Cefakar Annenin 2'si Engelli 6 Çocukla Gecekonduda Zor Yaşamı
Kuma getiren eşinden ayrılarak 2'si bedensel engelli 6 çocuğunu yanına alıp 5 yıl önce Antalya'ya gelen Fatma Demir, anneliğin getirdiği sabır ve azimle ayakta duruyor.
SÜLEYMAN ELÇİN - Kuma getiren eşinden ayrılarak 2'si bedensel engelli 6 çocuğunu yanına alıp 5 yıl önce Antalya'ya gelen Fatma Demir, anneliğin getirdiği sabır ve azimle ayakta duruyor.
Fatma Demir, yaklaşık 10 yıl önce kuma getirmesi üzerine eşinden ayrıldı. İkisi bedensel engelli 6 çocuğunu yanına alarak 5 yıl önce Şanlıurfa'dan Antalya'ya gelen 40 yaşındaki Demir, 22 yaşındaki kızı Leyla'nın üç ayda bir aldığı engelli maaşı ve 20 yaşındaki bedensel engelli oğlu İbrahim'in bakımını üstlendiği için verilen bakım maaşıyla hayatını sürdürmeye çalışıyor.
Anneliğin getirdiği sabır ve azim ile ayakta durabilen Demir, Leyla ve İbrahim'in yanı sıra 18 yaşındaki Oruç, 15 yaşındaki Erol, 10 yaşındaki Büşra ve 9 yaşındaki Mehmet ile Kepez ilçesindeki bir gecekonduda yaşam mücadelesi veriyor.
Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklarının daha iyi bir yaşam sürmesi için Antalya'ya geldiğini belirtti.
Oğlu 6 yaşındayken kendisine hediye edilen bisikleti sürdüğü sırada bir otomobilin çarptığını ve vücuduna çok sayıda platin takıldığını anlatan Demir, "Felç geçirmesine rağmen kazanın ardından ayağa kalktı ve okula gitti ancak zamanla durumu kötüye gitmeye ve yatağa bağlı yaşamaya başladı. Şimdi sadece gözlerini oynatabiliyor." dedi.
"Yeter ki oğlum iyileşsin, ayağa kalksın"
Oğlunu uzun süredir hastaneye götüremediğini dile getiren Demir, şöyle konuştu:
"Adres değişikliği nedeniyle 7 aydır bakım maaşımı da alamadım. Çevreden gelen yardımlarla yaşıyoruz. Oğlum gözleriyle bana sürekli bir şey anlatmaya çalışıyor. 'İyileşmek mi istiyorsun?' diye soruyorum. Göz kapaklarını kapatarak 'evet' yanıtını veriyor. Bir şey yapamadığım için ağlıyorum, o da ağlıyor. Bir anne olarak çok zor günler yaşıyorum. Çocuklarım için ayakta duruyorum. Antalya'da hiç kimsem yok. Kendimi düşünmüyorum. Yeter ki oğlum iyileşsin, ayağa kalksın. Çadırda da kalırım, açlıktan da ölürüm. Gece gündüz uyuyamıyorum."
Suriyeli komşularına da sahip çıktı
Derme çatma gecekondularında yok denecek kadar az eşya olduğunu anlatan Demir, "Şanlıurfa'dan tanıdığım Suriyeli komşularımız vardı. Onlar da Antalya'ya geldiler. Evimin karşısında parkta yaşadıklarını gördüm. Yağmurlu havalarda kıyamadım. Onları evime aldım. Onları çok iyi anlıyorum. Yokluğun ne olduğunu biliyorum. Birkaç gün kaldılar sonra da ev tutup ayrıldılar." dedi.
Demir'in 10 yaşındaki kızı Büşra ise büyüyünce ressam olmayı hayal ettiğini dile getirdi. Evde ve okulda sürekli resim yaptığını ve resimlerde hep kuşları, çiçekleri çizdiğini ifade eden Büşra, resim yapacak bir masasının olmadığını söyledi.
Sağlık ekipleri İbrahim'i kontrolden geçirdi
Öte yandan Antalya Valiliğinin talimatıyla İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri, eve giderek engelli İbrahim'i sağlık kontrolünden geçirdi.
İl Sağlık Müdürü Dr. Ünal Hülür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ailenin sağlık hizmetine ulaşmada herhangi bir sorun yaşamadığını ancak başka tedavilerle belki İbrahim Arslan'ın iyileşebileceğini düşündüklerini belirtti.
Ailenin talebi üzerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden sağlık kayıtlarının talep edildiğini anlatan Hülür, "Hasta 2015 yılında trombositopeni (kandaki trombosit sayısının azlığına verilen isim) tanısıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Kliniğinde kısa bir süre tedavi görmüş ve taburcu edilmiş. Halk Sağlığı Evde Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Merkezi ile görüşülerek hasta bilgileri iletildi. Hastanın evde sağlık hizmetleri kapsamında değerlendirilmesi istendi. Evde fizik tedavi hizmetleri için de ilgili birim ile planlama çalışması devam ediyor." diye konuştu.
Hülür, aile hekimi ve evde sağlık hizmetleri ekibinin evi ziyaret ettiğini, hastanın yatağa bağımlı yaşıyor olması nedeniyle havalı yatak ve beslenme ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çalışmalar planlandığını kaydetti.
Antalya Afet ve Acil Durum İl Müdürlüğünün de aileye yardımda bulunacağı bildirildi.