Bursa'da yaşayan Filistinlilerden uluslararası topluma İsrail'in saldırılarının durdurulması çağrısı
Bursa'da yaşayan ve dernek çatısı altında bir araya gelen Filistinliler, İsrail'in abluka altına alarak günlerdir havadan bombaladığı Gazze halkının kurtarılması ve saldırıların durdurulması için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Bursa'da yaşayan ve dernek çatısı altında bir araya gelen Filistinliler, İsrail'in abluka altına alarak günlerdir havadan bombaladığı Gazze halkının kurtarılması ve saldırıların durdurulması için uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Bursa Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, üniversite eğitimi ve iş için Bursa'da bulunan Filistinliler, Gazze'de yaşanan gelişmeleri Bursa Filistin Evi Derneğinde bir araya gelerek izliyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da dernek binasını ziyaret ederek, saldırılarda hayatını kaybeden yakınları için Filistinlilere taziyede bulundu. Türk ve Filistin bayraklarıyla donatılan dernek binasında, şehitler için dualar edildi.
Açıklamada, ziyaretteki konuşmasına yer verilen Aktaş, Filistin halkına "geçmiş olsun" ve başsağlığı dileklerini iletti.
Gazze'de yaşanan insanlık dramının, dünyanın neresinde olursa olsun kabul edilemeyeceğini vurgulayan Aktaş, "Bunların gözü dönmüş. Kadın, çocuk, cami, hastane, pazar yeri, mülteci kampı her yeri vuruyorlar. 'İki fok balığı buzullarda mahsur kaldı' diye dünyayı ayağa kaldıranların hepsi sessiz. Hastanedeki patlamayla alakalı sanki teknik bir arıza varmış da bir patlama olmuş hatta bunu Filistinliler kendileri yapmış gibi bir açıklama yaptılar. Dünya basını da bunu böyle geçti. Müslüman dünyası maalesef genel anlamda konuyla alakalı sessiz. Son günlerde ortaya tepkiler konulmaya başlandı ama liderler çok sessiz." ifadesini kullandı.
Aktaş, en kısa zamanda katliamın, acının durması, soruna kalıcı çözüm getirilmesi temennisinde bulundu.
"Cennet, bize Sina'dan daha yakın"
Dernek Başkanı Muhammed Alyazı da Gazze'deki acının çok büyük olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Tüm bunlara rağmen Gazze'de moralimiz çok yüksek. Dünyadan sadece iki şey istiyoruz, dua ve destek. Filistinliler tüm katliama rağmen Gazze'den çıkmayacaktır. Filistinliler, 'Cennet, bize Sina'dan ve başka ülkeden daha yakındır' diyor. O yüzden Gazze'de ya şehadet ya da zafer elde edeceğiz. İsrail tarafından atılan fosfor bombası yapılanların yanında çok küçük bir şey. Hastaneleri, okulları, sivilleri, çocukları vurdular. Çocukların savaşla ne ilgisi olabilir? Gazze'de yapılanlar, Filistinliler tarafından tek tek kaydediliyor. İnşallah İsrail'e karşı katliam ve soykırım sebebiyle büyük bir dava açacaklardır."
Alyazı, dünyanın pek çok ülkesinden halkların, Filistin'in yanında olduğunu ancak devletlerden resmi destek göremediklerini belirtti.
Uluslararası topluma Filistinli mazlumlarından yanında olmaları çağrısı yapan Alyazı, "Geçen gece eşimin ailesi de vurulmuş. İki şehidimiz var. Eşimin annesi, babası, çocukları ve akrabaları yaralanmış. Haberi aldığımızda kendimi tutmak istedim ama tutamadım. Yaşadıklarımız çok ağır. Oradaki çocuklar ellerindeki oyuncaklarla 'şehit, şehit' diyerek oynuyor. Küçük bebekleri kucaklayıp 'şehit' diyerek oynuyorlar. Çünkü sadece şehadet ve ölüm görüyorlar." ifadesini kullandı.
"Ailemden birilerini kaybettiğimi öğrenmekten korkuyorum"
İsrail'in birkaç gün önceki gece saldırısında ağabeyi dahil ailesinden 17 kişiyi kaybeden Gazi Aruki de İsrail'in ona destek olan ülkelerle beraber hareket ettiğine değinerek, tüm Müslümanları Filistin konusunda birlik olmaya davet etti.
Muhammed Salih Abdullah Sulayeh ise son saldırılarda dayısını, amca oğullarını, arkadaşlarını ve yakın çevresindeki birçok insanı aynı anda yitirdiğini aktardı.
Ailesinin yaşadığı mahallenin tamamen ortadan kaldırıldığını belirten Sulayeh, şunları kaydetti:
"Hiçbir şey kalmadı. Evler, binalar, çocukken oynadığımız yerler tamamen yok edildi, harabeye çevrildi. Gazze'deki görüntüleri gördükten sonra insan olan herkesin içi parçalanır. Şu anda kendimi ayakta zor tutuyorum. İnsanın psikolojisi artık kaldırmıyor. Ailemle en son saldırıların ikinci gününde görüştüm, bir daha irtibat kuramadım. Gazze'de su, elektrik, yemek yok. Gece uyuyunca sabah uyanmaktan korkuyorum. Haberlere bakınca ailemden birilerini kaybettiğimi öğrenmekten korkuyorum. Dayılarımın ailelerinden 14 kişinin şehit olduğunu saat 02.00'de telefondan haberleri izleyince öğrendim. Keşke Gazze'de olsaydım, bu kadar eziyet çekmezdim. Ailemin yanında olmak istiyorum. Yeter ki yollar açılsın, durumlar düzelsin ve aileme kavuşayım.
Şu anda en yüksek ses Türkiye'den geliyor. Bütün Müslümanlara sesleniyorum, bizim harekete geçmemiz gerekir. ABD utanmadan İsrail'e destek veriyor. Müslümanlar Gazze'ye gıda, tıbbi malzeme gönderiyor, ABD bomba gönderiyor."