"Çayır tırtılı"na karşı derin sürüm ve yabancı ot mücadelesi önerisi
Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, tarlaların derin sürülmemesi ve yabancı otla mücadelenin yeterli yapılmamasının ayçiçeği tarlalarında çayır tırtılı zararlısının oluşumuna zemin hazırladığını söyledi.
Trakya Üniversitesi Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, tarlaların derin sürülmemesi ve yabancı otla mücadelenin yeterli yapılmamasının ayçiçeği tarlalarında çayır tırtılı zararlısının oluşumuna zemin hazırladığını söyledi.
Aynı zamanda Trakya Üniversitesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Başkanı da olan Prof. Dr. Kaya, AA muhabirine, Trakya genelinde ayçiçeği tarlalarında görülen çayır tırtılının gelişim dönemindeki bitkiye zarar verdiğini belirtti.
Ayçiçeğinde verimi en çok etkileyen tabla dolum evresinde ortaya çıkan çayır tırtılına karşı üreticilerin önlem almaları gerektiğini dile getiren Kaya, arıların da göz önüne alınarak belirlenen kurallar çerçevesinde ilaçlama yapılması uyarısında bulundu.
Kaya, çayır tırtılı zararlısının nereden geldiğinin tam olarak tespit edilmemekle birlikte yabancı otların bulunduğu alanlarda daha yoğun görüldüğünü vurguladı.
"Çayır tırtılı tam bir yeşil canavarı"
Kışı uyku döneminde geçiren zararlının farklı evrelerden sonra bitkilere zarar verdiğini anlatan Kaya, şunları kaydetti:
"Bu böcek kışı özellikle yabancı otlarda veya toprakta pupa döneminde (kapalı yavru dönemi) geçiriyor, daha sonra pupadan çıkarak kelebekler oluşuyor. Kelebekler yumurtalarını bırakıyor, larva döneminde de tırtıllar çıkıyor. Bu dönem 2-3 hafta sürüyor ve bitkiye zarar veriyor. Bu tırtıl tam bir yeşil canavarı, 150'den fazla türde zararı var. Bölgemizde şeker pancarı, mısır ve ayçiçeğinde yeşil ne varsa yiyerek zarar veriyor. Yabancı otlardan sirken otunu çok seviyor. Esas konukçusu bu. Buraya yumurtalarını bırakıyor. İlk önce tarladaki yabancı otları yiyor, daha sonra ayçiçeğine geçiyor. Aslında nereden geldiğini bilmiyoruz, özellikle yabancı ot problemi olan tarlalarda çok daha fazla zarar yapıyor. Toprak işlenmesi yapılmayan alanlar ve derin sürülmeyen alanlarda kışları geçiriyor."
"Ekonomik zarar eşiği göz önüne alınmalı"
Zararlıyla mücadelede üreticilerin öncelikle tarla kontrollerini çok iyi yapmaları gerektiğini belirten Kaya, tırtılın görülme yoğunluğuna göre mücadele yönteminin seçilmesi tavsiyesinde bulundu.
Mücadelenin tavsiye edilen ve belirlenen kurallar çerçevesinde olması uyarısında bulunan Kaya, şöyle devam etti:
"Tırtıl komşu tarlaya yürüyerek geçer. Küçük ayakları olduğu için en fazla yan tarlaya geçer. Bir tarlada varsa komşu tarla incelenmeli ve önlem alınmalı. Ekonomik zarar eşiği burada çok önemli. 'Tırtıl hemen görüldü' diye ilaçlama yapılmamalı. Traktörle girildiğinde asgari yüzde 5 ürün zararı oluyor. Yine böcek ilacı uygulandığı için doğanın en önemli dölleyicisi olan arılara da zarar veriyoruz. Yararlı böcekleri de öldürüyoruz. Her bir bitkide 3-5 tane tırtıl varsa, bir metrekare alanda 20'ye yakın tırtıl varsa ondan sonra ilaçlama yapılmalı. Arıların dışarıda aktif olarak dolaştığı sabah 7 ve akşam 7 saatleri arasında kesinlikle ilaçlama yapılmamalı. İlaçlama yaparken çevredeki arıcılara haber verilmeli. İnsan sağlığına zarar veren bu ilaçlara karşı üreticiler de önlemlerini almalı."
"Derin sürüm bir çözüm"
Prof. Dr. Kaya, ayçiçeklerinde etkili olan zararlının Trakya genelinde yüzde 5'ten fazla zarar verdiğini ifade etti.
Üreticilerin tarlalarını sık ve düzenli şekilde gezip incelemesi gerektiğini ifade eden Kaya, gelecek dönemde çayır tırtılının oluşumunun önüne geçilmesi için üreticilere şu tavsiyelerde bulundu:
"Derin sürüm yapılmalı. Zaten yüzeydeki böcekleri kuşlar yiyor. O bakımdan derin sürüm bir çözüm. En önemli noktalardan birisi de yabancı ot kontrolü iyi yapılmalı. Sirken ve benzeri yabancı otların bulunduğu alanlarda bu böcekler daha çok oluyor. Derin sürüm yapılarak toprak yüzeyindeki böceklerin çok daha derine gömülerek orada çürümesi sağlanmalı. Seneye olacak ya da olmayacak diye bir durum yok. Önceki tecrübeler bize bu zararlının 8-10 yılda bir epidemi (popülasyondaki aşırı artış) yaptığını gösteriyor."