Bursa'daki Terör Saldırısı Davası
Bursa'da, 27 Nisan'da tarihi Ulu Cami yakınında bir kadın teröristin canlı bomba saldırısıyla ilgili tutuklanan 5 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü.
Bursa'da, 27 Nisan'da tarihi Ulu Cami yakınında bir kadın teröristin canlı bomba saldırısıyla ilgili tutuklanan 5 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması görüldü.
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Emine ve kardeşi Tuba Kızıl, Ümmü Gülsün Meşe, Mithat Tunç ve İsa Casim, tutuksuz sanık Zekiye Zarka ile bazı müştekiler, tanıklar ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme salonunda ilk olarak kanıtlar incelendi. Burada, canlı bomba Eser Çali'nin üzerinden çıkan parçalanmış otobüs bileti, çiviler ve şal ile bombanın taşınması sırasında paketlendiği iddia edilen jelatinler dikkati çekti.
"Silahlı terör örgütüne üye olma", "Silahlı terör örgütlerine silah sağlama", "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "Mala zarar verme" ve "İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" suçlamasıyla yargılanan sanıklar, haklarındaki suçlamaları ve kanıtlarla olan ilişkilerini reddetti.Sanık Ümmü Gülsüm Meşe'nin avukatı, polisin davada kolaycılığa kaçtığını, ele geçirilen sim karttan hareketle Mithat ve Ümmü Gülsüm'e ulaşıldığını öne sürerek, "Daha önce söylediğimiz gibi bu davada doğruları söylemeyen Emine Kızıl'dır, ayrıca olayın sorumlusu onunla birlikte Ali Abdo'dur. Emine Kızıl kendisini akıllı sanmaktadır, göz göre göre diğerlerini PKK mağduru yapmaktadır. Jelatinlerin 1 kilo 200 gram ve 700 gram patlayıcı malzemeyi saracak büyüklükte olmadığını ifade ediyoruz. Patlayıcının hediye paketi gibi jelatine sarılması mantıklı değildir." iddialarında bulundu.
Sanık Emine Kızıl ise diğer sanıklardan zaman zaman bazı ricalarda bulunduğunu, onların bu sebeple yargılandığını ileri sürerek, şunları söyledi:
"Bu dosyada her şey benim üzerime kurulmuştur ancak bin celse de geçse bombayı ben göndermedim. Mithat'ın evine bomba eylemini gerçekleştiren Eser Çali'nin gideceğini bilmiyordum, Sultan'ın gideceğini biliyordum, o yönde haber vermem gerekiyordu Mithat'a verdim. Mardin Kızıltepeli'yim bazen de oraya gidiyorum, terör örgütünden ve onun faaliyetlerinden bahsedilince biz de o bölgede yaşayan insanlardanız ve bölge halkı gibi onun mağduruyuz. Ümmü Gülsüm'ün Mithat'tan aldığı adres kağıdının Eser Çali'de çıkması konusunda fikrim yok."
Tutuklu diğer sanık İsa Casim ise Ali Abdo isimli teröristin kendisine bir kadın getirdiğini ve onu terminale götürmesini söylediğini, söz konusu kişinin öğrenildiği kadarıyla Suriye'ye kaçtığını belirtti.
Canlı bombanın üstünden kardeşi Sultan Yıldız'ın kimliği çıkan tanık Gurbet Demirel ise sanıklardan Emine Kızıl'ı tanıdığını, bazen Afyonkarahisar'daki amcasının yanına geldiğini ve kardeşinden ona iş bulma bahanesiyle kimliğini aldığını iddia etti.
Diğer tanık Rabia Bayazit ise Emine Kızıl'ın getirdiği siyah valizin evlerinin salonunda ortada durduğunu ve kendilerine dokunmamaları konusunda bir telkin yapılmadığını aktardı.
Sanık avukatları da müvekkilleriyle ilgili suçlamaları reddederek tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksik evrakın tamamlanması için duruşmayı erteledi.
Olay
Tarihi Ulu Cami'nin batı girişi bölümünde, 27 Nisan'da Sultan Yıldız adına sahte kimlik kullanan Eser Çali adlı kadın terörist üzerindeki bomba düzeneğini patlatmıştı. Olayda terörist ölmüş, civardaki 13 vatandaş yaralanmıştı.
Teröristin örgüt bağlantılarının ortaya çıkarılması amacıyla başlatılan soruşturma kapsamında Bursa, Mardin, Şanlıurfa, İzmir, İstanbul ve Afyonkarahisar'da 17 kişi gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden 11'i, savcılıktaki sorgularının ardından salıverilmiş, Emine ve kardeşi Tuba Kızıl ile Ümmü Gülsün Meşe, Zekiye Zarka, Mithat Tunç ve İsa Casim sevk edildikleri mahkemece tutuklanmış, sanıklardan Zarka ise ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak şartıyla serbest kalmıştı.