Bylock Programını Çocuğumun Sınıf Öğretmeninin Tavsiyesiyle Kurdum"
Rize'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasının ardından 8'i tutuklu 9 eski polis hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Rize'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasının ardından 8'i tutuklu 9 eski polis hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.
Rize 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Ahmet Çevlik, Aydın Başaran, Salih Çimen, Cemal Paslı, Erdal Sari, Fetih Yazan, Halil Ünal ve Mustafa Güngör ile tutuksuz yargılanan A.K. katıldı.
Sanıklardan Çevlik, FETÖ/PDY üyesi olmadığını öne sürerek, ByLock kullanmadığını savundu.
Çevlik, eşinin abisinin örgütün "il sorumlusu" olduğunu sonradan öğrendiğini, bir daha evlerine gelmemesini istediğini iddia etti.
Sanık Başaran da ByLock kullanmadığını, istihbari raporların delil sayılamayacağını öne sürdü.
Sanık Çimen de darbe gecesi görevinin başında bulunduğunu, Bank Asya'daki hesabında 110 bin liraya yakın para olduğunu, 17/25 Aralık sürecine tepki amacıyla paranın hepsini bankadan çektiğini, örgütle hiçbir bağının olmadığını iddia etti.
"Çocuğumun sınıf öğretmeninin tavsiyesiyle kendim kurdum"
Sanık Paslı da 17/25 Aralık sürecinin ardından iki çocuğunu dönem sonunda örgüte ait okuldan aldığını söyledi.
Paslı, şunları dile getirdi:
"Bana yüzde 80 burs teklif etmelerine rağmen kabul etmedim. ByLock programını ise 2014 Şubat ayında çocuğumun sınıf öğretmeninin tavsiyesiyle kendim kurdum. Bana çocuklarımın ders notlarını, rehberlik hizmeti vereceklerini ve bilgilerini bu program üzerinden mesaj atacaklarını söyleyince çocukların eğitimi için kurdum. Birkaç kez mesaj attılar, dua attılar. Bu dönemde kullandım. Eğitim-öğretim sezonu bitince de bir daha kullanmadım. Kullandığım program bugün medyada tarif edildiği gibi şifreli bir program değildi.
O dönemde öğretmenin yardımı ile çocuklarımı düşünerek iyi niyetle kurmuştum. Şifreli haberleşme programı olduğunu bilmiyordum."
Tutuksuz sanık A.K. de oğluna hediye edilen telefonu kullandığını, internetten gönderilen mesajı açmasının ardından hattına "ByLock" tanımlandığını öne sürdü.
Darbe teşebbüsü sonrası ByLock'un, örgütün şifreli haberleşme programı olduğunu öğrenince durumu dönemin il emniyet müdürüne aktardığını savunan A.K, telefonu kendisine hediye eden kişinin 15 Temmuz'dan bir ay önce yurt dışına kaçtığını tespit ettiklerini öne sürdü.
Mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.