Bucaklara Operasyon'un Ardındaki Konuşmalar
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün Bucak Aşiretine Yönelik Gerçekleştirdiği ve Halen 7 Kişinin Arandığı Kaldırım Operasyonu'nda Dosyanın İlk Bölümünde Suçun Örgütlü Olduğunu Gösteren Konuşmalar Yer Alıyor
Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün Bucak Aşireti mensuplarına yönelik gerçekleştirdiği ve halen 7 kişinin arandığı Kaldırım Operasyonu'nda dosyanın ilk bölümünde suçun örgütlü olduğunu gösteren konuşmalar yer alırken, 2 ve 3 bölümünde ihaleye fesat karıştırmak ve Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesine ilişkin suç içerdiği ifade edilen konuşmalar yer alıyor.
İşte ilginç görüşmelerin 2 ve 3. bölümü:
"-26 Kasım 2006 saat:16.22
X Erkek: Senin bu pavyoncu vardı ya onu tombalada yakaladık sen bunu paket edin dedin ya ben İsmet, Ümit adamın kolunu bacağını kırdık, onlar da benzinlikte silah sıktı, ama adam senin gönderdiğini bilmedi
Rıfkı: Yanlış yapıyorsunuz.
-29 Kasım 2006 saat 22.42
Veysi Ç: Bilkent'te otoparktaydım şimdi eve geldim, eve gelince telefonu kapatıyom, acil bir şey olursa Eda'nın numarasından ararsın gece
Erkan: Ya sen kalkmış diyon ki
Veysi: Yarın konuşuruz o meseleyi mafya vari işlere onbuçuktan sonra bakmıyorum.
-4 Aralık 2006 saat 19.50
Veysi Ç'nin eşi: Nerde kaldın
Veysi: Bir adamın kafasını kırdık ya Tahir isimli Urfalı bir avukat
Eşi: Tolga ile benim arabamı eve gönder kendininkini al
-24 Aralık 2006 saat 03.51
Erkan Y.'ye ait telefonu kullanan Bozan ile Nurettin arasında geçen görüşmede Bozan: Dört beş adam alasın, el bombası da al, hemen Ankara'ya yola çık, Rıfkı abinin haberi olmasın, burda birinin a. s.
Nurettin: Emrin olur abi, sabah 8 gibi orada oluruz.
-24 Aralık 2006 saat 03.56
Erkan Y.'ye ait telefonu kullanan Bozan ile Nurettin arasında geçen görüşmede Nurettin: Kimi getiriyim abi
Bozan: Kimi alırsan gel, Ankara'nın a. k.
-27 Aralık 2006 saat 03.42
Serkan: Ümit abigil bebeyi arabaya almışlar, Elvankente doğru götürüyorlarmış, bende gidiyorum iki tane vurayım mı abi
Mustafa: Tamam ağzına iki tane yapıştır i.
Serkan: Tamam abi vuruyum i.
-27 Aralık 2006 saat 03.59
Önder: A. k. oğlu, Berşan Vanlı Vural ile tartıştı
Mustafa: Vursaydın
Önder: Zaten vurdum abi duvara yapıştırdım, Bahadır da peşimden zıpladı, bizi görünce şahin denen g. geldi, elinde silah sanki vuracak gibi, Toramangil aldı çocuğu
DİNLENDİKLERİNİ BİLİYORLARDI
-16 Temmuz 2006 günü saat 12:46
Sevda: He sen kendinle karıştırma beni sen kendin zaten halletseydin kendin halladerdin anladın mı, onun var ya çocuklarını s. benim telefonumu da kim dinliyorsa da dinlesin lan yeter artık seni yüzünden de bir ton da deşifre olduk be
Umut: Senedi peki ne zaman alabiliriz götürüp adamlara verelim
Sevda: Senedi de yarın akşam alırız veya salı günü sabahtan alırız imzası... adamlara olur mu Umutcuğum
Umut: Tamam ben de o zaman adamlara salı günü sabahı getiriyorum diyorum
Sevda: He çözülüyor de bir de silah bulamadığım için özür dilerim babacığım size de öldüremedim bu i. de
Umut: Yok zaten ben o işi halledecem o ayrı
Sevda: Hah oh iyi duyuyonuz de mi TC Hükümeti a. k., bir cezaevi gör de bir kendine gelirsin
Umut: Ya sen benden yana mısın ondan yana mısın
Sevda: Eee senden yana nasıl olim la bizi s. telefonda neler konuşuyorsun bizle ya
-17 Temmuz 2006 saat 11:38
Sevda Ç.'nin N.Ö'e gönderdiği SMS: Sen bana borçlusun emniyete gitmezsen senin a. k.
Aynı gün saat 12:14
Sevda Ç.'nin N.Ö'ye gönderdiği SMS: Tokatçi emniyete git hangisi olursa beni ara, memurlari yormadan ben oraya gelecegim p.
-18 Temmuz 2006 saat 03:54
Sevda Ç.'nin N.Ö'ye gönderdiği SMS: Tokatçi a. k. beni TC Polis ve savciliktan ara a. s. p. senin güvendiğinin çocugunu s. bana olan borcunu ödeyeceksin
-19 Şubat 2007 saat 22.54
Ali: Eskişehir yolu ihalesi için Serdar müdürle konuşacak ve ne gerekiyorsa yapacaz
Oğuzhan: Ama fazla uzamasın hemen yapalım
-26 Mart 2007 saat 12.54
Ali: Saitle görüştüm, Çankaya ilçe müdürlüğüne diğer adamlarda proje götürdü, bende şimdi Saiti aradım, Saitin senin mutlaka bu adamla gidip o adamın önünü kesmen lazım dedim, Sait de tamam bugün mutlaka görüşüp arattıracam dedi, haber bekliyoruz
Oğuzhan: Bu konuya Sait ne dedi
Ali: Hayırlı olsun bunu bil dedi, ben de bu işler imza atmadan olmaz dedim, proje görüşüldü Sait'in devreye girmesi lazım, biz alttan idare ediyoruz ama yukarıdan da destek gelmesi lazım, ben Sait'i aradım o tamam dedi
Oğuzhan: Boş bırakmayalım
Ali: Tabi ya bu kadar ucuna gelmişken
-26 Mart 2007 saat 14.02
Ali: Serdar la o arkadaş geldi, ben bir görüşme yaptım bu arkadaş 20 tane okulun servis işini yapıyor yıllardır, çalışa çalışa buralarla arasının iyi olduğunu bunların alttan ayarlama yaptıklarını yarın ise proje ile beraber bir dilekçeyi bu okula vermelerini söyledi, Çankaya müdürü şube müdürünü aradı, gelecek projeyi ve dilekçeyi bize gönderin diye talimat verdi, bu hafta içinde sıcağı sıcağına projeyi hazırlayacam, Mesut'la gidip o çocukla okula vereceğiz
Oğuzhan: Öbür taraf nerden şey yapmış hemen
Ali: O zaten bizden önce vardı ama onu bir yerden mahkeme kararıyla çıkarmışlar onu da bizimkiler çıtlatmışlar aşağıya çankaya müdürüne mahkeme kararıyla çıkarıldığını tamam mı ben şimdi dosyayı hazırlayacağım bugün yarında verecez, tamam sen Sait'i ara mutlaka bugün gönderttir en büyük yerden de aratsın yani.
-26 Mart 2007 saat 16.48
Sait: Ben Çankaya ilçe müdürüyle görüştüm, problem yok, bana herhangi bir evrak gelmedi gelse de zaten geri çeviririm dedi
Oğuzhan: Gelecek ama karşı taraf da dosya vermiş haberin olsun
Sait: Biz gerekeni söyledik, Ali abiye de aynısını söyle ben bugün görüştüm yarın da görüşürüm öbür gün de görüşürüm
Oğuzhan: Sen içeriyi bitir bende dışardan dosyayı sokturayım, bugün yarın böyle üstünde durmamız lazım artık.
-26 Mart 2007 saat: 17.51
Oğuzhan: Saitle konuştum herhangi bir problem yok, karşı taraftan evrak gelmediğini, gelse de müdürün evrakı geri yollayacağını söyledi
Ali: Bu işleri telefonda değil de Sait'in adamı bi öğle yemeğine götür, göz teması sağlayalım
-29 Mart 2007 saat 12.13
Oğuzhan: Siz karşı tarafa hiç kar suyu kaçırmadınız mı, demediniz mi Bucaklar
Ali: Yok canım ben söyledim zaten direk söylemektense Serdal'a söyledim. Serdal bil dedim, bura ya Bucakların olacak ya hiç kimsenin bunu bil dedim, yani sonra bana şey yapma dedim alttan alttan verdim, yani şey yapmadan hadiseyi biliyorsun tehlikeyi sonra dedim, Türkiye'de de duramazsın dedim.
-Aynı gün saat 12.17
Oğuzhan: Bize yardımcı olacak Sait'in telefonu çekmiyo
Ali: Sait'in bana bir emare göstermesi lazım
Oğuzhan: Ben bir ayar verecem, büyüklerimizden biliyoruz siyaset yalan üzerine kurulur, son dakika golü yeriz ama bu saatten sonra üstünde duracağız, Karşı tarafı bizden tanıyan olursa adam direk dosyayı çekerse zaten bir şeye gerek kalmaz, her şey güzellikle alttan sopa gösterecez
Ali: Testi kırıldıktan sonra olmaz."
(ANKA)