Büyüközer: "Helal ve Tayyib Yaşam, Toplumumuzun Geleceği İçin Çok Önemli"
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kâmi Büyüközer, İslam coğrafyasının içinde olduğu keşmekeş durumun Müslümanların helal ve tayyib yaşamdan uzaklaşmasından kaynaklandığını söyledi.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Araştırmaları Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, İslam coğrafyasının içinde olduğu keşmekeş durumun Müslümanların helal ve tayyib yaşamdan uzaklaşmasından kaynaklandığını söyledi.
GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, İslam coğrafyasının içinde olduğu ortamın helal ve tayyib bir yaşam tarzının dışına çıkılmasından kaynaklandığını belirterek, "İslam coğrafyasının içinde olduğu keşmekeş durumun Müslümanların helal ve tayyib yaşamdan batının tuzaklarıyla uzaklaşmasının çok önemi vardır. Batının tuzaklarından biri de gıdalarımızdır. Artık Müslümanlar olarak uyanıp helal ve tayyib yaşam tarzımıza dönmeliyiz. İslam, dünya hayatımızın her noktası için mesajı olan bir dindir. Dolayısı ile müntesiplerini çizgileri, sınırları belli bir yaşam tarzına uymayı istemektedir. Böyle bir istek söz konusu olunca, günlük yaşantımızda önemli yer tutan gıdalarımıza dikkat etmemiz dinin bir emri olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir emir her şeyden önce ferdin maddi ve manevi sağlığını önceliyen bir emirdir. Buna uymayan veya hafife alan bir tavır kendini inkar eden bir tavırdır" dedi.
Büyüközer, içinde bulunulan sürecin toplumsal yapımızı tüketen bir süreç olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu süreçten biran evvel kurtulmak gerekmektedir. Evet! Bağımsız irademizle yeni bir yaşam tarzını düşünmeliyiz. Tarih boyunca bizi biz yapan, manevi değerlerimizle uyumlu, bize yaşama sevincimizi tekrar kazandıracak yeniden Sağlıklı bir yaşam tarzına dönüş yapmalıyız. Bu karar o kadar da korkulacak bir karar değildir. Düşünün 50, bilemediniz 100 yıl öncesine kadar yüzlerce asır yaşamış insanlar bugün vazgeçemeyeceğimizi sandığımız bu ürünlerle yaşamadılar. Ceddimiz sağlıklı yaşam tarzını uygulayarak asırlar boyu güçlü ve saygın devletler kurdular.
Toplumumuzun şimdilerde kaybolmuş gözüken helal ve tayyib yaşam unsurlarını tekrar gün ışığına çıkarmak herhalde gurur verici bir şey olmalıdır. Hür irademizle önce kendi nefsimizde oluşturacağımız helal ve tayyib yaşam tarzı çevremizde de kabul gördükçe kısa zamanda güçlü bir harekete ulaşacaktır. Başlangıçta kurulu düzenleri ve kısa vadeli menfaatleri sebebi ile üreticiler ve satıcılar, bu harekete hemen katılamayacaklardır. Ama eninde sonunda uymak zorunda kalacaklardır. Bu yeni sürecin ilk adımı şüphesiz mevcut sağlıksız yaşam düzenini boykot etmektir. Boykot sürdükçe ve yayıldıkça üretici ve satıcılar çözüm aramak zorunda kalacaklardır. Boykot kararımızı her platformda dile getirmeliyiz. Firmalara, Bakanlıklara mesajlarımızı ulaştırmalıyız. Bir yandan da, evlerimizde, iş yerlerimizde sağlıklı yaşam tarzımızın gereklerini uygulamaya başlamalıyız. Bütün bunları, artık iyice belirgin hale gelmiş toplumlarımızın felaketini durdurmak için yapmak zorundayız." - İSTANBUL