Çek Borcundan Tutuklanan Bitkisel Hayattaki Esnaf, Hastanede Tutulacak
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde, 2017 yılında ateşli silahla başından yaralanan ve olaydan bu zamana kadar bitkisel hayatta olan esnaf Ahmet Öz (52) hakkında, toplam 160 bin liralık çeklerini ödemediği için 3 icra davası açıldı.
ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde, 2017 yılında ateşli silahla başından yaralanan ve olaydan bu zamana kadar bitkisel hayatta olan esnaf Ahmet Öz (52) hakkında, toplam 160 bin liralık çeklerini ödemediği için 3 icra davası açıldı. Ana borcu ödemediği gerekçesiyle Öz hakkında ayrıca verilen 160 bin liralık adli para cezası, 2,5 yıl hapse çevrildi. Tutuklama kararı çıkarılan Öz, cezasını çekmesi için jandarma ekiplerince evinden alınarak, Alanya'da hastaneye götürüldü. Öz, borç ödenmediği, alacaklılar davadan vazgeçmediği ya da Cumhurbaşkanı af yetkisini kullanarak, cezayı kaldırmadığı sürece 2,5 yıllık cezası boyunca hastanede tutulacak.
Manavgat'ta, 14 Temmuz 2017'de tabancasını temizlerken, silahın ateş almasıyla başından yaralanan ve yakınlarınca hastaneye götürülen Ahmet Öz, doktorların çabasıyla yaşama döndürüldü; ancak bitkisel hayata girdi. Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde 4 ay tedavi olan Öz, yapılacak çok fazla bir şey olmadığı belirtilerek, ekim ayında evine gönderildi. Evde eşi Müzeyyen Öz tarafından yemeği verilen ve bakımı yapılan Ahmet Öz için Antalya İl Sağlık Müdürlüğü'nce yüzde 99 engelli raporu verildi. Eşi Müzeyyen Öz, 15 Mart 2018'de Ahmet Öz'e vasi atandı.
KARŞILIKSIZ ÇEKTEN DAVALAR AÇILDI
Manavgat'ta yem ve gübre bayisi olan Ahmet Öz'ün çocukları Üveys Yasin Öz (20) ve Ümmügülsüm Evren (24), babalarının tedavisiyle ilgilenmekten işlerini takip edemedi. Bir süre sonra Ahmet Öz hakkında, kestiği çeklerin ödenmemesi sonucu alacaklılar tarafından 'karşılıksız çek kesmek' suçundan davalar açıldı. Eşi ve çocukları, Manavgat'ta açılan dava dosyalarına Ahmet Öz'ün sağlık raporunu sundu. Rapor üzerine Manavgat'taki davalar durdurulurken, Ahmet Öz'ün mal varlıklarına haciz konuldu.
2,5 YILLIK CEZASI BOYUNCA HASTANEDE TUTULACAK
Ahmet Öz hakkında, 160 bin liralık borç dolayısıyla Alanya'da 1, Konya'da 2 ayrı 'karşılıksız çek' davası daha açıldı. Aile bireyleri, bu davalardan haberdar olmadığı için davalara katılamadı ve Ahmet Öz'ün sağlık raporunu da sunamadı. Devam eden davalar sonucunda ilgili kanun uyarınca Öz'e, ana borcu olan 160 bin lirayı ödemediği gerekçesiyle ayrıca 160 bin liralık adli para cezası verildi. Öz ve ailesi karardan haberdar olmadığı için borcu ödeyemedi. Sonrasında icra mahkemeleri adli para cezasını 2,5 yıl hapis cezasına çevirdi. Ahmet Öz'ün Alanya ve Konya'daki alacaklılarına olan 160 bin liralık borcu ise kaldı. Hapis cezasıyla hakkında yakalama kararı çıkarılan Öz için çarşamba günü jandarma ekiplerince evinde tutuklama prosedürü uygulandı. Öz, durumu seyahat etmesine engel olduğu için çağrılan sağlık ekibi tarafından ambulansla Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürüldü. Yoğun bakıma alınan Ahmet Öz, 2,5 yıllık cezası boyunca hastanede tutulacak.
'PARA CEZASI OLDUĞU İÇİN AFFEDİCİ MADDE OLMADIĞI SÖYLENDİ'
Babasının bilincinin 14 Temmuz 2017'den bu yana kapalı olduğunu anlatan Ümmügülsüm Evren, "Babam 4 ay Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda kaldı. Ekim 2017'de eve getirdik. O tarihten itibaren evde kendimiz bakıyorduk. Bu durumdayken babamın borçlarını takip edemedik. Esnaf olduğu için çek ve senet işleri vardı. Ödemelerini yapamadık. Bütün mal varlığımız zaten hacizli. Her şey satılıyor. Para cezası ödenmeyince yakalama kararı çıkarılmış. Jandarmalar babamın tutuklanması gerektiğini söyledi. Hakimlere, savcılara müracaat ettik ama para cezası olduğu için affedici bir madde olmadığı söylendi ve babamı Alanya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne götürdüler. Orada yoğun bakımda yatıyor. Bilinci kapalı, kendisini bilmiyor, hiçbir şey bilmiyor" diye konuştu.
'KANUNLARDA BUNUN AFFI YOKMUŞ'
Babasına verilen cezanın para cezası olduğunu, kesinleştiği için sağlık nedenleriyle ertelenmesinin mümkün olmadığını hukukçuların, kendilerine söylediğini kaydeden Evren, "Babam borcundan dolayı ceza almasaydı, hani çocuk tecavüzcüsü veya katil olsaydı, hırsız olsaydı, şu anki kanundaki maddelere göre sağlık durumundan dolayı cezası ertelenecekti. Ama cezası para cezası olduğu için çekini ödeyemediğimiz için kanunlara göre yatması gerekiyormuş. Kanunlarda bunun bir affı yokmuş" dedi.
'KARAR VERİLDİĞİ İÇİN GERİ DÖNÜŞÜ OLMUYOR'
Babasının mahkum olmadığını, idari para cezası aldığını belirten Ümmügülsüm Evren, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 16'ncı maddesi 2'nci fıkrasında 'Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkumun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkumun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır' denildiğini aktardı. Babasının maddede belirtilen 'Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmi sağlık kuruluşlarının mahkumlara ayrılan bölümlerinde devam olunur' cümlesine göre aldığı cezanın infaz edildiğini belirten Evren, "Alanya ve Konya'daki davalardan haberimiz olsaydı, dosyalarına sağlık raporunu sunduğumuz zaman dava duracaktı. Ancak karar verildiği için artık geri dönüşü olmuyor" diye konuştu.
'ÜÇ YOL VAR'
Ümmügülsüm Evren, babasının bu cezadan kurtulması için ilk yolun borcu ödemek olduğunu; ancak kendilerinin bu parayı ödeyecek güçleri bulunmadığını anlattı. İkinci yolun ise karşı tarafın şikayetinden vazgeçmesi olduğunu kaydeden Evren, üçüncü yolun da Cumhurbaşkanı'nın af yetkisini kullanması olduğuna vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı'nın 160 bin liralık idari para cezasını kaldırıp, babasını bu cezadan kurtarabileceğini belirten Ümmügülsüm Evren, bunun için avukatlarının dilekçe hazırlığı yaptığını söyledi.
'BÜTÜN İHTİYACINI BEN KARŞILIYORDUM'
Eşinin bitkisel hayata girmesinden sonra çok zor günler geçirdiklerini dile getiren Müzeyyen Öz (52), "Her ihtiyacını ben görüyordum. Mamasını veriyordum, suyunu veriyordum. Söylemesi ayıp, altını temizliyordum. Her şeyini yapıyordum. Bütün ihtiyacını ben karşılıyordum. Konuşamıyordu. Bildiğimiz gibi yapıyorduk. 'Elini kaldır' desek kaldırmıyor, dediğimize tepki vermiyor ki. Sadece biz kendi bildiğimize göre yapıyorduk. Onun bir şey bildiği yok yani hiçbir şey anlamıyor" dedi.
- Antalya