"Burada Hak Değil Haklama Var"

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, "Hak duruşma salonunda mahkemelerde aranır" diyen mahkeme başkanına "Burada hak değil haklama var." diye karşılık verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon Davası'nda yaşanan gerginliğin ardından sanıklar söz aldı.

"3 MİLYON BELGE İNCELENDİ!"

Söz alan tutuklu sanık emekli Korgeneral Mehmet Eröz, naip hakimliğin Bilgi Destek Dairesi'ndeki bilgisayarlara ilişkin 11 Şubat 2013 tarihli raporunda yaklaşık 3 milyon belgenin incelendiğinin anlatıldığını söyledi.

Eröz, "İddianamede şahsıma yüklenen suçlardan birisi de "Bilgisayarları sildirterek bilgi kararttığım" iddiasıydı. Ancak görülüyor ki böyle bir şey olmamış ve yaklaşık 3 milyon belge incelenebilmiştir. Bunlar arasında kendi Harekat Başkanlığı dönemime ait 151 adet belgede dairenin normal yasal faaliyetleri ile ilgilidir. Bunlar da bilgi notu, basında öne çıkan haberler, internet sitelerine eklenen haberler, şube içi çalışma notları gibi konular. Bunlar içinde hiçbir siyasi yorum veya hükümet aleyhine bir ifade yoktur" dedi.

Bilgisayarlarla ilgili hazırlanan bu raporda 4 adet andıç bulunduğunu belirten Eröz, dava konusu Şubat 2009 tarihli andıcın da, internet sitelerinin kapatılmasının ardından, hükümetin verdiği görevlerin yerine getirilmesi için internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi konusundaki kanuna uygun olarak, dört konuda yeni internet sitesi açmak amacıyla hazırlandığını söyledi.

Eröz, "Bu andıç, normal karargah çalışma usulleri dahilinde ve hiyerarşik komuta yapısı içinde hazırlanmış yasal bir belgedir. Sayın Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a arz edilmiştir" dedi.

Eröz, Genelkurmay Başkanlığı'nın 26 Kasım 2010 ve 30 Aralık 2010 tarihli mahkemeye gönderdiği yazıda internet siteleriyle ilgili uygulamanın yasal ve kurumsal bir faaliyet olduğunu hiçbir tereddüte mahal vermeyecek açıklıkta bildirdiğini belirtti.

MUSTAFA BALBAY: BURADA HAK DEĞİL HAKLAMA VAR

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da "Davanın tutuklu sanıklarından Cumhuriyet Gazetesi'ne molotof kokteyli atmaktan yargılanan Bedirhan Şinal olaylarda nasıl kullanıldığını anlattı" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese de "Biz de bu olayları araştırıyoruz" dedi.

Balbay da sözlerine şöyle devam etti:

Siz beni Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atan örgütün üyesi olmakla yargılıyorsunuz. Bundan bir çarpıklık yok mu? Davaya gelen evraklar arasında bulunan ve Andıç Davası'yla ilgili olan 28 klasör olan bilirkişi raporu 90 bin sayfa. Siz tencereye herşeyi koyuyorsunuz ve ondan sonra da ayıklayın diyorsunuz. Bu hiç hukuki değil.

Sepete su dolduruyorsunuz, 90 bin sayfa koyup 15 dakikada boşaltın diyorsunuz. İlkokuldaki havuz problemlerinde bile böyle bir şey yok. İnsanlar buraya gelmek için beş yerde kurulan çelik bariyerleri aşmak zorunda kalıyor. Burası o noktaya geldi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Özese "Hak duruşma salonunda mahkemelerde aranır" deyince Balbay, jandarma müdahalesine göndermede bulunarak "Burada hak değil haklama var. Burası duruşma salonu olmaktan çıktı vuruşma salonu oldu. Cumhuriyet Gazetesi'ne molotof kokteyli ve bomba atanlarla aynı davada yargılanmak benim yaramdır" diye cevap verdi.

MAHKEME BAŞKANI ÖZESE: BİZİM PSİKOLOJİMİZ BOZUK DEĞİL

Cumhuriyet Gazetesi'ne molotof kokteyli atılması dosyası sanığı Boğaç Kaan Murathan, " 5 yıldır tutukluyum. Ne için yatıyorum bilmiyorum. Devlet 10 yıl yatacaksın dese yine yatarım. Müebbet verin ona da razıyım ancak ne ile suçlandığımı bilmiyorum. Cumhuriyet Gazetesi'ne atılmak üzere benim molotof verdiğimi söyleyen Bedirhan Şinal daha sonra ifadesini değiştirdi. Bu olayı polisin yaptırdığını söyledi. Ben PKK üyesi değilim ki molotof atayım. Benimle birlikte suç işlediği iddia edilenler tahliye oldu.

İddia olunan "Ergenekon" terör örgütünü bilmiyorum. Kimse bana emir vermedi ben de kimseye emir vermedim. Bugüne kadar mahkeme heyetine karşı bir saygısızlığım olmadı. Sizin de bizim de psikolojimiz bozuldu. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum" dedi. Mahkeme Başkanı Özese de "Bizim psikolojimiz bozuk değil. Burada yargılama yapıyoruz" diyerek Murathan'a cevap verdi.

ŞİNAL'İN İDDİALARI

Cumhuriyet Gazetesi'ne molotof kokteyli atılması dosyası sanığı tutuklu sanıklardan Bedirhan Şinal de kendilerine verilen 15 dakikalık sürenin yetmediğini belirterek eleştirdi.

Şinal, bir savcının kendisini ifadeye çağırdığını belirterek şu iddialarda bulundu:

"Savcı bana 'Devletin sistemi tehdit altında, seni daha sonra çağırıcağım. Başbaşa olacağız. Bana bir konuda ifade vereceksin. Afyon'da meydana gelen patlamayı, davanın sanıklarından İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon'un talimatıyla Sedat Peker'in yaptırdığını söyleceksin. Eğer teklifi kabul edersen içeriden çıkman için yardım ederim' dedi. Ancak ben bu teklifi reddettim.

Orduyu bitirmek için yapılan bu komployu ve Afyon'da hayatını kaybeden şehitler adına bu teklifi kabul etmedim. Size bunun belgeleri veriyorum. Mahkeme araştırırsa savcının yanına giriş çıkış kamera kayıtlarından görebilirsiniz. incelenebilir. Siz gereğini yapmazsanız emniyet gereğini yapacaktır."

DURUŞMA SALI GÜNÜNE ERTELENDİ

Sanıkların beyanlarının alınmasına ara veren Mahkeme Heyeti duruşmayı yarın saat 09.30'a erteledi.