Çanakkale Şehitleri Yad Edildi
Osmangazi Belediyesi, Çanakkale Zaferi'nin 101'inci yılı dolayısıyla konferans düzenledi.
Milli Mücadele döneminin ve Kurtuluş Savaşı'nın en önemli komutanlarından biri olan Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir'in konuşmacı olarak katıldığı konferansta Çanakkale şehitleri yad edildi.
Ördekli Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansa vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Muhsin Özlükurt, Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Selimoğlu, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Konuşmasına 'Dünü unutma ki yarına hakkın olsun' diyerek başlayan ve gençlerin geçmişlerini yeterinde bilmediklerini ifade eden Timsal Karabekir, babası Kazım Karabekir ve Mustafa Kemal'in hayatı ile birlikte Çanakkale Savaşı, Milli Mücadele Dönemi ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde yaşananlar hakkında bilgiler verdi.
Kars'ta bulunan Gazi Muhtar Paşa Konağı'nda bulunan bir levhada okuduğu 'Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer' yazısının kendisini çok etkilediğini belirten Timsal Karabekir, "Ben bir tarihçi değilim ancak babamın arşivinden edindiğim tüm tarihi bilgileri gençlerimizle paylaşmak istedim. Benim anlattığım konu babam Kazım Karabekir'in hayatı. Ama Kazım Karabekir'i anlatmak demek Mustafa Kemal'i anlatmak demek. Diğer yüce komutanlarımızı ve ülkemizin bağımsızlık mücadelesini anlatmak demek" diye konuştu.
Konuşmasına Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığı dönemde İstanbul'da yaşanan durum ve Milli Mücadele Döneminin nasıl başladığını anlatarak devam eden Timsal Karabekir, şunları söyledi: "Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığında padişah bütün komutanları İstanbul'a çağırıyor. Babam Kazım Karabekir, İstanbul'a geldiğinde boğazda demirlemiş olan düşman gemilerini görüyor. Bugünkü Beyoğlu sokaklarında ve İstiklal Caddesi'nde silahlı İngiliz askerleri dolaşıyor. Açık açık vatanımızı paylaşmaya gelmişler. Bunları gören Kazım Karabekir, İstanbul'da bağımsızlık mücadelesini başlatamayacaklarını anlıyor ve Mustafa Kemal'i ziyaret ederek kendisini Anadolu'ya çağırıyor. Ne kadar acı bir durumdur ki padişah bir komutanını İstanbul'dan Anadolu'ya İngilizlerin izni olmadan gönderemiyor. Emperyalist devletler ülkemizi paylaşma planları yaparken, sadece Ankara ve civarındaki küçük bir alanı Türklere bırakıyorlar."
Yabancı devletlerin Osmanlıyı paylaşma planları yaptığı sırada Milli Mücadeleyi başlatmak adına Kazım Karabekir'in 15. Kolordu Komutanı olarak Erzurum'a gittiğini, Mustafa Kemal'in ise 3. Ordu Müfettişi olarak Anadolu'ya adım attığı anlatan Timsal Karabekir, "Mustafa Kemal, Anadolu'ya gidince Amasya Genelgesi'ni yayınlıyor ve 'Vatan Bütündür Bölünmez, Millet Bütündür Bölünmez' diyor. Bu sözler İngilizleri oldukça rahatsız ediyor. Padişaha baskı yaparak Mustafa Kemal'in tutuklanmasını istiyorlar. Padişah, Mustafa Kemal'in tutuklama emrini Kazım Karabekir'e veriyor. Mustafa Kemal tutuklanma emrini duyunca tüm rütbelerini sökerek ordudan istifa ediyor. Daha sonra Mustafa Kemal Erzurum'a geliyor. Mustafa Kemal'in Erzurum'a gelişi Türk'ün yıldızının parladığı andır. Kazım Karabekir, padişahtan Mustafa Kemal'i emri almasına rağmen kendisi Mustafa Kemal'e tüm ordusuyla emrinde olduğunu bildiriyor. Daha sonra hepimizin bildiği gibi kongreler yapılıyor ve Milli Mücadele dönemi başarıyla yürütülerek Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıyor. Meclisin açılmasıyla birlikte Kazım Karabekir'e ordusuyla birlikte düşmanı doğudan püskürtme emri veriliyor ve Kars düşman işgalinden kurtarılıyor. Gümrü, Moskova ve Kars Anlaşmaları yapılarak doğudaki sınırlarımız çiziliyor. Büyük Taarruz ile düşmanın İzmir'den atılıyor ve vatanımız bağımsızlığına kavuşuyor" şeklinde konuştu.
"ÇANAKKALE SAVAŞI BİR MİLLETİN VATANINA DUYDUĞU AŞKTIR"
Çanakkale Savaşı'nın bir destan olduğunu dile getiren Timsal Karabekir, "Çanakkale'de büyük kahramanlıklar yaşanmıştır. Bu savaşın dünyada bir başka benzeri yoktur. Atalarımız 7 düvele karşı koymuştur. 12-13 yaşındaki çocuklar vatan için şehit olmuştur. Çanakkale Savaşı bir ulusun vatanına duyduğu, imanına duyduğu aşktır. Büyük bir zafer kazanılmasına rağmen ne yazık ki Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanıyor. Cephede kazanılan zafer, masada kaybediliyor. Mustafa Kemal, İstanbul'a geldiğinde padişahın sarayı önünde İngiliz gemilerinin demirlediğini görüyor. Allah Türk'ün kurtulmasını istemiş ki başta Mustafa Kemal ve silah arkadaşları olmak üzere ilahi bir kadro göndermiş. Bu ilahi kadronun kurtardığı vatan ve emanet ettiği Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet etmemiz beşikten mezara kadar hepimizin borcudur, görevimizdir ve ibadetimizdir. Tek bilek tek yürek vatana sahip çıkmalıyız" dedi.