Bursa - İsrail'in Saldırısına Uğrayan Yardım Konvoyundaki Bursalılar Tekbirlerle Karşılandı
"silahsız Olmamıza Rağmen Karşımızda Titrediler"
"SİLAHSIZ OLMAMIZA RAĞMEN KARŞIMIZDA TİTREDİLER"
İSRAİL'in saldırısına uğrayan yardım konvoyundaki İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyesi olan 10 Bursalı, bugün Bursa'da tekbirlerle karşılandı. Ekipte bulunan Ali Osman Ceylan, İsrail saldırısı öncesi görev dağılımı yaptıklarını ve geminin ön bölümünün Bursalılara ait olduğunu söyledi. Ceylan, "Gemidekiler teslim olduktan bir saat sonra biz de teslim olduk. Silahsız olmamıza rağmen karşımızda titrediler" dedi.
İstanbul'dan Bursa'ya gelen İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyelerini Bursa Tekstil Ticaret Merkezi'nde (BUTTİM) coşkulu bir kalabalık tarafından karşıladı. Gemide bulunan İsmail Hakkı Vehapoğlu, yaralı olduğu için İstanbul'da tedavi altına alınırken diğer yolculardan İlyas Sağlam, Fikret Bayram ve Varol Yılmaz İnegöl İlçesi'ne gitti.
İHH Bursa Şube Başkanı Hüseyin Kaptan ile İdris Şimşek, Ömer Yüce, Mükerrem Tetik, Ali Osman Ceylan, Hasan Köroğlu ile Abdullah Arslan ise BUTTİM İş Merkezi bahçesinde, yaklaşık bin 500 kişi tarafından tekbir getirilerek karşılandı. Alanda bulundurulan kamyonun üzerine çıkan Hüseyin Kaptan, İdris Şimşek, Ömer Yüce, Mükerrem Tetik, Ali Osman Ceylan, Hasan Köroğlu ve Abdullah Arslanan'a vatandaşlar büyük bir sevgi gösterisinde bulundu.
Gelenler adına konuşan Ali Osman Ceylan, İsrail'in saldırısından önce görev bölümü yaptıklarını ve geminin ön bölümünün Bursalılar tarafından korunduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Biz burayı son ana kadar savunduk. Kurşunlara göğsümüzü gerdik. Gemidekiler teslim olduktan bir saat sonra biz de teslim olduk. Silahsız olmamıza rağmen karşımızda titrediler. Yakalandıktan sonra yaklaşık 25-30 saat plastik kelepçeyle bağlı kaldık. Her elimizi kaldırdığımızda bize silah doğrultuldu. Yalnızca su içmek için fırsatımız oldu. Ancak sular İsrail malı olduğu için içmeyi reddettik"
Gemide bulunan Bursa İHH Şube Başkanı Hüseyin Kaptan, gemideki direniş nedeniyle askerlerin kendisini sorumlu tuttuğunu belirterek, "Askerler beni üç saat sorguya aldı. Gemideki direnişi benim planladığımı bu nedenle Bursa'dan yapılı insanları alarak gemiye bindirdiğimi iddia ettiler. Bu da onların ne kadar aciz olduğunu gösteriyor. Bizler ne pahasına olursa olsun bu yardımları ulaştıracağımıza dair söz verdik. Bu bir açılımdır. Artık Gazze'ye giden bütün yollar açılmıştır" dedi.
HER KADININ BAŞINA İKİ SİLAHLI ASKER
Geminin kadın yolcularından Mukerrem Tetik, Türkiye'deki tepkiler ve açıklamalar sayesinde mahkemede yargılanmaktan kurtulduk. Bayanlara dahi kelepçe vurularak su ve yemek verilmedi. Her kadının başında iki asker namlularını bize doğrultmuş şekilde beklediler. Yalnızca İngilizce konuşulmasına izin verdiler. Ancak biz tüm bu işkencelere rağmen Gazze halkı için her şeyi göze alarak bu yolculuğa çıktık" şeklinde konuştu.