Buzdolabının Yanındaki Fırın, Enerji Tüketimini Artırıyor
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, fırının buzdolabının yanında çalıştırılması ve buzdolabının doğrudan gün ışığına maruz kalacak bir yerde konumlandırılmasının enerji tüketimini artırdığını bildirdi.
BÜŞRA NUR ÖZCAN - Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Yeşil, fırının buzdolabının yanında çalıştırılması ve buzdolabının doğrudan gün ışığına maruz kalacak bir yerde konumlandırılmasının enerji tüketimini artırdığını bildirdi.
Yeşil, "Enerji Tasarrufu Haftası" kapsamında, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evde enerji tasarrufu için yapılması gerekenleri anlattı.
Evlerin mimarisi ve gün ışığına göre konumlandırılmasının enerji tasarrufu açısından çok önemli olduğunu belirten Yeşil, "Gün ışığından en iyi yararlanacak şekilde mimari projeler hazırlanması önemlidir. Ne yazık ki günümüzde giderek artan rezidans tipi evler, akıllı evler, enerji tasarrufu değil, lüks tüketimi pompalamaktadır. Spot lambalar, bol aydınlatma gibi enerji verimliliğinin aksine tüketimi artırıcı uygulamalar dikkati çekiyor." diye konuştu.
Aydınlatma ihtiyacının doğru tespit edilmesi gerektiğini dile getiren Yeşil, şöyle devam etti:
"İhtiyacın üzerinde ya da altında aydınlatmaya başvurulması, hem sağlıklı değil, hem de gereksiz enerji tüketimine yol açar. Evlerde enerji tasarrufu, yalnızca elektrik tüketimiyle bağlantılı değildir. Isınma ve soğuma açısından da mimari tasarım, çok önemlidir. Evlerde enerji tüketen cihazların yerleşim yerleri de önem taşır. Fırının buzdolabının yanında çalıştırılması, buzdolabının doğrudan gün ışığına maruz kalacak bir yerde konumlandırılması, enerji tüketimini artırır. Elektrik kullanımının, enerji verimliliğinin bir yaşam biçimi olarak içselleştirilmesi ve bilinçlendirme, çok önemlidir. Ne yazık ki evlerde enerji verimliliği denildiğinde cinsiyetçi bir yaklaşımla yalnızca ev kadınlarına yönelik bilinçlendirme uygulamalarına başvurulması, daha başından enerji verimliliğini anlamadığımızı gösterir. Evde yaşayan her birey, enerji tüketiminde rol almaktadır."
Yeşil, buzdolabı ve aydınlatmanın hanelerin elektrik tüketiminde en büyük paya sahip olduğuna dikkati çekerek, "Kullanıcıların dikkat etmesi gereken, aydınlatma ihtiyacını doğru belirlemek ve buna uygun lamba kullanmak. Yeni teknolojiyle geçmiş alışkanlıklardaki gibi lambaların çektikleri güç değil, aydınlatma gücü dikkate alınmalı. Tasarruflu lambalar, giderek yaygınlaşıyor ve konutlardaki enerji tüketimini azaltıyor. LED lambalar da yüzde 90 daha az enerji tüketiyor." dedi.
Fişini çekin
Enerji tasarruf için önerilerini sıralayan Yeşil, şunları kaydetti:
"Gün içinde elektrik enerjisiyle aydınlatma yerine güneş ışığından olabildiğince yararlanmak gereklidir. Lambalarda aynı ışık şiddetine sahip ancak tüketimi düşük tasarruflu ampuller seçilmelidir. Konfor ve iş gücünü etkilememesi koşuluyla gereksiz aydınlatmadan kaçınılmalıdır. Çamaşır ve bulaşık makineleri, kullanım kılavuzunda tanımlanan kapasitede çalıştırılmalıdır. Buzdolabının kapağı gelişi güzel açıp kapatılmamalı ve kapak, uzun süre açık bırakılmamalı. Ayrıca buzdolabına sıcak yiyecek de konulmamalıdır. Çamaşırların kurutulmasında mümkünse güneş ve kaloriferden yararlanılmalı. Elektrik enerjisiyle çalışan televizyon, klima, müzik seti gibi cihazlar, kumanda yerine, açma-kapatma düğmesinden kapatılmalı, hatta mümkünse fişleri prizden çıkarılmalı."
Televizyon, bilgisayar gibi aletlerin, uyku konumunda bile enerji harcadığını belirten Yeşil, "Bu nedenle bunların tamamen kapatılması, fişten çekilmesi en doğrusudur. Modem cihazının da kullanılmadığında kapatılması, hem enerji tasarrufu hem de elektromanyetik kirlilik oluşmamasını sağlar." dedi.
Uygun fiyatlı olan fazla enerji tüketebilir
Beyaz eşyalarda enerji tüketimine göre G'den A'ya sınıflandırma yapıldığını, bunlara yeni teknolojilerle "A+, A++" gibi daha verimli cihazların da eklendiğini anımsatan Yeşil, A ile G sınıfı arasında 2 kattan fazla enerji tasarrufunun söz konusu olduğunu aktardı.
Yeşil, gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelerin teknoloji çöplüğü haline geldiğini ifade ederek "Gelişmiş ülkelerin kullanmadıkları enerji tüketimi yüksek ürünler için, gelişmekte olan ülkeler pazar olarak görülmektedir. Bu yüzden bu ürünler, daha uygun fiyatla pazarlanmakta, ancak daha fazla enerji tüketimine yol açmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Cihazların ömürlerini doldurmadan çöpe atılmaması uyarısında bulunan Yeşil, şunları söyledi:
"Cihazları çöpe atmak, onları üretmek için kullanılmış enerjinin, ekonomik kaynağın da çöpe atılmasıdır. Enerji verimliliğine pazar değil, tasarruf açısından bakılmalı. Ne yazık ki enerji verimliliği, piyasa tarafından yeni ürün pazarlamanın bir aracı olarak görülüyor. Yeni ürün alınırken elbette enerji verimli ürünler tercih edilmeli. Ancak bu tercih de önemli bir kıstas, fiyat olarak tüketicinin karşısına çıkıyor. Ürünlerdeki enerji verimliliği, yüksek kar elde etmenin bir yolu olarak düşünülüyor. Dolayısıyla gerçek maliyetten bağımsız fiyatlar ortaya çıkıyor. Enerji verimli ürünlerin, lüks tüketim gibi vergilendirilmemesi kadar, satıcıların da fahiş kar elde etmenin aracı olarak görmemelerine yönelik düzenlemeler yapılmalı."