Burdur Cumhurbaşkanı Erdoğan S-400 Almaktan Vazgeçmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan S-400 almaktan vazgeçmeyeceğizCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz verildiği gibi Münbiç'in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenmesini ve yönetiminin yerel halka bırakılmasını beklediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan S-400 almaktan vazgeçmeyeceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, söz verildiği gibi Münbiç'in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenmesini ve yönetiminin yerel halka bırakılmasını beklediklerini söyledi. Aynı şekilde Fırat'ın doğusundaki terör örgütü yapılanmasına sunulan desteğin kesilmesini de isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şu gerçeği kimse unutmasın, bu bölgede Türkiye'yi karşısına alanlar değil, yanına alanlar kazanır dedi. Erdoğan, S-400 hava savunma sistemini almaktan vazgeçilmeyeceğini de vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Yerel Yönetimler Seçimleri nedeniyle Burdur Cumhuriyet Meydanı'nda Burdurlular ile buluştu. Yoğun kalabalığın karşıladığı Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdurluları, 'Göller, güller, gönüller diyarı Burdur, Teke yöresinin kültür başkenti Burdur diyerek selamladı.
'31 MART'TA NEDCENİZİ BİLİYONUZ MU'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Burdur 31 Mart'ta nedcenizi biliyonuz mu Ak Parti'ye vercez gari. Burdur 31 Mart'ta Ak Parti belediyeciliğiyle tekrar buluşmaya hazır mısın Burdur 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine kavuşmaya hazır mısın Burdur 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nın yanında yer alarak şehrine ve ülkene sahip çıkmaya hazır mısın İşte sözü ince, özü ince Teke Yöresi budur. İşte yaylaları serin, ovası sıcak Burdur budur. Size bir müjde veriyorum. Salda Gölü'nü çevre konuma bölgesi olarak ilan ediyor ve kıyısında da 300 bin metrekarelik Millet Bahçesi oluşturuyoruz dedi.
BURDUR GÖLÜ'NDE ÇEKİLME TELAFİ EDİLECEK
Alandaki Bucaklılara Salep getirdiniz mi diye soran Erdoğan, 'Sizin sayenizde dünyayı salebe alıştırdık. Dünyaya kim geliyorsa külliyeye onlara salep ikram ediyorum dedi. Burdur'a yapılan yatırım ve planlanan yatırımları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Laf değil iş yapıyoruz. Burdur Gölü'nü takviye etmek için Büyük Menderes Nehri kaynaklarından su vereceğiz ve böylece ülkemizin bu tabiat harikası gölündeki su çekilmesini telafi edeceğiz. Burdur şehir merkezi ve ilçelerine içmesuyu temin edecek projeleri hazırladık. Gökpınar mevkiindeki kuyulardan içme suyunu temin edeceğiz. Şehrin uzun soluklu içmesuyu projesini de Akçay ve Karakent göletlerirden temin edeceğiz. Biz şehir merkezine DSİ vasıtasıyla içmesuyunu getirdik ama belediye içmesuyu şebekesini yenilemediği için vatandaşımız musluğundan akan suyu içemiyor diye konuştu.
'BÖYLE DEVAM EDERSE TANZİM SATIŞ 81 İLDE OLACAK'
Doğalgazın şehir içi dağıtımıyla ilgili aksaklıkların bir an önce çözülmesi uyarısında bulunan Erdoğan, Aksi takdirde milletimizi üzeni biz de üzeriz. Hani şimdi patates, soğan, patlıcan vs bunlarla üzdüler değil mi. Biz de anında çadırları, tanzim satışları kurduk mu, kurduk. Bunları daha da geliştiriyoruz. Seçim sonrası eğer bu mantık devam ederse bu işi oturacağız, beraber konuşacağız, 81 vilayetin tamamında bu işi uygulamaya koyacağız. Niye, milletimizi üzene tahammül edemeyiz dedi.
'SINIRLARIMIZA DAYANDILAR'
17 yıldır Burdur gibi hakkı, hakikati söylemenin peşinde olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Şimdi yeni bir mücadelenin içindeyiz, bu defa sınırlarımıza dayandılar. Önce DAEŞ denen proje örgütü üzerimize saldılar. Biz Fırat Kalkanı harekatıyla bu örgütü tepeleyip geçince bir başka örgütü öne sürdüler. PKK'nın Suriye kolu olan YPG-PYD vasıtasıyla sınırlarımız boyunca bizi kuşatmaya kalktılar. Zeytin Dalı harekatıyla bunları da sürdük. İdlib mutabakatıyla ülkemize yönelik yeni bir mülteci dalgasının önüne geçtik. Şu an itibarıyla 310 bin Suriyeliyi güvenli hale getirdiğimiz bölgelere geri gönderdik dedi.
'SINIRLARDA TERÖR OLUŞUMUNA GÖZ YUMMAYACAĞIZ'
Asıl çözülmesi gereken meselenin Münbiç ve Fırat'ın doğusu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Bu bölgeleri terör örgütünden temizlediğimizde milyonlarca Suriyelinin güvenle evlerine döneceğini biliyoruz. Fırat'ın doğusunda ve Münbiç'te üstlenen teröristlerin hedefinin Türkiye olduğu apaçık ortada. Biz bu bölgede terör yapılanmasına kesinlikle izin vermeyeceğimizi defalarca söyledik. Şimdi burada Burdur'dan bir kez daha tekrarlıyorum, Türkiye sınırlarının dibinde bir terör oluşumuna göz yummayacağız, rıza göstermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun bu terör koridorunu yıkacağız dedi.
'S-400 ALMAKTAN VAZGEÇİN DİYORLAR, NİYE VAZGEÇELİM'
Bu mücadeleyi müttefikleriyle beraber vermek istediklerini belirten Erdoğan, bu süreçte yaşananları ve S-400 konusunu gündeme getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti
Geçmişte ülkemizin sınırları DAEŞ ve PKK teröristleri tarafından tehdit edilmeye başlandığında müttefiklerimizden hava savunma sistemleri istedik. Ne oldu biliyor musunuz, bize yeni hava sistemleri vermek bir yana mevcut hava sistemleri de geri çekildi. Bunun üzerine biz bir yandan sınırlarımızdaki teröristleri etkisiz hale getirecek operasyonlar yürütürken, diğer yandan da alternatif hava savunma sistemleri arayışına girdik. Rusya'yla S-400 hava savunma sistemleri alma anlaşması işte bu arayışın bir neticesidir. Şayet bize ihtiyacımız olan sistemler müttefiklerimizce zamanında ve makul şartlarda verilmiş olsaydı, buna ihtiyaç kalmayacaktı. Şimdi kalkmışlar bize 'S-400 almaktan vazgeçin' diyorlar. Niye vazgeçelim. Siz hala bu sistemleri bize teknoloji transferiyle, ortak üretimle, finans desteğiyle verme konusunda herhangi bir adım atmış değilsiniz. Üstelik biz farklı sistemleri kullanma hakkına sahibiz. NATO yetkilileri bu durumun kendileri için herhangi bir sorun teşkil etmediğini açıkça söyledi.
'MÜNBİÇ'İN TERÖR ÖRGÜTÜNDEN TEMİZLENMESİNİ BEKLİYORUZ'
NATO üyesi Yunanistan'ın senelerdir S-300'leri olduğunu belirten Erdoğan, 'Ona bir şey söylemiyorsun, Türkiye'ye söylüyorsun. Türkiye'nin böyle bir gerekçeyle eleştirilmesini asla haklı göremiyoruz. Üstelik biz hala müttefiklerimizin vereceği sistemlere ihtiyacımız olduğu, bu konuda yürütülen çalışmaların bir an sonuçlandırılmasını beklediğimizi söylüyoruz. Tabi bu konuda bazı şartlarımız ve beklentilerimiz var. Siz kalkacaksınız 22-23 bin TIR teröristlere Irak kanalıyla silah, araç-gereç getireceksin. Ee ben senden paramla isteyeceğim bana vermeyeceksin. Onlara ise parasız vereceksin. Bunlar eğer karşılanmazsa biz de adımlarımızı atarız ve attık. Bu meselenin Suriye'de atılmasının üzerinde mutabık kaldığımız adımlarla ilişkilendirilmesini asla kabul edemeyiz. Söz verildiği gibi Münbiç'in bir an önce terör örgütü mensuplarından temizlenmesini ve yönetiminin yerel halka bırakılmasını bekliyoruz diye konuştu.
'TERÖRE SUNULAN DESTEĞİN KESİLMESİNİ DE BEKLİYORUZ'
Aynı şekilde Fırat'ın doğusundaki terör örgütü yapılanmasına sunulan desteğin kesilmesini de beklediklerini dile getiren Erdoğan, 'Türkiye olarak amacımız bu bölgede güvenliği sağlamak ve altyapıyı işler hale getirerek geri dönüşleri bir an önce başlatmaktır. Biz bu terör oluşumuna bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa ertesi gün, ama yakında mutlaka ağır bir darbe vuracağız. Mesele Suriye meselesi değil, Türkiye'nin ve Türk milletinin beka meselesidir. İstiklalimiz ve istikbalimiz sözkonusu olduğunda kimseyi gözümüz görmez dedi.
'GÜVENLİĞİMİZ İÇİN GEREKENLERİ YAPMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ'
İstiklal marşından dizeler okuyan ve mesaj veren Erdoğan, 'Biz de belki yarın belki yarından da yakın ülkemize yönelik hayasız akınları durdurmak için harekete geçmekte kararlıyız. Kendi güvenliği için binlerce kilometre uzaklıktan operasyon yapmaya gelenler kedilerini hak sahibi görüyor. Ee benim 911 kilometre sınırım var, her an tehdit altındayım, ben müdahale etmeyeyim. Yav var mı öyle 25 kuruşa simit. Türkiye'nin sınırlarındaki güvenlik kaygılarını anlayışla karşılamak zorundalar. Terör örgütlerine destek verenler asıl kendi güvenliklerini tehlikeye atmış olurlar. Biz müttefiklerimizin güvenliğini istediğimiz gibi kendi güvenliğimiz için de gerekenleri yapmaktan asla geri durmayacağız. Tek isteğimiz, bizim bu haklı mücadelemize saygı duyulması, destek verilmesidir. Şu gerçeği kimse unutmasın, bu bölgede Türkiye'yi karşısına alanlar değil, yanına alanlar kazanır diye konuştu.