Cem Vakfından Müfredat Önerisi

Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner, Milli Eğitim Bakanlığının müfredat yenileme çalışmaları için vakıf olarak kendi görüş, öneri ve değerlendirmelerini içeren kendi taslak programlarını hazırladıklarını belirterek, "Bu metinleri bugün itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığına göndereceğiz." dedi.

Döner, basın toplantısında Alevilere yönelik inanç sorunlarına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidildiğini hatırlatarak, AİHM'in Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersiyle ilgili olarak açılan davada 16 Eylül 2014 tarihinde verdiği kararda, Alevilerin eğitim hakkının ihlal edildiğinin karar altına alındığını anlattı.

Döner, "AİHM, davacıların taleplerini dikkate alarak, söz konusu dersin Türkiye'de inançsal çeşitliliği yansıtacak ve ebeveynlerin felsefi görüşlerini dikkate alacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve dersin zorunlu olmaktan çıkartılması gerektiğine hükmetmiştir." dedi.

Milli Eğitim Bakanlığının, bir süre önce müfredat yenileme çalışması yapmasını ilan etmesinin ardından, kendilerinin de bir hazırlık yaptığını, bakanlığın sivil toplum kuruluşlarından ve yurttaşlardan bu derse ilişkin görüş, öneri ve düşüncelerini iletmelerini istemesi üzerine harekete geçtiklerini vurgulayan Döner, şöyle devam etti:

"Biz de Cem Vakfı olarak AİHM'in söz konusu kararı doğrultusunda görüş, öneri ve düşüncelerimizi içeren kendi taslak öğretim programımızı ve bu programda yer almasını istediğimiz Alevilik ile ilgili örnek metinleri hazırladık. Bu metinleri bugün itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığına göndereceğiz."

AİHM Büyük Daire kararlarının yargısal olarak itiraza açık olmayan kesin kararlar olduğunu dile getiren Döner, kendileri tarafından hazırlanan müfredat önerisinin dikkate alınmasını istedi.

Döner, "Ülkemizde birliği, beraberliği ve barışı sağlamak amacı ile Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse hükümetten, AİHM kararlarının zaman geçirmeden uygulamasını talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

İlahiyatçı Yazar Mustafa Cemil Kılıç ise mevcut müfredatta da Alevilik ile ilgili bilgiler olduğunu ancak bunların yeterli olmadığını ifade etti:

"Ayrıca dil yani terminoloji sorunu vardı.

Şimdi biz her ders yılı için hazırlanan müfredata, Alevilikle ilgili bilgilerin konulmasını talep ettik. Alevilik inancının literatürü ile ilgili terminolojinin yer almasını istedik. Müfredattaki ayrıştırıcı unsurların çıkartılıp, bunun yerine birleştirici bir dil kullandık. İnancıyla inanmayanıyla herkesi bütünleştirici bir dile yer verdik. Mesela İslam'da bir işe başlanırken Bismillahirrahmanirrahim ifadesi kullanılır. Aleviler de kullanıyor. Ancak dedelerimiz gülbenk okurken 'Bismişah' derler. Nasıl ki bir Sünni çocuğa 'Bismillah' öğretiliyor ise bir Alevi çocuğuna da 'Bismişah' öğretilmelidir. Yine okunan dualar var. Bunların ezberletilmesini istiyoruz. Ramazan orucu anlatılırken, Muharrem orucu da yer alsın istedik. Ramazan orucu, nasıl Sünni İslam inancında farz ise Muharrem orucunun da Alevi inancı için farz olduğuna yer verdik."

Toplantıya Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanı Eşref Doğan, Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Remzi Akbulut, Tarihçi Yazar Ali Kaya ile vakıf yöneticileri katıldı.