Büyükçekmece'de Cinayet Davasında Tutukluluk Hali Devam Ediyor

Büyükçekmece'de Cinayet Davasında Tutukluluk Hali Devam Ediyor
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Büyükçekmece'de halıya sarılı halde bulunan Sedef Güler'in ölümüyle ilgili davanın ara kararında, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi. Mahkemede tanık ifadeleri ve sanıkların savunmaları dinlendi.

Büyükçekmece'de, Sedef Güler'in halıya sarılmış ve ayaklarına ağırlık bağlanmış şekilde denizde ölü bulunmasına ilişkin davaya ilişkin ara kararda, 2 sanığın tutukluluk hallerine devam edilmesine hükmedildi.

Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Fırat Baykara ile Yavuz Güngör, maktulün annesi Gülizar Sezer, ablası Sevda Güler ve taraf avukatları katıldı.

Tanıklardan Recep Türk, Beylikdüzü'nde nalbur işlettiğini, hatırlayamadığı bir tarihte sanıkların dükkandan 7 metre uzunluğunda zincir ve 2 asma kilit aldıklarını anlattı.

Müşteki Gülizar Sezer, sanıkların kızına attığı iftiraları kabul etmediğini belirtti.

Sezer, sürekli tehdit edildiğini anlatarak, kızının uyuşturucu bağımlısı olmadığını ve adaletin kendisine sahip çıkacağını bildiğini ifade etti.

Savunma yapan tutuklu sanık Fırat Baykara ise suçlamaları kabul etmediğini kaydetti.

Baykara, maktulü tanımadığını, kendisini olaya bağlayan konulardan ilkinin olayın yaşandığı evin üstüne olması, diğerinin ise olaydan sonra eve gitmesi olduğunu iddia etti.

Diğer tutuklu sanık Yavuz Güngör de "Ben bu kadının her türlü uyuşturucu kullandığını gördüm. Her türlü uyuşturucuyu kullanıyordu. Öldü, benim hayatımı mahvetti. Ben ne isteyebilirim ki o kızdan? Param, mülküm her şeyim vardı." ifadelerine yer verdi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, her iki sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 7 Haziran 2024'de Büyükçekmece Mimar Sinan Mahallesi Gülcemal Sosyal Tesisleri önündeki balıkçı barınağının bulunduğu mevkide yapılan incelemelerde, maktulün cesedinin sarıldığı halının çuval ve perde parçalarıyla çevrildiği, maktulün ellerinin koli bandıyla, ayaklarının ise zincirle bağlandığının tespit edildiği belirtiliyor.

Maktulün kesin ölüm nedenin tespit edilebilmesi için cesedin Adli Tıp Kurumuna sevk edildiği aktarılan iddianamede yer verilen olay yeri inceleme raporunda, maktulün sarılı olduğu halının üzerinde "Karaca" isimli halı yıkama fabrikasına ait etiket olduğunun tespit edildiği, fabrika görevlileriyle yapılan görüşmelerde Z.E'nin halının sahibi olduğunun anlaşıldığı kaydediliyor.

Bu kişinin emlak işiyle uğraştığı, halının bulunduğu daireyi sanık Fırat Baykara'ya kiraladığı, iddianamede yer alıyor.

İddianamede, maktulden alınan parmak iziyle yapılan Otomatik Parmak İzi Teşhis Sistemi (APFIS) sorgulamasında, cesedin Güler'e ait olduğu, dairenin sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör tarafından beraber kullanıldığının tespit edildiği aktarılıyor.

Sanık Yavuz Güngör ile kızı H.Y. Güngör'ün ikamet ettiği adrese ait kamera kayıtlarının incelendiğine dikkati çekilen iddianamede, Güngör'ün 4 Temmuz 2024'de siteye girdiği, ardından Onur Özbey'in Güler'i adrese getirdiği, H.Y. Güngör'le maktulün tartıştığı, bunun üzerine 5 Temmuz'da Yavuz Güngör'ün Sedef Güler'le siteden ayrılıp Fırat Baykara'nın evine gittikleri ve bir süre sonra Baykara'nın da eve geldiği kaydediliyor.

Sanıkların, adreste, tespit edilemeyen bir nedenden dolayı Güler'i öldürdüklerinin belirlendiği vurgulanan iddianamede, bu kişilerin cesedi yok etmek için plan yaptıkları, bir gün sonra buluşmak üzere evden ayrıldıkları anlatılıyor.

İddianamede, sanıkların 6 Temmuz 2024'de tekrar buluştukları, cesedi Mimar Sinan Köprüsü'nün bulunduğu yere atmaya karar verdikleri, cesedi koyacakları valizi, zinciri ve ağırlığı aldıkları belirtiliyor.

Firari olarak aranan sanık Yavuz Güngör'ün, sanık Yiğit Hüseyin Ayvalık aracılığıyla Yunanistan'a gönderildiği aktarılan iddianamede, Güngör'ün daha sonra ülkeye iadesinin sağlandığı ifade ediliyor.

İddianamede sanıklar Yavuz Güngör ve Fırat Baykara hakkında "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Yiğit Hüseyin Ayvalık hakkında ise "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Kaynak: AA / Elif Somuncu - Güncel
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title