Burdur İnsuyu Mağarası'nda Acil Durum
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6'ncı Bölge Müdürlüğü, Burdur İnsuyu Mağarası ekosisteminin korunması amacıyla 'acil durum' koduyla risk eylem planı çalışması başlattı.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6'ncı Bölge Müdürlüğü, Burdur İnsuyu Mağarası ekosisteminin korunması amacıyla 'acil durum' koduyla risk eylem planı çalışması başlattı.
Burdur'a 13 kilometre uzaklıkta bulunan ve 1952 yılında Dr. Temuçin Aygen tarafından keşfedilen İnsuyu Mağarası, 1966 yılında Türkiye'nin turizme açılan ilk mağarası özelliğini taşıyor. Keşfin üzerinden geçen 62 yıl içinde mağara içerisindeki göllerde gözle görülür derecede çekilmeler ve kurumalar oluştuğu, bu durumun uzun vadede mağara içi ekosisteminin bozulmasına neden olduğu tespiti üzerine Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6'ncı Bölge Müdürlüğü, 'acil durum' koduyla risk eylem planı çalışmalarına başladı. İnsuyu Mağarası'nda yaşanan kuraklığın nedenlerinin belirlenmesi ve iyileştirilmesine yönelik Pamukkale Üniversitesi Mühendislik ve Jeoloji Mühendisliği fakülteleriyle çalışma yapılacak.
Çalışmalar kapsamında önümüzdeki yıl mağara içi elektrik- aydınlatma sistemleri, yürüyüş yollarının iyileştirilmesi hedefleniyor. Bakanlık, mağaranın daha etkin tanıtılması ve korunması amacıyla 'Tabiat Anıtı' statüsü verilmesi için tescil çalışması da başlattı.
YILMAZTÜRK: GÖLLERİN ESKİ HALİNE GELMESİ İÇİN ÇALIŞILACAK
Doğa Koruma ve Milli Parklar 6'ncı Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk, suyu çekilen mağaranın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtirken, 8.5 kilometre uzunluğuyla Türkiye'nin en büyük mağarası olduğunu, ancak 700 metresinin turizme açık olduğunu aktardı. Diğer bölümlerde tahkimat (sağlamlaştırma) sorunu olduğu için açılmadığını söyleyen Adnan Yılmaztürk, önümüzdeki yıllarda bu bölümlerin de açılması için çalışmalar yapmayı planladıklarını kaydetti.
'GEREKEN NEYSE YAPILSIN'
İnsuyu Mağarası'nın son yıllarda en önemli sorununun gün geçtikçe Büyük Göl ve Dilek Gölü'ndeki suların kaybolması olduğunu vurgulayan Yılmaztürk, "Göller gün geçtikçe kaybolarak mağara neredeyse yok olma aşamasına geldi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun 'Gereken neyse yapılsın' talimatıyla çalışmalara başladık. Altyapının iyileştirilmesinin, korkuluk ya da yolların iyileştirilmesinin mağaraya fazla bir şey katmayacağını tespit ettik. Mağaranın en önemli değeri olan suyun ve göllerin mağaraya tekrar kazandırılmasının olmazsa olmaz olduğunu düşünerek üniversitelerimizle temasa geçtik" dedi.
'BİLİNMEYEN DENKLEM GİBİ'
Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü'nden akademisyenlerle bağlantı kurarak hidrojeoloji ve hidroloji çalışmaları başlattıklarına dikkati çeken Adnan Yılmaztürk, şöyle dedi:
"Edineceğimiz raporlarla dünyadaki örnek modellerle su kaynakları niçin, nasıl kaybolmuş, modelleme çalışmasıyla ortaya konulacak. Ondan sonra bu su kaynaklarının aşırı kullanımı nasıl önlenebilir ya da bu su kaynaklarını kullanan ürünlerin alternatif yolları, bu mağaranın sularını kullanmadan nasıl çözülebilir, bunları masaya yatıracağız. En yakın su kaynaklarından mağara ekosistemini bozmadan buraya nasıl su sağlanabilir bilimsel verilere dayanarak bunları tespit edeceğiz. Bilinmeyen denklem gibi. Her türlü alternatif düşünülerek mağaradaki göllerin eski haline getirilmesi bu mağara için yapılacak en önemli çalışma."