Buradaki Balıkçılar Başka Söylüyor
Başbakan Kumkapılı Balıkçılara Sormuş, "Onlar Ne Diyorsa O" Demişti. Trabzonlu Aslan Amca "Zannederim Bu Sefer Tek Başına İktidar Olmaz" Diyor. Balıkçıların Başkanının Tek Kaygısı İse Terörün Tırmanışı ve Tabii Kente Gelen Şehit Cenazelerinin Artması.
Başbakan Kumkapılı balıkçılara sormuş, "Onlar ne diyorsa o" demişti. Trabzonlu Aslan amca "Zannederim bu sefer tek başına iktidar olmaz" diyor. Balıkçıların başkanının tek kaygısı ise terörün tırmanışı ve tabii kente gelen şehit cenazelerinin artması.
BALIKTAN yeni dönmüş, ağlarını topluyordu. Canı sıkkındı, şansı yaver gitmemişti balıkçı Aslan Amca’nın. Selamımızı bile zor aldı. "Ne dersin, AKP yine iktidar olur mu bu seçimlerde?" diye sorunca gözlüklerinin altından baktı. Sesi çıkmadı. "Niye bana soruyorsun ki?" diyordu gözleri.
"Başbakan, cumhurbaşkanı seçimini balıkçılara sormuş, ’Onlar ne diyorsa o’ demişti" diye üsteledim. O zaman gülümsedi belli belirsiz. Kapı az da olsa aralanmıştı, sorumu tekrarladım. "Yine AKP mi kazanacak?" Nihayet aralandı dudakları: "Ümit." Sonra ekledi: "Zannederim bu sefer tek başına iktidar olmaz." Aslan Maraboğlu o kadar emin değildi seçim sonucundan. Ama Faroz balıkçı barınağını yöneten Balıkçılar Kooperatifi Birliği Başkanı Ahmet Mutlu’nun en ufak bir şüphesi yok: "AK Parti birinci parti olur, dört ya da beş milletvekili çıkarır. Kalan üç dört milletvekilini de CHP ile MHP aralarında paylaşır."
BİRİNCİ AMA
Balıkçıların başkanının tek kaygısı, terörün tırmanışı ve tabii kente gelen şehit cenazelerinin artması. Şimdiden 18 yaşındaki oğlunun askere gidiş kaygısı sarmış benliğini. "Bir oğlum var, elimden gelse askere göndermem. Amaçsız bir savaşa niye gitsin? Hükümet daha kararlı olmalı."
İşte Trabzon’da hükümeti zorlayan noktalardan biri bu. Terör karşısında yeterince aktif, yeterince kararlı davranılmadığı algısı. Kimileri bu durumdan hükümeti sorumlu tutuyor, kimileri de "Hükümet ne yapsın? Terör eskiden de vardı" deyip çıkıyor işin içinden.
Kalaycı İsmet Erdem de terörün artmasında hükümetin kabahati olmadığını düşünenlerden biri. Çünkü AKP onun için "Allah’ın işaret ettiği parti" ve her halükárda oy verilmesi gerekiyor.
Böyle bakınca fındık fiyatlarının düşük olması da AKP’ye oy vermenin önünde engel değil. "Şu anki kızgınlığa bakma, sandığın önüne gidince geçer onlar" diyen kalaycı Erdem’e dükkándaki diğer çalışanlar ve çevreden toplanan esnaf da katıldı. AKP’nin kentte yine birinci parti olacağından en ufak bir kuşkuları yoktu.
FINDIK FİYATI
Uzun sokakta yürürken karşılaştığım TIR şoförü Kamil Hekimoğlu da fındık öfkesinin çabuk geçebileceğini somut bir gözlemle anlattı:
"Fındık eyleminde yedi saat yolda kaldım. Karadeniz sahil yolunda tünel açılırken de oradaydım. Çok şaşırdım. Sanki o halk o halk değildi, öfkeleri bitip gitmişti."
Gerçi köylerde ve fındıkla yaşayan Arsin gibi ilçelerde fındık tepkileri hálá canlı. Hálá yüksek. Ancak yeni mahsul fındık fiyatları seçimden önce açıklanırsa, hele bir de yüksek olursa bu öfkenin sandığa yansıma oranı iyice düşebilecek. Tabii AKP’nin yine tartışmasız birinci parti olarak görülmesindeki etkenlerden biri de rakiplerinin durumu. Patates çuvallarının önünde oturmuş günün yorgunluğunu atmaya çalışan hal esnafı ile konuşurken dikkatimi çekti. CHP’li olanların sesi gür çıkamıyordu, partilerinin cumhurbaşkanlığı seçimindeki tavrını savunamıyorlardı. AKP’liler ise söz cumhurbaşkanlığından açılınca aslan kesiliyor, heyecanla bağıra çağıra savunuyorlardı partilerini.
BOYNU BÜKÜK
Üstelik sadece hal esnafında değil, üniversitelilerin gittiği kafede, Cumhuriyet Meydanı’nda, çarşı esnafında, oto sanayiinde de aynı tabloyla karşılaştım. CHP’lilerin boynu büküktü bu yüzden. Ne yazık ki, DSP ile birleşmekten büyük bir rüzgár almamıştı. Milliyetçi dalganın yükselmesinden yararlanması beklenen MHP de AKP karşısında o kadar güçlü değil. CHP’den sonra üçüncü parti konumunda görünüyor. Nedeni de insanların, DSP-MHP-ANAP koalisyonu dönemindeki ekonomik sıkıntıları tümüyle unutmaması. Gerisi seçim kampanyalarına ve önümüzdeki bir ayın gündemine bağlı...
BENCE
AKP’nin geçen seçimdeki gibi 6 milletvekili çıkarması mümkün görünmüyor. AKP bu kez 4 milletvekili alabilir. Kalan dördü de CHP ile MHP, 2-2 paylaşabilir. DP ise barajdan hayli uzakta.