Haberler
Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Bahçeli, Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Tartışma yaratan Öcalan çağrısını bir kez daha yineledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan teğmenler için talimat

Komisyonda gerginlik! Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler salonu terk etti

CHP'li vekilin sözleri sonrası Bakan Güler salonu terk etti

75 Yaşındaki Eski Muhtar Köyde Tek Başına Yaşıyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çanakkale'de 50 haneli köyde tek başına yaşayan Yusuf Aktaş: "Evim sağlam olsa ölene kadar bu toprakları bekleyeceğim" dedi.

Çanakkale Kazdağlarının eteğinde göç sebebiyle resmi nüfusu 3'e düşünce tüzel kişiliği kaldırılan Kıraçoba köyünde tek başına yaşayan 75 yaşındaki eski muhtar, "Evim sağlam olsa ölene kadar bu toprakları bekleyeceğim" dedi.

200 YILLIK GEÇMİŞE SAHİP

Çanakkale'nin Yenice ilçesine bağlı 50 haneli Kıraçoba köyü resmen haritadan silindi. Kazdağlarının eteklerinde yaklaşık 200 yıllık bir geçmişe sahip olan köy, ekonomik sıkıntılar sebebiyle hızla göç verdi. Köy sakinleri birbiri ardına Balıkesir'in Edremit ilçesi ile Çanakkale'nin Yenice ilçesine göçtü. 50 hanelik köyün nüfusu 2000 yılında 7, 2007 yılında ise 3'e düştü. 2009 seçimlerinde, köyde yaşayan amcası, kuzeni ve kendisinin verdiği 3 oyla yeniden muhtar seçilen İbrahim Aktaş, daha sonra Çanakkale İl Özel İdaresi'ne başvurarak köyün tüzel kişiliğinin kaldırılmasını istedi. İl Özel İdaresi, 200 yıllık Kıraçoba köyünün köy vasfını kaybettiğini tespit ederek tüzel kişiliğini kaldırdı.

KÖYÜNÜ TERK ETMEK İSTEMİYOR

Yusuf Aktaş, bir süre önce İstanbul'da yaşayan kızının yanına göçtü ancak memleket hasreti ağır basınca köyüne geri döndü. Köyde kardeşi ve yeğeni ile eski ve yıkık bir evi paylaşan Yusuf Aktaş, yarısı yıkılmış olan evde, devletten aldığı yaşlılık maaşıyla hayatını idame ettirdiğini söyledi. Kardeşi ve yeğeninin de işleri sebebiyle sürekli Kalkım beldesinde olduklarını söyleyen Aktaş, "Burası 40-50 haneli bir köydü. Sonra herkes dağıldı gitti. Kala kala biz üçümüz kaldık. Bir tarafa da gidemiyorum. İmkanımız yok. Ben yeşil kartlıyım. Benim buradaki evim yandı. Bir daha ev yapamadım. Kardeşime ait evin bir odasında kalıyorum. Burası da virane halde. Zaman zaman İstanbul'daki kızımın yanına gidiyorum ama hastalığım üzünden orada kalamıyorum. Buranın havası bana iyi geliyor. Evim sağlam olsa ölene kadar bu toprakları bekleyeceğim" dedi.

HAYALET KÖY HALİNE GELDİ

Köyün son muhtarı olan İbrahim Aktaş, "Köyümüzde sadece hayvancılık yapılıyordu. Zaman içerisinde herkes göçüp gitti. Kala kala biz kaldık. Ben muhtarlığa ilk geldiğim zaman, 1989'da 40 hane vardı. 40 seçmen oluyordu. Sonra 10-11'e düştü. Şimdi 3 kişi kaldı" diye konuştu.

Birçok evin yıkıldığı hayalet köyde sadece birkaç yapı ayakta kaldı. Köyde daha önceleri cami olarak kullanılan binada ise şimdi keçiler otluyor. Çam ormanının hemen yanında, yemyeşil bir ova üzerine kurulu köyde, elektrik ve telefon altyapısı da bulunuyor.

DOĞA TUTKUNLARI KÖYE İLGİ GÖSTERİYOR

Kazdağlarında tabiatla iç içe olan köy, sakinleri tarafından boşaltılsa da büyük şehirlerden gelenlerin ilgisini çekiyor. Ankara'da yaşayan ancak gezmek için geldiği bölgede köyü çok beğenerek kalmaya karar veren Dinçer Öcal, büyük şehirden bunalanları doğa manzaralı köye davet ediyor. Köyde bir kulübe inşa ettiğini ancak daha sonra bu kulübe yıkıldığı için yakın olan Kalkım beldesine taşındığını söyleyen Öcal, "Şimdi burada yeni bir ev yapmak istiyorum. Zaman zaman Ankara'dan gelen misafirlerimiz oluyor. Burada kamp faaliyetleri yapıyoruz. Burada 4 arkadaşım daha yer aldı. Emekliliğimizde buraya yerleşmeyi düşünüyoruz. Tesadüfen burayı bulduk. Güzelliği bizi cezbetti" dedi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title