Bülent Arınç: Üniversiteler Özgürlük Alanıdır
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Üniversiteler Özgürlük Alanıdır" Dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kayseri'de Melikşah Üniversitesi'nin yeni öğretim yılı açılışında yaptığı konuşmada üniversitelerin önemine, siyasi ve ekonomik istirara değinerek, "Siyasi ve ekonomik istikrar Siyam ikizi gibidir. Birbirinden ayrılmaz. Başarının sırrı da budur. Üniversiteler özgürlük alanıdır. Sorgulayan araştıran bir yapı içinde olmaları gerekir" dedi.
Vakıf üniversitesi olan Melikşah'daki törene Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Başkanvekili Kayseri Milletvekili Sadık Yakut, Vali Vekili Fikret Kasım Dayıoğlu, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. 2010-2011 Akedemik yılı açılış konuşmasını yapan Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Reşit Özkanca, "Melikşah, yabancı dilde eğitim veren 4 fakülte 10 bölümde faliyet gösteren vakıf üniversitesidir. 52 Vakıf üniversitesi içinde özel bir yere sahibiz" dedi.
Törende konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise, bugüne dek Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki üniversitelerin açılış törenlerinde hazır bulunduğunu, bundan memnunluk duyduğunu söyledi. Kayserililerin kentlerini Avrupalıların örnek aldığı kent haline getirdiğini belirten Arınç, "Kayserililer gerçekten çok hayırsever. Kentte ikisi devlet, ikisi de vakıf olmak üzere 4 üniversite var. Bu üniversitelerin kampuslarını fakültelerini ve eğitim enstitülerini hayırseverler yapıyor. Türkiye'de eğitim sistemimize en büyük katkıyı hayırseverler yapıyor. Kayseri'deki bağışların 600 milyon dolar dolayında olduğunu biliyorum. Hayırseverlere teşekkür ediyorum, Allah onlardan razı olsun. Kayseri'de hayrın kadar konuş lafını çok beğeniyorum" dedi.
BİR ÇOK AVRUPA ÜLKE NÜFUSUNDAN ÇOK ÖĞRENCİMİZ VAR
Bülent Arıç, kendisinin hukuk fakültesi mezunu olduğunu, okulunu 40 yıl önce bitirdiğini belirtti. Arınç şunları söyledi:
"Hukuk fakültelerini biterenlerin mutlaka avukat olmasını gerekmiyor. Önemli olan hukuk bilgisi almış olmalıdır. En başarılı savcı, hakim ve avukatlarımızı görmeliyiz. Kayseri çok bereketli. Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, efsane belediye başkanları yetiştirmiştir. Nüfusumuz 72 milyon. Genç bir nüfumuz var. 30 yaş altında nüfusumuzun yarısı. 16 milyon ana okulundan üniversiteye giden gencimiz var. Bu büyük bir zenginlik. Avrupa'nın 4-5 ülkesinin nüfusundan bile fazla. Bizim genç nüfusumuz Avrupa'daki bir çok ülkenin nüfusundan çok fazla. Genç nüfus demek geleceğe hazırlanmak demektir. Eğitim çağındaki gençlerimiz için yapacağımız çok şey var. 8 yıldır hükümetimiz, genel bütçe içinde en fazla milli savunma yerine, bütçede milli eğitime daha fazla yer ayırıp, birinci sırada tutuyor. Bu eğitime verdiğimiz önemi, nitelikli gençler yetiştirme hevesimizi ortaya koyar. 7.5 katrilyonluk eğitim payı, 28 katrilyona çıktı. Şimdi ise 34 katrilyonu buldu. Yüksek ögretime 11.5 katrilyon pay ayırdık. Ögrencilerimizin barınması için modern yurtlar yaptık. Mukayese olsun diye, bunları söylüyorum. Bursları 200 TL yaptık. 2002 yılında 53 ilimizde üniversite vardı. Bugün 154 üniversitemiz mevcuttur. 8 yılda, Cumhuriyet dönemindeki üniversite sayısının üzerine çıktık. Tüm illerimizde üniversiteler açıldı. Bugün üniversite eğitiminde bilimsel kaliteyi yakalamak zorundayız. Üniversiteler özgürlük alanıdır. Sorgulayan araştıran bir yapı içinde olmaları gerekir. Bu toplumun en dinamik parçası ögrenciler ve ögretim üyeleridir. Üniversitelerimiz geçmiste malesef kavga, tartışma yeri olmuştu. Şimdi birbirlerini seven öğretim üyeleriyle ağabey kardeş ilişkisi içinde olan, gayretli, kendi doğrularını arkadaşlarıyla özgürce tartışan gençler olurlar. Söz, bilim adamlarından açılmışken Türkiye'de malesef, isminin başında profesör etiketi bulunan ve siyaset yapmaya çalışan insanları tanıyorum. Bunlar çok da konuşuyor. İsimlerinin başında profesör etiketi ve bilimsel ünvan taşıdıklarını biliyorum. Ancak, bunların bilimsel makaleleri yok."
SİYAM İKİZİ GİBİ
Melikşah Üniversitesi rektörlüğü tarafından günün anısına plaket verilen Bülent Arınç, Türkiye'nin büyüyüp, kalkındığını, siyasi ve ekonomik istikrarın bir arada yürüdüğünü belirterek, konuşmasını şöyle bitirdi:
"Siyasi ve ekonomik istikrar siyam ikizleri gibidir. Siyasetin taşları yerine oturmuşsa, bu her alanda kendisini gösterir. İktidar ve muhalefetle ülkemizdeki huzurun bozulmamasını istiyorum. Bu huzurun bozulmamasına dikkat ve özen gösterelim. Türkiye çok şükür en itibarlı dönemini yaşıyor. Son yıllarda dış politikada itibarımız yüksektir. Türkiye sözüne güvenilen ve ne söylediğini bilen bir ülkedir. İyi ekipler, Türkiye'nin itibarını öne çıkartmıştır. Türkiye üretiyor, satıyor, gayet güzel rekabet içinde en güzelini yakalıyor. 10 bin dolara ulaşan milli gelirimizle, dünya ekonomisinde 17'nci sıradayız. Global krizin perişan ettiği ABD ve Avrupa ülkelerine bakın, komşumuz Yunanistan'a, bir de Türkiye'ye bakın."
CHP HAKKINDA KONUŞMADI
Arınç, törenin ardından gazetecilerin CHP ve diğer siyasi gelişmelerle ilgili soru sormaya hazırlanması üzerine; bugün siyaset konuşmayacağını, CHP'deki gelişmelerin de parti içi mesele olduğu için değerlendirmede bulunmayacağını belirtti.