Cem Uzan'dan Çarpıcı İtiraflar

Aydın Doğan hakkında çarpıcı iddialarda bulunan Uzan, 'Siyasetle işim olmaz' diyen Aydın Doğan'ın yalan söylediğini belirtti. Doğan'ın Refahyol hükümetini kimlerle nasıl yıktığını anlattı. Uzan, Rodos'ta yapılan hükümet pazarlığının fotoğraflarını da hatırlattı.

'REFAHYOL'U DEVİRDİKLERİNİ ANLATTI'

'Ben Fatih Çekirge'yi transfer ettim Star Gazetesi'nin başına. Fatih büyük bir övünç ile anlatıyordu 'Biz devirdik, Dinç Bilgin, Aydın Doğan patron katında; Zafer Mutlu, Ertuğrul Özkök yayın yönetmeni, Fatih Çekirge Ankara Temsilcisi, şu anki Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin o zaman Hürriyet'in Ankara temsilcisi. 28 Şubat'ın 6 süvarisi budur. Bunun ödülü tescilli, belgelidir. POAŞ Mesut Yılmaz'a Başbakanlık verilmesi karşılığında Aydın Doğan'a hibe edilmiştir, Etibank Dinç Bilgin'e edilmiştir. Bunu bana defalarca Fatih'te söyledi, başka insanlardan da duydum. Gayet basit bakın belgelerine, Refahyol devrildikten sonra ne hikmetle bunlar oluveriyor. POAŞ bilmem kaç sene özelleştirilmemiş, Aydın Doğan kaç milyar dolar kazandı POAŞ'tan, kaç milyar dolar kazandı Dışbank'tan? Dışbank'ı da bedavaya aldı, borçla aldı.'

'CHP'DEN YOLSUZLUĞU 'ÖRT BAS ET' DEDİLER'

'Benim çok net etkimin olduğu bir müdahale var. 94 yılı belediye seçimleri. Ergun Göknel olayı, İSKİ skandalını Star TV çıkardı. Biz çıkardık ortaya İSKİ skandalını sonuna kadarda gideceksiniz diye talimat verdim. Nurettin Sözen belediye başkanlığını kaybetti, İstanbul çöpten ve susuzluktan kurtuldu. CHP'den gelenler oldu, örtbas et diye. 'Yayınlama, uğraşma', hayır dedim beni ilgilendirmiyor.'

'AYDIN DOĞAN, YABANCI İSTİHBARATLAR İLE ÇALIŞIYOR'

'Yabancı istihbarat servisleri ile yakından alakası olduğunu biliyorum. Eminim. Yabancı devletlerin lehine çalışmakta olan bir kişidir.'

'SERVETİNİ OTOMOBİL KARA BORSASINDAN YAPTI'

'Otomobil kara borsasından yaptı servetini. Karaborsadan zengin oldu. Aydın Doğan'ın POAŞ'ına giren ve çıkan rakamlara bakın. Tankerler Ege denizinde boşaltılıyor, tankerden tankere. Marmara Denizi'nde boşaltılıyor. Gümrük kayıtlarına bakın.'

'DOĞAN 2002'DE MHP'NİN YERİNE DYP'Yİ HÜKÜMETTE İSTEDİ'

'Aydın Doğan hükümet kurmaya ve istediğini elde edemediği zaman, devirmeye kendini o kadar şartlandırmıştı ki 2002 yılı, MHP ile Aydın Doğan'ın yıldızı barışık değil. Nedendir bilmiyorum. Aydın Doğan ile arasının iyi olmaması gerçeği var o günlerde ortada. Rahmetli Ecevit yaşlanmış vaziyette, orada partiyi Hüsamettin Özkan yönetiyor, Başbakan Yardımcısı. Aydın Doğan'ın yüzde yüz elinin altında olan bir adam. Öbür tarafta Mesut Yılmaz var, zaten bir defa Başbakan yapmış. Üçlü koalisyonda MHP, Aydın Doğan'ın istediği ritmi bozuyor. Bunun üzerine dediler ki Doğan Grubu Çiller ile görüşecek, Mesut Yılmaz ile Tansu Çiller'in birbirlerine olan husumeti biliniyor, bir şekilde ara bulunacak, MHP çıkartılacak ve yerine DYP monte edilecek. 2002 yazındaki senaryo bu. Bu bilgi geldi bana Ankara'dan.'

'KOALİSYON GÖRÜŞMESİNİN YAPILACAĞI YERLERİ TAHMİN EDİP FOTO MUHABİRLER GÖNDERDİM'

'Dedim ki nerde yapar görüşmeleri, kendi kendime soruyorum. Güney'de olacaktır. Bir saatlik bir görüşme olmayacaktır. İçime doğdu bunlar tekne ile çıkarlar. Talimat verdim şuraya şuraya fotoğraf muhabiri göndereceksiniz dedim gazeteye. Çıt yok, döndüler çocuklar.'

'DOĞAN'IN KOALİSYON GÖRÜŞMESİNİ RODOS'TA YAPACAĞINI TAHMİN ETTİM'

'Gelen bilgiler 'görüşüldü, görüşülüyor' o şekilde geliyor. Sessizlik var. Fatih Çekirge'ye dedim ki Rodos'a gönderiyorsun bir muhabir. Bunlar Rodos'a giderler dedim. Tamamen 6. his. Bunlar dedim Rodos'a giderler, Rodos'a giderlerse de şu caddeye giderler dedim. Bu kadar eminim. 'bir çocuğu göndereceksin sabah saat 9'da duracak çarşıda dedim, çarşı kapanıncaya kadar orda nöbette bekleyecek'

'DOĞAN'I RODOS ÇARŞISINDA KOALİSYON PAZARLIĞI YAPARKEN FOTOĞRAFLADIK'

'Çocuk gitti ertesi sabah bizimkiler, işte o fotoğrafta, hükümet pazarlığı yaparak çarşıda dolaşıyorlar. Bu fotoğraf yayınlandı Devlet Bahçeli koalisyonun bozdu ,erken seçim kararı aldı. Çünkü bu fotoğraflardan sonra DYP'nin o koalisyona girmesi mümkün olamazdı. Bunu halka izah edemezlerdi.'

'Fotoğraf belgesi, hani hiç hükümetlere müdahale etmiyordu, hani hiç hükümetlerle işi olmazmış.'