Bursa'da avukatlara saldırı: Baro Başkanı Öztosun, saldırıyı kınadı
Bursa'da avukat Aleyna Kübra Kanalcı ile eşi avukat Muharrem Kanalcı'nın yaralandığı saldırıyla ilgili, Bursa Barosu Başkanı Avukat Metin Öztosun ve saldırıya uğrayan avukat Muharrem Kanalcı, Bursa Adliyesi önünde açıklama yaptı. Meslektaşlarına saldırıyı kınayan Baro Başkanı Avukat Metin Öztosun, 'Baromuz üyesi iki meslektaşımız bundan 5 ay önce kurşunların hedefi olmuştu. Dün de meslektaşlarımız avukat Aleyna Kübra Kanalcı ve avukat Muharrem Kanalcı, çocuk teslimi sonrasında saldırıya uğramışlar, darbedilmişler, araçlarına taşla, bıçakla, demir çubuklarla saldırılmış, meslektaşlarımız yaralanmışlardır.' dedi.
'EN AĞIR CEZAYI ALMALARI İÇİN SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ'
Bursa'da, avukat Aleyna Kübra Kanalcı (25) ile eşi avukat Muharrem Kanalcı'nın (27), yaralandığı saldırıyla ilgili, Bursa Barosu Başkanı Avukat Metin Öztosun ve saldırıya uğrayan avukat Muharrem Kanalcı, Bursa Adliyesi önünde açıklama yaptı. Meslektaşlarına saldırıyı kınayan Baro Başkanı Avukat Metin Öztosun, "Baromuz üyesi iki meslektaşımız bundan 5 ay önce kurşunların hedefi olmuştu. Dün de meslektaşlarımız avukat Aleyna Kübra Kanalcı ve avukat Muharrem Kanalcı, çocuk teslimi sonrasında saldırıya uğramışlar, darbedilmişler, araçlarına taşla, bıçakla, demir çubuklarla saldırılmış, meslektaşlarımız yaralanmışlardır. Bursa Barosu'nca saldırı haber alınır alınmaz ilgili makamlara duyurulmuş, Bursa Barosu Avukat Hakları Merkezi'nden arkadaşlarımız, meslektaşlarımızın yanlarında yer almıştır. Bu son olay da göstermiştir ki vatandaşlarımızın hak arama özgürlüğünün temsilcisi olan avukatlara duruşma salonlarında, keşif, haciz mahallinde, ofislerinde sözlü ve fiili saldırılar maalesef ki halen devam etmektedir. Bu saldırılara karşı yasal olarak etkili bir önlem alınmaması sebebiyle saldırılar sıradanlaşmıştır. Bu tür hareketlere eklenen idari ve yasal düzenlemelerle de maalesef ki bağımsız savunmanın sesi kısılmak, direnci kırılmak istenmektedir. Olayı şiddetle kınıyor, meslektaşlarımıza yönelen her türlü saldırıda onların yanında olacağımızı, bu olayların bir daha yaşanmaması ve faillerin en ağır cezayı almaları için tüm soruşturma ve kovuşturma sürecinin takipçisi olacağımızı yineliyoruz" dedi.
'YOLUMUZ İKİ ARAÇLA KESİLDİ, CAN GÜVENLİĞİMİZ YOKTU'Binmiş oldukları aracın içinde önleri kesilip darbedildiklerini belirten avukat Muharrem Kanalcı da sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. Saldırıdan şans eseri kurtulduklarını dile getiren Kanalcı, "Bu tip saldırılar, daha önceki meslektaşlarımıza olduğu gibi, bizim şahsımızda tüm hukuk camiasına karşı gerçekleştirilmektedir. Bununla ilgili cezai işlemlerin yürütülmesi temennimizdir. Kişisel ilişki kuran baba, çocuğu teslim etmesi gereken pazar günü teslim etmediği için biz, savcılık marifetiyle başvuruda bulunduk. Dün savcılık talimatıyla karakola talimatı götürdükten sonra, kolluk çocuğu babasından alarak polis merkezine getirmiştir. Sonrasında biz polis merkezinde çocuğun anneye teslimini gerçekleştirdik ve karakoldan çıktık. Müvekkilimizin aracıyla uzaklaşırken planlı ve tasarlanmış bir şekilde yolumuz iki araçla kesilerek darbedildik. Aracımız zarar gördü. Hastanelik olduk. Bu şekilde bir saldırıya maruz kaldık. Can güvenliğimiz neredeyse yoktu. Şans eseri kurtulduk diyebiliriz. Sürecin takipçisi olacağız. Bundan sonra böyle bir şey yaşanmaması en büyük temennimiz. Biz bir şekilde atlattık ama bundan sonra yaşanması çok daha kötü şeylere sebep olabilir. Bunu engellemek gerekiyor. O an kendinizden önce sevdiklerinizi düşünüyorsunuz. Daha önce böyle bir şey yaşamadım ama böyle bir şey de beklemiyordum. Şahıslar gözleri dönmüş bir şekilde saldırıyorlardı. Bizim yaptığımız şey, kanun emrini yerine getirmek. Başka bir şey yapmadık. Karşı taraf farklı bir moralle saldırıyı gerçekleştirdi. Büyük bir korku yaşadık. Canımızı kurtarmaya çalıştık. Oradaki vatandaşlara da teşekkür ediyorum. Onlar olmasa çok daha kötü şey olabilirdi. Biz o araca binmeseydik müvekkil ve ailesi belki daha kötü bir sonuçla karşılaşabilirdi. Biz en azından karşı durmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.Öte yandan babası tarafından annesinin bulunduğu araçtan alınan İ.E.'nin (7), polis nezaretinde yeniden annesine teslim edildiği öğrenildi. Semih ŞAHİN-Yiğithan HÜYÜK/ BURSA,