BURSA Darbe girişiminde şehit düşen polisin babası Oğlumun üniformasını giyip acımı dindiriyorum

Darbe girişiminde şehit düşen polisin babası Oğlumun üniformasını giyip acımı dindiriyorum

MARMARİS'te, 15 Temmuz darbe girişiminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a düzenlenen suikast girişimi sırasında şehit düşen polis memuru Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker, o günü anlatıp, oğlunun şehit düştüğünü rüyasında gördüğünü söyledi. Büyük acı yaşadıklarını belirten Eker, Oğlumun polis üniforması ile diğer bazı kıyafetlerini sürekli giyiyorum. Acımı ancak böyle dindirebiliyorum dedi.

Marmaris'te, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında FETÖPDY'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı otele düzenlediği suikast girişimi sırasında polis memuru Nedip Cengiz Eker, kalbine isabet eden kurşunla şehit oldu. Aydın'ın Efeler ilçesinde oturan Nedip Cengiz Eker'in annesi Güzel ve babası Nihat Eker, oğullarını kaybetmenin acısını hala derinden hissediyor. 6 Temmuz'da Marmaris'in Armutalanı Mahallesi'ndeki yazlık evlerine gelen ve evlerinin duvarlarını şehit oğulları Nedip Cengiz Eker'in fotoğrafları ve eşyalarıyla donatan Eker çifti, darbe girişiminin 4'ncü yıl dönümüne 1 hafta kala, DHA muhabirine açıklamalarda bulundu.

'OĞLUMUN ŞEHİT OLDUĞUNU RÜYAMDA GÖRDÜM'

15 Temmuz darbe girişimi sırasında Anamur'da olduğunu ve oğlunun şehit olduğunu rüyasında gördüğünü söyleyen baba Nihat Eker, olay günü yaşananları şöyle anlattı

Marmaris'te polis memuru olarak görev yapan oğlum Cengiz'den ayrılalı daha 14 gün olmuştu. Kalkışmanın olduğu gün saat 00.00'da, olup bitenden haberdar oldum. Oğlumu telefonla arayıp, halka ateş edildiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halka 'Dışarı çıkın' diye seslendiğini ve karargahlara saldırı olduğunu söyledim. Telefonu kapatmadan önce FETÖ'nün darbe yaptığını ilettim. Bunun üzerine oğlum Cengiz, 'Bizi de bir tarafa çekmeye çalışıyorlar, bir şey anlayamadım' dedi. Hatta bana Cumhurbaşkanı'nın Marmaris'te olduğunu söylemedi. Çocuğumu gece rüyamda gördüm. Rüyamda, bana oğlumun şehit olduğunu söylüyorlardı. Ben ise 'Cengiz karşımda, böyle bir şey yok' diye bağırıyordum. Karşımda siyah ve beyaz toplam 3 cenaze vardı. Kalbime doğmuş ki bir anda sıçrayarak uyandım. Saat 04.00'den itibaren Cengiz'i aradım ama cevap vermedi. Cengiz'in komşusunu arayıp, evine bakmasını istedim. Komşusu, evde olmadığını söyleyince, görev yaptığı polis merkezine gönderdim. Komşusu oranın çok karışık olduğunu Cengiz'e ulaşamadığını söyledi.

'ŞEHİT OLDUĞUNU TELEVİZYONDA ÖĞRENDİM'

Baba Nihat Eker, rüyasından etkilenip o gün Marmaris'e geldiğini belirterek, Sabah, televizyonda çocuğumun şehit olduğunu öğrendim. Çocuğumun şehit olduğu rüyama girdi. Otomobilimle 10 saat yolculuk yapıp Marmaris'e geldim. Ama nasıl geldiğimi, bir ben bilirim. Muğla'da cenaze merasimi düzenlendi ve ardından oğlum Cengiz'i Aydın'da toprağa verdik dedi.

'TEK DÜŞÜNCEM, ÇOCUĞUMU VURANLARI BULMAKTI'

Daha sonra mahkeme sürecinin başladığını belirten baba Eker, Hainler oğlumu kendilerinin vurmadığını söylüyordu. Evladımın Cumhurbaşkanı Marmaris'ten ayrılmadan önce vurulmuş gibi yalanlar söylendi. İmkanlarımı kullanarak tüm delilleri toplayıp, mahkemeye sundum. 8 ay boyunca tek düşüncem çocuğumu vuranları bulmaktı. 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimini planlayan hainleri yöneten, onların başı olan eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, hakimin önünde ceketini çıkartıp, sanki güneşe çıkıyormuş gibi gömleğinin kollarını sıvayarak, 'Aslanlar gibi darbe yaptım' dedi. 8 ay boyunca mahkemeyi yalanlarla oyaladılar. Biz, 'Terörist almaya gittik' dediler. Deliller zaman içinde ortaya çıktı. Bu olayı yaşadıktan sonra idam cezasının geri gelmesini istedim. İdamın gelmesi isteğimi Cumhurbaşkanı'na da anlattım. Darbeye katılan insanların affı olmamalıdır. Bağımsızlığımıza, bayrağımıza ve devletimize isyan ettiler. Bu hainleri batılı devletler besledi. Osmanlı İmparatorluğu'ndan bugüne kadar ülkemizi bölüp, parçalama ve yönetmek istiyorlar. Ülkeme ve insanıma hainlik yapanı niye besleyelim diye konuştu.

'DEMOKRASİMİZE, CUMHURİYETE VE HALKINA HAİNLİK YAPIP, KURŞUN SIKTILAR'

Kimsenin bu ülkeye ihanet edemeyeceğini söyleyen Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü

Bu darbeciler düşmanla savaşmadı. Demokrasimize, cumhuriyete ve halkına hainlik yapıp, kurşun sıktılar. Suriye, Lübnan ve Irak gibi bölmeye çalıştılar. Bunlar hain insanlar. Devletin her yerine girmişler. Terörün dini ve imanı yok. Ülkemizde çeşitli isimler altında terör örgütleri oluyor. Halkımızın, milletimizin sokakta dirayetli duruşu olmasaydı, bugün yoktuk. Çocuklarımı Atatürk, ülke ve bayrak sevdasıyla yetiştirdim. Bu hainler benim uçağım, tankım ve silahımla vatandaşı vurup meclisi bombaladılar. Atalarımın ruhunu taşısalardı, böyle bir şey yapmazlardı. Ülkemiz ne zaman kalkınıyor hemen üzerine hemen oyunlar oynanıyor. Dağdaki çobanla en baştakinin hakkı aynıdır. Kimse bu ülkeye ihanet edemez. İhanet edenin cezası idamdır

'ÜNİFORMASI VE KIYFATLERİNİ GİYEREK ACIMI DİNDİRİYORUM'

Şehit oğlundan kalan 3 çanta dolusu eşyayı bir vakıf aracılığıyla doğu illerindeki ihtiyaç sahibi ailelere gönderdiğini belirten Nihat Eker, Oğlumun polis üniforması ile diğer bazı kıyafetlerini sürekli giyiyorum. Acımı ancak böyle dindirebiliyorum dedi.

'YÜREĞİM ACIYOR, HAYALLERİMİ ÇALDILAR'

Anne Güzel Eker ise gözünü kapattığında tüm acılarının dineceğini, tüm şehit anneleri gibi kendisinin de yüreğinin yandığını belirterek, Oğlum Cengiz, mert, dürüst, toprağını ve bayrağını severdi. Yüreğim yanıyor. Kapıyı açıyorum, oğlum yok. Fotoğrafının bulunduğu yastığa sarılıyorum, oğlum yok. Oğlum şerefiyle gitti ama yüreğim çok acıyor. Ona kıyamazdım. Yavrumu evlendiremedim, torun göremedim. Hayallerim vardı hepsini çaldılar. Bu hainliği yapanlara idam cezası gelsin diye konuştu.