Haberler

Büyükada'daki Toplantıya İlişkin Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Büyükada'da yapılan toplantıya ilişkin, aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu tutuksuz biri tutuklu 11 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlarından on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Büyükada'da yapılan toplantıya ilişkin, aralarında yabancı uyrukluların da bulunduğu tutuksuz biri tutuklu 11 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olma" ve "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçlarından on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar İdil Eser, İlknur Üstür, Nalan Erkem, Özlem Dalkıran, Günal Kurşun, Nejat Taştan ve Veli Acu ile avukatları katıldı.

Tutuklu sanık Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç ise duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katıldı.

Aralarında yabancı uyruklu gözlemcilerin de bulunduğu çok sayıda kişinin ilgi gösterdiği duruşmada, yer darlığı nedeniyle bazı basın mensupları ve izleyiciler salona alınmadı.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen toplantının yapıldığı otelin yöneticisi Mesut Savucu, toplantıdan yaklaşık bir ay önce tutuksuz sanık Özlem Dalkıran'dan kendisine bir elektronik posta geldiğini anlatarak, kendisinin de cevabi mailde Dakıran'a fiyat bilgilerini içeren mail yolladığını söyledi.

Dalkıran'ın bunun üzerine konaklayacak kişilerin bilgilerini gönderdiğini aktaran Savucu, "Toplantının başlamasının 4'üncü gününde polis baskını oldu. Katılımcıların bize özel veya gizli bir toplantı yeri talepleri olmadı. Toplantı süresince otel personelinin toplantı yapılan yere girmemesi yönünde bir talepleri de olmadı. Toplantının yapıldığı yer, başka kişilere de tahsis ettiğimiz bir toplantı odasıydı. Normal otel müşterileri gibi havuza giriyorlardı, yemek yiyorlardı." diye konuştu.

Savucu, konaklama ve toplantı giderlerinin yaklaşık 17 bin lira olduğunu ifade ederek, ödemenin Hollanda merkezli bir tüzel kişilikten geldiğini dile getirdi.

Savucu, "Belgesini mahkemeye sunabilirim. Otelimizde kalıp ücret ödemeden giden kimse olmadı. Toplantı salonunun girişini gören kamera da vardır. Otelde kalan diğer misafirlerimiz toplantı salonunun kapısının önünü rahatlıkla görebilirler. Havuza, kahvaltı salonuna ve terasa geçmek için bu yolu kullanmak zorundadırlar." ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Kılıç savunma yaptı

Tutuklu sanık Taner Kılıç da savunmasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "ByLock" konusunda yönlendirme olduğunu kabul ettiğini belirterek, bu durumun listelerin tümünün doğru olmadığını ortaya koyduğunu savundu.

Kendisi gibi bazı mağdurların halen tespit edilemediğini anlatan Kılıç, "Keşke mahkeme bu durumu tespit etseydi. MİT ve BTK'nın listelerine bağlı kalınması yanlıştır ve hukuka aykırıdır. Yeni listeler de şeffaf değildir. ByLock kullanmakla suçlanan kişiler suçsuzluğunu kanıtlamak zorunda bırakılmıştır." iddiasında bulundu.

Kılıç, kıble pusulası ve namaz vakitleri programını telefonu aldıktan sonra yüklediğini ifade ederek, "İncelemenin bu kadar uzun süredir yapılmamasının suçlusu ben miyim? Tutukluluğumun 8. ayının sonuna geldik. Burada artık açık bir şekilde hak ihlali vardır. Bunu artık Af Örgütü Başkanı olmama bağlıyorum." dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 11 bin 480 kişilik listenin oluşturulmasına ilişkin belgelerin istenmesini talep eden Kılıç, BTK'dan yeni bir çalışma olup olmadığının sorulmasını istedi.

Savcı, tutukluluğun devamını istedi

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanık Taner Kılıç'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Daha sonra ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Taner Kılıç'ın tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar verdi.

BTK'ya yazı yazılarak ByLock'la ilgili yeni bir çalışma olup olmadığının istenmesine karar veren mahkeme, tutuksuz sanıkların duruşmadan vareste tutulmasını kararlaştırarak duruşmayı erteledi.

Adliye önünde açıklama

Bu arada, duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen grup adına açıklama yapan İnsan Hakları Ortak Platformu Genel Koordinatörü Feray Salman, hiç açılmaması gereken bu davada, beraat kararı verilmesini beklediklerini söyledi.

Kaynak: AA / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title