Can Ataklı'dan skandal sözler: Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük can kayıplarına yol açacak felaketler lazım
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaretten hakkında dava açılan Can Ataklı, Erdoğan'ın görevi bırakması için büyük can kayıplarına yol açacak afetlerin yaşanması gerektiğini savundu. Ataklı, "Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım" dedi.
YouTube hesabından bir video paylaşımı yapan Gazeteci Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevini bırakması için yaşanmasını istediği senaryoları anlattı.
Konuşmasına darbe ihtimali ile başlayan Ataklı, "Darbe ihtimalini en az görenlerdenim. Bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok. Bana göre darbe yapmak çok zor" dedi.
"GİTMESİ İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR HALK ÖFKESİNİN OLMASI LAZIM"
"Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım" diyen Ataklı şöyle devam etti: "Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Kendisine oy verenlere ekmek veremeyecek kadar ağır bir ekonomik kriz olursa... Ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık elde etmesi"
CUMHURBAŞKANI'NA HAKARETTEN DAVA AÇILMIŞTI
Ataklı'nın bir programda Cumhurbaşkanı'na hitaben, "...Sen ne yaptın lan, 17 yıldır oradasın, yine su basıyor, yine sel basıyor, yine depremde yıkılıyor. Beceremediniz gitti be." söylemlerde bulunmasının ardından "Cumhurbaşkanı'na hakaret" suçundan hakkında iddianame düzenlenmişti. Ataklı'nın, "Cumhurbaşkanı'na alenen hakaret" suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN'DAN TEPKİ GECİKMEDİ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, söz konusu ifadelerle ilgili şunları söyledi: "Muhalefetin sözcülüğünü yapanlar haftaya darbe söylemleri ile başlamışlar. Biri 'Darbe yapabilecek kabiliyetimiz maalesef yok' derken, bir diğeri 'Menderes erken seçim yapsaydı 27 Mayıs olmazdı' diyor. Darbe özlemi içerisinde olanların bu eşgüdümlü söylemleri hiç sürpriz değil.
Milletin demokratik, sivil hak ve kazanımlarını bir türlü hazmedemeyen, seçilmiş hükümeti kendilerinden olmadıkça meşru görmeyen darbeci zihniyet, 27 Mayıs'tan bu yana hep aynı. Bu millet, seçtiği lideriyle birlikte 15 Temmuz destanını yazan millettir. Kimse aklından çıkarmamalı. Seçimleri sadece kendileri kazanacaksa meşru gören, Menderes'ten Erdoğan'a milletin adamlarını hiçbir zaman hazmedemeyen bu zihniyete karşı milletimiz elbette uyanıktır. Darbeyi savunanların, meşru görenlerin, darbeyle tehdit edenlerin demokrasi söylemi ise sadece trajikomiktir"