Büyüközer: "Sağlıklı Nesiller Yetiştirmenin Yolu, Sağlıklı Beslemek"
GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, annenin bir emanet taşıdığının farkına varması ile hatta daha da öncesinde helal beslenme konusunda sorumluluğunun başladığını söyledi.
GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, annenin bir emanet taşıdığının farkına varması ile hatta daha da öncesinde helal beslenme konusunda sorumluluğunun başladığını söyledi.
GİMDES Başkanı Hüseyin Kami Büyüközer, anne ve bebek sağlığı konusunda açıklama yaptı. Annelerin hamileyken bir emanet taşıdıklarını belirten Büyüközer, sağlıklı nesiller yetiştirmenin yolunun sağlıklı beslemekten geçtiğini söyledi.
Toplumun maddi ve manevi sağlıklı olması gerektiğine vurgu yapan Dr. Büyüközer, "Günümüzde en büyük sorunlar arasında yer alan çok önemli bir alan var. Çok önemli çünkü insan için temel ihtiyaç olan bir şey 'sorun' olarak ifade edilmeye başlandı. Çeşitli sağlık meselelerimizin temel taşlarından biri olan, hocalarımızın bu zamanın imtihanlarından biri olduğunu ifade ettikleri, aynı zamanda insanın hayatını devam ettirebilmesi için duyduğu temel ihtiyaçlardan biri, beslenmedir" ifadelerini kullandı.
"Beslenmek sadece bedene etki etmez"
Beslenmenin sadece bedene etki etmediğini ayrıca ruha karaktere ve kalbe de etki ettiğini ifade eden Dr. Büyüközer, "Annenin bir emanet taşıdığının farkına varması ile 'hatta daha da öncesinde' helal beslenme konusunda sorumluluğu başlar. Ailemize ve çocuklarımıza karşı olan mesuliyetimiz, öncelikli mesuliyetlerimizdendir. Bunlardan dolayı hesaba çekileceğimiz muhakkaktır. Ailemize ve çocuklarımıza karşı ihmallerimiz varken, bazı haslet ve amellerimiz olsa bile, onlarla beraber cehenneme sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıyayız demektir. Neslimizi ifsat etmeyi hedeflerinin başına yerleştiren din düşmanlarının, evlatlarımızı tuzağa düşürmek için her türlü entrikaya başvurduklarına, hergün şahit olmaktayız. Onların Allah'a kulluk ortamında hayat sürdürmemeleri için her türlü kötülük ortamını cazip gösterip iştah kabarttıkları ve çocuklarımızı bütünüyle kuşatma altında tutmaya çalıştıkları herkesçe bilinen bir durumdur. Hiç kimse bunu görmemezlikten gelemez. Bugün din düşmanlarının sahip oldukları imkanlar, tarihin hiçbir döneminde sahip olamadıkları kadar çeşitlilik ve caziplik arz etmektedir" dedi.
"Beslenmek doğumdan önce başlayan bir süreçtir"
"Bebeğin beslenmesinin doğum ile başlamadığı aşikardır" diyen Dr. Büyüközer, sözlerine şöyle devam etti. "Hatta anne karnında da başlamıyor. Anne rahminde ilk oluşum başladığında, anne ve babadan gelerek döllenme meydana getiren hücrelerin oluşumunda besin maddeleri etkilidir. Bu durumda şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir bebeğin oluşumunda anne ve babanın öncesinde tükettiği besinlerin dahi etkisi vardır. Hamilelik oluştuktan sonrasında ise annenin tükettiği hatta vücuduna aldığı her şey doğrudan veya dolaylı yoldan fetüse ulaşacaktır. Beslenmenin, yolun en başından daha da öncesinde insan hayatına etki etmek için hazır beklediği buradan anlaşılır. Bununla ilgili Bakara Suresi 168'inci ayetinde şunları söyler: "Ey insanlar! Bütün yeryüzündeki nimetlerimden helal olmak, tayyib olmak şartıyla yiyin. Fakat şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size belli bir düşmandır".
"Sağlıklı nesiller sağlıklı beslenmek ve beslemekten geçer"
Sağlıklı nesiller yetiştirmenin yolunun, sağlıklı beslenmek ve beslemekten geçtiğini tekrar eden Dr. Büyüközer, "Maddi ve manevi sağlıklı bir insan olmaktan bahsediyoruz. Haram lokma yemenin bedene, ruha, karaktere, kalbe etkileri aşikar. Nasıl ki annenin ruh halinden karnındaki bebek de etkileniyorsa, yediklerinden de etkilenecektir. Hamile bir anne aşırı stres yaptığında karnındaki bebeğin de rahatsız olduğu, sakin ve dingin bir günde ise bebeğin anne karnında huzurlu olduğu araştırmalar ile ispatlanmıştır. Dahası bazı araştırmalar hamileliklerinde çeşitli şiddetli sorunlar yaşayan annelerin çocuklarında da sorunlara rastlandığı örnekleriyle sonuçlanmıştır. Bu da demektir ki anne karnında bedenen şekillenme ile birlikte ruhen şekillenme de olmaktadır" şeklinde konuştu.
"Kişi kendinden ve yediğinden emin olmalıdır"
Dr. Büyüközer sözlerini şöyle tamamladı: "Müslümanların kişi kendinden ve yediğinden emin olmalıdır. Allah'ın emaneti olan bedenini ve ruhunu sağlıklı besleyen kişi olmalıdır. Hayatının her anını imtihan bilmeli, her şeyde Allah'ın rızasını nasıl kazanırım diye düşünmelidir. Kendimizin ve bizden yetişecek nesillerin başta güzel bir ebedi hayatı, sonrasında ise sağlıklı, huzurlu bir dünya hayatı için yaptıklarımız kadar yediklerimizden de mesulüz. Bir yemeğe giren salça ekşi olduğunda, tuzu fazla ekildiğinde, soğanının sağlam olup olmadığı belli olmadığında o yemek için asla lezzetsiz olmaz diyebilir miyiz? Helalliği kesin olmayan şeyler yiyerek geçirilen bir hamilelik sonucunda dünyaya gelen bir bebek için de asla Allah'a uzak bir Müslüman olmaz diyemeyiz". - İSTANBUL