Bursa, Bursa Kent Konseyi'nde Buluşuyor

BKK Başkanı Semih Pala, herkesin ve her kesimin kendini ifade edebildiği bir çatı kuruluş olan Bursa Kent Konseyi'nin bu güçlü ve demokratik yapısıyla sadece Türkiye'de değil uluslararası düzeyde de model olduğunu vurguladı.

Yerel Yönetim Dergisi'nin Ağustos 2015 sayısında Nagihan Görken'in sorularını cevaplayan BKK Başkanı Semih Pala, Kent konseylerinin temelinde Yerel Gündem 21 çalışmaları olduğunu söyledi. Yerel Gündem 21 çalışmaları Bursa´da Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker döneminde başladığını ifade eden Pala, Bursa'nın Türkiye´de bu yapılanmanın ilk başladığı şehirlerden biri olduğunu sözlerine ekledi. 5393 Sayılı Belediye Kanunu ile kent konseyi kavramı yasaya girdiğini hatırlatan Pala, "Yerel Gündem 21 süreci kent konseylerine dönüşmüştür. Yasayla birlikte, o dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, kent konseyi yapılanması ve seçimleri tamamlanarak süreç başlatılmıştır. Bu noktada da yine Bursa öncü şehirlerden biri olmuştur. Kent konseyinin kurucuları arasındayım ve 2009 yılında yapılan seçimlerle konseyin ilk başkanı oldum ve 3 dönemdir de başkanlık görevini sürdürüyorum. Kent konseyleri işleyiş ve şekil olarak Yerel Gündem 21´den ayrılıyor. Eskiden genel sekreterlik yapılanması vardı şimdi başkanlık kurumu var. Yine belediyelerin kent konseylerine destekleri yasal hale getirildi ve destekler ilgili belediyelere verildi. Maddi açıdan belediyeler tarafından desteklenen kent konseyleri kurumsal ve bireysel katılımcılığı bünyesinde barındırarak işleyişini sürdürüyor" dedi.

"Yılda bin 500 etkinlik yapan bir konseyiz."

Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde (Merinos AKKM) 40 ofisin Bursa Kent Konseyi'ne tahsis edildiğinin altını çizen Pala, "Fiziki büyüklüğümüzün yanı sıra yaptığımız etkinliklerle de büyüklüğümüzü ortaya koyuyoruz. Yılda bin 500 etkinlik yapan bir konseyiz. Türkiye´nin hiçbir yerinde bu rakamlara ulaşan yok. Öte yandan Bursa Kent Konseyi güçlü, büyük, dinamik yapısıyla Türkiye´ye örnek olmuştur. Hatta bu konuda Bursa markası olarak Türkiye´deki yerini almıştır. Örnek olmaya da devam edecektir. Biz bu gücümüzü kent konseyleri olmayan yerlerin yapılanması için de harcıyoruz. Bursa Kent Konseyi´nin ayrıcalıklı olması da kentin ayrıcalıklı olmasından kaynaklanıyor. Bursa; tarihi, doğası, sanayisi ile Türkiye´nin sınırlarını aşan bir dünya kenti. Her şey var Bursa´da ve Bursa´nın kıymetini bilmeliyiz. Bu değeri de Kent Konseyi olarak önce bizim kavramamız gerekiyor ki bize verilen yetkilerle biz de bu değeri yöneticilere ve halka anlatalım" şeklinde konuştu.

"Kent Konseyi bir anlamda çatı kuruluş"

Kent konseylerinde başkanın seçimle işbaşına geldiğini söyleyen Pala, kent konseylerine bağlı meclis ve çalışma gruplarında da seçim olduğunu hatırlattı. Pala, "Bunların her birinin kendi işleyişleri var. Öte yandan Kent konseylerinde kurumsal ve bireysel olmak üzere iki türlü katılımcılık esas. Kent konseyi ana seçimleri kurumsal katılımcıların temsilcileriyle meclis ve çalışma gruplarımızın seçimleri ise bireysel katılımcılarımızla yapılıyor. Kent Konseyi bir anlamda çatı kuruluş. Bu işleyişi çok iyi oturtmamız gerekiyor. Çünkü herkes gönüllü olarak çalışıyor burada. Kent konseyleri kurumsal katılımcılara tabi değildir. Bizler, herkesin ve her kesimin buraya katılımını sağlamakla mükellefiz. Bu anlamda da ayrıcalıklı modeliz. Başarıdaki birinci şart ise kent konseyi yapısı ile belediye başkanının uyumlu olmasıdır. Aynı görüşte demiyorum bakın ´uyumlu´ olması lazım. Ancak bu da belediyenin her icraatını onaylamak değildir ki bazı konularda aynı fikirde olmadık ve bunu da konseyden çıkan bir sonuç olarak kavga etmeden uygun bir şekilde anlattık" dedi.

"Toplumsal denge çizgisi anlayışını oluşturduk"

Bursa Kent Konseyi'nde herkese ve her kesime söz verdiklerini anlatan Pala, "Bu açıdan Türkiye´de başarılı örnekler veriyoruz ve eşi benzeri olmayan işler yapıyoruz, iddialıyız. Elbette bu kadar farklı görüşü bir arada tutmak çok zordur ancak biz ´toplumsal denge çizgisi´ anlayışını oluşturduk. Eğer bir kurumu siz herkese ve her kesime açık tutup, onlara kendilerini temsil etme imkânı verirseniz o zaman bu insanları bu çatı altında tutabilirsiniz. Burada herkes gönüllü olarak çalışıyor ancak hiçbiri buraya kavga etmek için gelmiyor. Klasik siyasi söylemler yok burada. Neden? Çünkü demokrasinin olmazsa olmazları siyasi partilerdir ve partiler sistem içinde zaten bu görevlerini yapıyorlar, siyaset bizim işimiz değil. Kent konseyine partililer de geliyor ama particilik yapmıyorlar. Buraya gelen herkes düşüncesini söyler ve asla kavga etmez" diye sözlerine ekledi.

"Bir şeye karşı görüş belirtirken de çözüm önerileriyle birlikte bunu sunarız"

Kent konseylerinin kentte ve yasalarda yer alan her şeyi konuşur ve ortaya bir veri çıkardığını ifade eden Pala, Kent konseyi başkanlarının da bu veriyi ilgili yerlere ilettiklerini vurguladı. Pala, "Bizim yaptırım gücümüz yok, biz ilgili konuda görüşlerimizi belirtir ve fikirlerimizin takibini yaparız. Bir şeye karşı görüş belirtirken de çözüm önerileriyle birlikte bunu sunarız. Örneğin Kent Konseyi, Batı OSB konusunda buranın ileri teknoloji bölgesi olarak kente kazandırılması ve Deri OSB ile Boya OSB arasında olmasını, Deri OSB´nin batısına geçilmemesi fikrini ortaya koymuştu. Yine tüm tarafların katıldığı bir toplantıyla 4 saat boyunda DOSAB santralini konuştuk. Zaten tüm tarafları bizden başka toplayabilecek bir yer de yok. Bu toplantının sonunda santralin teknolojik olarak üstün olduğu ancak yer olarak Demirtaş´ta yapılmaması görüşü belirtildi. Kent Konseyi meselelere mantıklı ve tutarlı bakıyor. Bu konuda çözüm önerisi olarak santrali Deri OSB ile Boya OSB arasındaki 8 milyon metrekarelik alana yapın dedik. Şehir logosu üzerinde de konuştuk. Konsey katılımcıları yeni Bursa logosunu beğenmediler, lalenin Bursa tarihinde hiçbir yerinin olmadığını belirttiler, bunu da ilgili yerlere ilettik. Bursa´yı yine yakından ilgilendiren hızlı treni, 6 ay boyunca da il çevre düzeni planını ele aldık. Konseyde ortaya çıkan görüşlere ilgili makamlar uyar ya da uymaz bu onların bileceği iş. Ama biz fikirlerimizin her zaman takipçisiyiz" dedi.

"İlçe kent konseyinin kuruluşuna yardımcı olduk"

İlçelerdeki kent konseylerinin kendi belediyelerine bağlı olarak kurulduğunu belirten Pala, "Bize bağlı değiller ancak onlara destek olmak ve harekete geçirmek için ortak çalışmalar yapıyoruz. Bursa´daki 5-6 ilçe kent konseyinin kuruluşuna yardımcı olduk. Bursa´nın yanı sıra Türkiye´deki kent konseyleriyle de sürekli iletişim halindeyiz" dedi.

"Bursa Kent Konseyi´nde demokratik bir ortam var"

Pala, "Demokrasiyi kent konseyleri kavramı içinde çok önemli bir yerde konumlandırıyorum. Geçtiğimiz aylarda Sağlık Bakanı´nı ağırladık. Burada her dünya görüşünden insan olduğunu söyledim. Bursa Kent Konseyi´nde demokratik bir ortam var. Daha ne olabilir ki... Burada kimse fikirlerini birbirine dayatmıyor ve propaganda alanı değil burası. Böyle şeyler de olmuyor zaten. Burası mantıklı ve tutarlı çözüm önerilerinin üretildiği bir yer" dedi. Bursa Kent Konseyi olarak insanlara toplumsal görevlerini yapmaları için ortam sunduklarını söyleyen Pala, Kent konseyine katılımcıların bir şey almak için değil vermek için geldiğini ve herkesin gönüllü olarak çalıştığını ifade etti. Pala,"Beklenti ile gelinen bir yer değildir burası. Öte yandan Bursalılar sağ olsunlar bize sahip çıkıyorlar. Etkinliklerimiz dolu dolu geçiyor. Bursalılara bu bilinçli katılımları için teşekkür ediyoruz. Bursalıların bu desteği olmasa bizim bu başarıyı elde etmemiz mümkün değil. Bu yüzden Türkiye´ye model bir yapılanmayız. Herkes bize gıpta ediyor bu konuda" şeklinde konuştu.

Bursa Kent Konseyi modelinin işleyişini sağlıklı bir şekilde devam ettirmek istediklerini vurgulayan Pala, "Çünkü birçok yerde kent konseyleri sağlıklı işleyemiyor. Bu konuda onlara da yol gösteriyoruz. Kent konseyleri demokratik toplum yapısında önemli yapı taşlarından biri ve herkesin bir araya gelebildiği yasal bir çatı kuruluş. Vizyonumuz çok geniş. Biz sadece Bursa ve Türkiye´ye değil insanlığa da hizmet etme anlayışı ve gayreti içindeyiz" diye sözlerine ekledi.