Burdur Profesör Öncel Deprem Bir Müjdedir
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Osman Öncel, petrol, doğalgaz ve maden aramalarında öncelikle fayların belirlendiğini anlatırken, "Deprem bir müjdedir.
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Osman Öncel, petrol, doğalgaz ve maden aramalarında öncelikle fayların belirlendiğini anlatırken, "Deprem bir müjdedir. Aslında depremler bize yerin altındaki zenginliğin adresini gösteriyor" dedi. Burdur Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından 1- 7 Mart Deprem Haftası etkinlikleri kapsamında 'Kent Odaklı Deprem Risk Yönetimi ve İlkeleri' konulu konferans düzenlendi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Konferans ve Sergi Salonu'ndaki konferansı Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, Belediye Başkanı CHP'li Ali Orkun Ercengiz, Emniyet Müdürü Eyüp Özüdoğru, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı ve öğrenciler izledi.
'DEPREM ODAKLI YAPILMAYAN HER BİNA TEHLİKEDİR'
Konferansta konuşan İÜ Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Osman Öncel, "Burdur'da 1971 yılında 6.1 büyüklüğündeki deprem büyük bir risk meydana getirmiştir. Ama Japonya'da böyle bir deprem risk meydana getirmemektedir. Çünkü 1 Ekim 1995 Kobe Depremi'nden sonra Japonya risk odaklı hazırlık yapmış, risk odaklı yönetime geçmiş. Ülkemiz, Japonya standardına nasıl getirilebilir? Depremden etkilenmeyen, riski düşük, mutlu insanlar nasıl olabilir? Bunun gerçekleşmesi için, yürütülmesi için gereken vizyon ne olmalıdır? Deprem odaklı yapılmayan her bina tehlikedir. Tabi ki biz binaları bu tehlikeden kurtarabiliriz. Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan Kentsel Dönüşüm Projesi ilk defa Türkiye'de hayata geçti. Önemli olan bunun hızlı bir şekilde bitirilmesi, yapısal risk ve tehlikelerin bertaraf edilmesidir" dedi.
'FAYLARDA ENERJİ AMAÇLI ARAŞTIRMA YAPILABİLİR'
Fayların Türkiye için bir zenginlik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öncel, şöyle dedi: "Faylar bize ekonomik olarak zenginlik verecek yerleri gösteriyor. Aslında depremler bize yerin altındaki zenginliğin adresini gösteriyor. 'Ey insanoğlu, ey Türkiye, ey Türkiye halkı seni zengin edecek yerleri depremleri takip ederek belirle, depremleri izleyerek onların yerlerini gör ve onun altındaki zenginlikleri bul ve çıkar' diyor. Deprem bir müjdedir. Bizim için bir korku olmuştur. Bu korkudan kurtulup, gerçekten bizi ekonomik olarak güçlendirecek, zengin ülkeler seviyesine çıkartacak bir vizyonla çalışmamız gerekir. Petrol, doğalgaz ve maden aramalarında öncelikle faylar belirlenir. Türkiye'de çok küçük depremler izlenerek çok büyük enerji kaynaklarının depolanmış olduğu fay çizgisellikleri yakalanabilir. O açıdan bir deprem ülkesi olan Türkiye, depremleri çok detaylı ve incelikli takip ederek bir başka açıdan da kendini zengin edecek enerji kaynaklarını bulmak için araştırmalar başlatabilir."
'DEPREM PROFESÖRLERİNE İHTİYAÇ YOK'
Deprem sismolojisinin oldukça ilerlediğini, hava tahmini gibi depremin olacağı yerlerin tahmin edilebildiğini de vurgulayan Prof. Dr. Öncel, "Olasılık olarak gösterebiliyoruz. Artık deprem profesörlerine ihtiyaç yok. Yeter ki bilgiyi kullanalım" diye konuştu. 5'ten büyük depremlerin uyarıcı nitelikte olduğuna işaret eden Prof. Dr. Öncel, 6'dan büyük depremlerin ise yüzeyi kıran, fayı kıran, insan ve yapı için risk olan depremler olduğuna değindi.