Çanakkale'yi Anlatamazdı, Ağlardı"
Çanakkale Savaşları sırasında gösterdiği üstün cesaret ve başarı nedeniyle rütbesi mülazımlığa (teğmenliğe) yükseltilen ve Gelibolu'da anıtı yapılan Çanakkale gazisi Mehmet Çavuş'un ismi, memleketi Kırşehir'deki bir parka verildi.
Çanakkale Savaşları sırasında gösterdiği üstün cesaret ve başarı nedeniyle rütbesi mülazımlığa (teğmenliğe) yükseltilen ve Gelibolu'da anıtı yapılan Çanakkale gazisi Mehmet Çavuş'un ismi, memleketi Kırşehir'deki bir parka verildi.
Kırşehir Kent Konseyi Başkanı Tahsin Üçgül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırşehir Belediye Meclisinin kent merkezindeki Çiçekdağı Parkı'nın adının "Çiçekdağı Gazi Mehmet Çavuş Parkı" olarak değiştirilmesi yönünde karar aldığını söyledi.
Üçgül, parka "Mehmet Çavuş Anıtı" yapılmasını, anıtta Çanakkale'de vatan için canlarını feda eden 475 Kırşehirli şehidin isimlerinin pirinç harflerle yazılmasını da talep ettiklerini aktardı.
Üniversite ile işbirliğiyle Mehmet Çavuş'un hayatını konu alan bir belgesel hazırladıklarını dile getiren Üçgül, bin adet CD'yi Çanakkale'de rehberler eşliğinde dağıttıklarını da anlatarak,
Üçgül, sözlerine şöyle devam etti:
"Kent Konseyi olarak Kırşehir Belediye Meclisine müracaat etmiştik. Çiçekdağı Parkı'nın Gazi Mehmet Çavuş Parkı diye değiştirilmesi yönünde karar alındı. Karar alındı ama hala tabela asılmadı. Biz aynı zamanda parka Mehmet Çavuş Anıtı'nın aynısının yapılmasını istemiştik. Kırşehir'de 475 Çanakkale şehidimiz var. Onların isimlerinin de köy köy anıta pirinçle işlenmesini talep etmiştik. Tüm Kırşehirliler şehitlerini orada bulup dua okuyabilecekler."
"14 sene 7 ay askerlik yapıyor. Vücudunda 24 tane kurşun yarası vardı"
Kırşehir Kent Konseyi'ni ziyaret eden Mehmet Çavuş'un İstanbul'da yaşayan torunu Mehmet Canpolat da Çanakkale kahramanı dedesini başka illerin sahiplenmeye çalıştığını ancak kendisinin de katıldığı araştırmalarda Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesine bağlı Safalı köyü nüfusuna kayıtlı olduğunun tescil edildiğini dile getirdi.
Dedesinin isminin Kırşehir'de bir parka verilmesinin kendisini çok mutlu ettiğini belirten Canpolat, "Dedemin iki madalyası var. Arşivlerde karar sayıları da var. Biri kıta harbi zamanında, Osmanlı padişahı Mehmet Reşat veriyor. İkincisi olan istiklal madalyasını Çanakkale'den alıyor. Trablusgarp'ta, Balkanlarda, Çanakkale'de Sakarya'da savaşıyor. Oradan doğu cephesine gidiyor. 14 sene 7 ay askerlik yapıyor. Parmakları hep sakattı. Yaşlılığında, 80'li yaşlarında dedemi anam yıkarmış. Anam vücudunda 20 kurşun yarası saydığını söylerdi. 'Her tarafı delik deşik' derdi." diye konuştu.
Vefat etmeden önce zaman zaman dedesinin okullara çağrılarak Çanakkale hatıralarını anlatmasının istendiğini aktaran Canpolat, şunları kaydetti:
"Çanakkale'yi anlatamazdı, ağlardı. Çok savaşmış, çok zorluklar yaşamış, Ben ortaokulda okurken vefat etti. Okulda Çanakkale tarihini anlattığını bilirim. Cesaret Tepesi'ndeki kahramanlığı ve üstün başarısından dolayı Atatürk, dedemi hava değişimine gönderiyor. Ankara'da törenle karşılıyorlar. Askerin birisi ağlıyor. Önce paşa geliyor diyorlar, sonra bir bakıyor ki amcasının oğlu geliyor. Komutanı 'niye ağlıyorsun Hüseyin çavuş' diyor. O da 'emmimin oğlunu 10 yıldır görmüyorum, o da savaşta ben de savaştayım' diyor. Vilayette birkaç gün ağırlıyorlar. Oradan Kırıkkale'nin Keskin ilçesine geliyor. Yozgat, Kırşehir, Kayseri ve Sivas'a geçiyor. Her gittiği yerde devlet töreniyle karşılıyorlar. O zaman yayınlanan bir gazetenin kupürünü buldum, 'Mehmet Çavuş Kırşehir'den geçti' diye yazıyor. Gittiği yerlerde hep Çanakkale savaşlarını anlatıyor. Günü dolunca da birliğine dönerek doğu cephesine gidiyor."