip Türkiye'ye girememiş ve girmek için fırsat arayan yabancılar olabileceğini anlattı. Dinçer, sadece Türkiye'de yerleşmiş bankalara bakmamak gerektiğini dile getirerek, piyasada olmayan bankaların da Türkiye ekonomisinden pay almak isteyebileceklerini kaydetti. Akbank'ın da bu bankaların arasında yer alıp almayacağının sorulması üzerine de Dinçer, şunları söyledi: "Akbank yer alacaktır demek, böyle kesin söylemek yanlış olur diye düşünüyorum. Akbank'ın Türkiye'de 15 bin çalışanıyla 930 şubesiyle Türkiye'de çok yaygın teşkilatı var. İleride bir banka satın almak için baktığımız zaman, o hangi bankaysa bize ne getirir, ne gibi bir değer artışı yaratır, ne gibi bir ekonomik değeri olur, ona göre bakılır. Muhakkak biz alacağız, muhakkak biz bu konuda aktif olacağız demenin yararı olmaz. Ekonomik sürdürülebilirlik çok önemli bir sorumluluktur. Dolayısıyla şu anda bir şey demek için çok erken. Akbank sektördeki büyük bir oyuncu olduğu için sektörle ilgili her türlü gelişmeyi, her türlü doğabilecek imkanı değerlendirecektir ama değerlendirirken bu imkanın bize sürdürülebilir nasıl katkısı olur, ülkemiz için ekonomimiz için, çalışanlarımız için, müşterilerimiz için ne kadar sürdürülebilir ona bakarak ancak karar verilir. Dolayısıyla muhakkak aktif olacağız muhakkak alacağız demek yanlıştır. Ekonomik değer var mıdır, katma değeri var mıdır, istihdam konularına ehemmiyet vermek lazım. Bu çerçeve içinde biz de, bütün bankalar da değerlendirirler diye düşünüyorum."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title