Bozcaada'nın "Davetsiz Misafiri" Sökülmeye Başlandı

Çanakkale'de, yaklaşık 4 yıl önce hukuki sorunları nedeniyle seferden men edilerek demirletildiği Bozcaada açıklarında fırtına yüzünden Beylik Koyu sahiline sürüklenen 88 metre uzunluğunda ve 2 bin 250 groston ağırlığındaki "Mercy God" adlı kuru yük gemisinin sökülmesine başlandı.

Alınan bilgiye göre, 29 Aralık 2014 tarihinde evrakı eksik olduğu için demirde bekletilirken lodos fırtınasında demirinin taraması nedeniyle Beylik Koyu'nda karaya oturan geminin sökülmesine karar verildi.

Geminin yerinde sökümünün yapılarak kaldırılması kararının ardından İzmir'den bölgeye gelen Efekan Gemi Söküm ve Nakliye Şirketi, çalışmalara başladı.

Yaklaşık 4 yıldır koyda bulunan geminin sökümü için ise adadaki sivil toplum örgütlerince veda partisi düzenlendi. Beylik Koyu'na gelen yüzlerce kişi gemiyle son kez hatıra fotoğrafı çektirdi.

"Kara yoluyla götüreceğiz"

Geminin söküm işlemini gerçekleştirecek olan Efekan Gemi Söküm ve Nakliye Şirketi'nin sahibi Fırat Yurtdaş, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık bir ay önce tüm izinlerin tamamlandığını ve söküm kararının netleştiğini hatırlattı.

Yaklaşık bir ayda sökümün tamamlanmasının planlandığını ifade eden Yurtdaş, şöyle konuştu:

"Türkiye'de karaya oturmuş yarı batık ve batık olan 140'tan fazla gemi var. Bu gemilerin çoğu artık çevreye zarar verme aşamasında. Biz bir yıl önce olaya müdahil olduk. Geminin biraz sıkıntıları vardı. O sıkıntılarını giderdik. Geminin söküm ile ilgili gerekli işlemlerini, izinlerini her şeyini, devletimizden izinlerini aldık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından, Ulaştırma Bakanlığından, Çanakkale ve Bozcaada Liman Başkanlığından gerekli izinleri tamamlayarak bugün itibariyle gemiyi sökmeye başladık. Sökümün yaklaşık bir ay kadar olmasını tahmin ediyoruz. İnşallah kazasız, belasız sökmeyi düşünüyoruz 1 ay içerisinde. Çalışmalarımız 15 kişilik ekip ile gerçekleştirilecek. Gemiyi götürmek için 2 yol vardı. Biri deniz yolu biri kara yolu. Deniz yoluyla, gemi çok sığda olduğu için karada olduğu için götürmek mümkün değil. O yüzden doğal olarak kara yoluyla götüreceğiz."

"Artık geminin buradan alınması gerekiyordu"

Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz ise "adanın davetsiz misafiri" olarak nitelendirdikleri geminin koydaki ömrünü tamamladığını belirtti.

Beylik Koyu'nun Bozcaada'nın çok özel değerlerinden olduğuna işaret eden Yılmaz, "Bozcaada halkı olarak yaklaşık 4 senedir davetsiz bir misafiri ağırlıyoruz. Tabii birçok insan için burası cazibe noktası haline geldi. Bir fotoğraf çekim noktası haline geldi. Beylik Koyu daha tanınır hale geldi. Aslında doğal yaşantı için ilerleyen dönemlerde bunun çok ciddi sıkıntılar içeriyor olma ihtimali çok yüksek." dedi.

Yılmaz, artık bu geminin bulunduğu yerden kaldırılması gerektiğini ada halkının da bildiğini vurgulayarak şunları söyledi:

"Çünkü yavaş yavaş gemide zaten hem yoğun kış şartlarından hem rüzgardan etkilenmeye başladı. İlerleyen süreçlerde bu doğal koyun bu bakir koyun çevresine aslında bir zarar vermemesi adına artık bu geminin buradan alınması gerekiyordu. Liman Başkanlığının girişimleriyle Ulaştırma Bakanlığı bir ihale kapsamında artık bu gemi yerinde sökülerek buradan bertaraf edilmesi kararını aldı. Yüklenici firmaya da biz de Bozcaada halkı olarak, Bozcaada yerel yönetimi olarak, halkın temsilcisi olarak burada hiçbir çevre problemine sebebiyet vermeyecek şekilde tüm tedbirlerin alınması kaydıyla bu geminin buradan sökülmesi konusunda hem fikir olduğumuzu söyledik."

"Adanın sembolüydü kendisi. Gitmesi biraz üzücü"

İstanbul'dan hafta sonu tatili için adaya gelen Kubilay Küçük de geminin ününü duyduklarını ama ilk kez buraya geldiklerini dile getirerek şu değerlendirmeyi yaptı:

"Otel sahibimizden bugün burada böyle bir etkinlik olduğunu öğrendik. Arkadaşlarımız da aynı zamanda bu gemiyle fotoğraf çekinmek istiyordu. Son gününde gelmemiz de enteresan oldu. Adanın sembolüydü kendisi. Gitmesi biraz üzücü. Bakalım ne olacak sonrasında. Hakikaten buranın bir sembolüydü. İnsanlar sırf onun için adaya gelip buraya kamp kurup, akşamları ateş yakıp, güzel bir ortam sağlıyorlardı kendilerine."

Emine Turgut da geminin son gününde adada bulundukları ve bu ana tanık oldukları için mutlu olduklarını kaydetti.