Haberler
Halep ve İdlib'i rejim güçlerinden alan muhalif gruplar Hama kent merkezine ulaştı

Silahlı gruplar bir şehri daha ele geçirmek üzere

Güvenlik kaynakları: Suriye rejimi PKK/YPG'ye alan açtı

Esad'ın giderayak kurduğu kirli oyun deşifre oldu

Suriye'de ilerleyen muhalif grubun lideri, Rusya'nın hava saldırısında öldürüldü

Kritik isim, Rusya'nın hava saldırısında öldürüldü

Amerikan Hastanesi Başhekimi İsmail Bozkurt'un son görüntüleri ortaya çıktı

Başhekimin son görüntüleri ortaya çıktı

Çadırda yaşayan aile yerleşik düzene geçmek istiyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CEZMİ VOLKAN VARAN - Kozan ilçesinde, kuşaklardır çadırlarda göçebe hayatı yaşayan ve yörede "abdal" veya "kirve" olarak adlandırıldıkları için kendilerine iş verilmediğinden şika...

CEZMİ VOLKAN VARAN - Kozan ilçesinde, kuşaklardır çadırlarda göçebe hayatı yaşayan ve yörede "abdal" veya "kirve" olarak adlandırıldıkları için kendilerine iş verilmediğinden şikayet eden vatandaşlar, çocuklarının geleceği için yerleşik düzene geçmek istiyor.

Varsaklar Mahallesi'ndeki kayalık boş bir arazide kurdukları 12 çadırda yaşayan yaklaşık 60 kişilik Doğan ailesi, elektrik, su, banyo, tuvalet, mutfak ve hijyenik ortamın bulunmadığı çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.

Düğünlerde davul-zurna çalarak geçimlerini sağlayan aile üyeleri, çocuklarının kendileriyle aynı kaderi paylaşmaması için hayatlarını yerleşik düzende sürdürmek istiyor.

Atalarından kalma gelenekle yaklaşık 150 yıldır çadırlarda yaşadıklarını ancak değişen hayat koşullarıyla artık yerleşik düzende hayatlarını sürdürmek istediklerini belirten aile fertlerinden Oktay Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, düğünlerde davul-zurna çalarak geçimlerini sağladıklarını ancak son yıllarda orkestraların yaygınlaşmasıyla bu mesleği sürdüremez hale geldiklerini belirtti.

Geçimlerini tarla ve bahçelerde işçi olarak çalışarak sağlamak istediklerini ancak toplumdan dışlandıkları için iş bulamadıklarını ileri süren Doğan, şunları söyledi:

"Elektrik, su, banyo, tuvalet ve mutfak olmayan çadırlarda yaşamaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmesini istemiyoruz. 'Abdal' deyip bizi dışlıyorlar. Eskiden düğünlerde davul-zurna çalıyorduk. Orkestralar çıkınca artık bu iş de bitti. Bizi dışladıkları için iş bulamıyoruz. Okur-yazarlığım zaten yok. Bizi kimse yanına da almıyor. Ancak, her seçimde oy için geliyorlar. Biz de iş istiyoruz, dışlanmak istemiyoruz. Elektrik ve mutfak olmadığı için sağlıksız koşullarda yaşıyoruz. Suyumuz yok, bidonlarla çevreden getirdiğimiz sağlıksız sudan kullandığımız için hepimiz hasta oluyoruz. Bize en azından iş versinler. Kazandığımızla evimizi tutarız daha rahat koşullarda yaşarız."

Babaları ve dedelerinin anlattıklarına göre yaklaşık 150 yıldır çadırlarda yaşadıklarını ifade eden Erhan Doğan da ekonomik sıkıntı içinde yaşadıkları için çocuklarının okuyamadığını ve kendilerine de iş verilmediği için ekonomik sorunları aşamadıklarını dile getirdi.

Çocuklarını okula gönderemediklerini, okula gidebilenlerin elektrik olmadığı için derslerini mum ışığında yapmaya çalıştığını bildiren Doğan, "Devletimiz bize bir arsa veya konut verse, bu da olmuyorsa çadırlarımıza elektrik ve su alabilmemiz sağlansa çok memnun oluruz" dedi.

- En büyük sıkıntıyı kadınlar çekiyor

Çadır hayatının en büyük zorluğunu kadınların yaşadığına dikkati çeken Emiş Doğan ise şöyle konuştu:

"Çadır hayatı çok zor. Çamaşırımızı yıkayamıyoruz, mutfağımız yok, tuvaletimiz yok. Çocuklarımız hastalanıyor, temizliğimizi yapamıyoruz. Akşam karanlık çökünce yemek yapamıyoruz. Karanlıkta yaptığımız yemeklere sinek böcek düşüyor. Yemeklerimizi muhafaza edemiyoruz. Çadırlarda akrep, çıyan, böceklerle yaşıyoruz. Çocuklarımız korkuyor, tedirgin uyuyoruz. Her türlü hastalıkla karşı karşıyayız. Yokluktan çocuklarımızı düzenli okula gönderemiyoruz. Gidenler de derslerini yapamıyor. Çoğu çocuk okulu bırakmak zorunda kalıyor. Bizler bu sıkıntıları çektik çocuklarımız çekmesin istiyoruz"

Kendilerine destek olunması halinde yerleşik düzene geçmek istediklerini vurgulayan Yaşar Doğan, "Bizim de evimiz olsa, biz de medeni bir şekilde toplumla iç içe yaşasak. Artık bu hayatı yaşamaktan bıktık. Bizde bu memleketin insanıyız. Çadırda yaşıyoruz diye ne elektrik ne su veriyorlar. Elcilere yalvarıp narenciye bahçelerinde iş bulursak yevmiyeye gidiyoruz. O da ancak çocuklara yetiyor" ifadelerini kullandı.

13 yaşında olmasına rağmen ilkokul birinci sınıfa giden Nurcen Doğan da okuyarak geleceğini kurtarmak istediğini, diğer çocuklar kendileriyle dalga geçtiği için okulda zorlandıklarını, derslerini mum ışığında yapmak zorunda kaldıklarını anlattı.

-Çadırlarda günlük yaşamdan(Bulaşık yıkama-su taşıma)

-Çocuklar ödev yaparken

-Çadırda kalan aile üyeleriyle ropörtajlar

Kaynak: AA / Güncel
title