BOSİAD'ın 'çevre' projeleri hız kesmiyor
BOSİAD, çevreyle ilgili yatırımları maliyet değil gereklilik olarak gören bireyler yetişmesi için 'Çocuklarla Elele Çevreci Sanayiye' Projesi'ni hayata geçirdi.
Başkan Rasim Çağan, "Biz çevreciliği empoze etmek yerine, çocuklarımızın özlerinde var olanı ortaya çıkarmak istiyoruz" dedi.
Marka haline gelen Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması ile üretim yaparken doğanın korunması ve su kaynaklarına gereken hassasiyetin gözetilmesine dikkat çeken Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD), bu konuda yeni bir proje daha başlattı. Sözde kalmayan bir çevreciliğin, bunu özümseyerek gelişen çocuklardan geçeceğine inanan BOSİAD, çevrecilik konusunda 'dikte ettirilen' değil, 'oyun kurucu' bir Türkiye hayaliyle Bursa Uludağ Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü ve Uludağ Çevre Topluluğu (UÇET) iş birliğine girerek 'Çocuklarla Elele Çevreci Sanayiye' Projesi'ni uygulamaya soktu. Projeyle bölgedeki ebeveynleri sanayi tesislerinde çalışanların çocukları, temiz çevre konusunda bilinçlendirilirken, uygulanabilir çevre projesi fikirleri geliştirmeleri konusunda da teşvik edilecek.
BOSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Süleyman Selçuk Çelik'in yürütücülüğünde, BUÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu yöneticiliğinde ve UÇET üyesi öğrencilerin koçluğunda başlatılan projeye, Coşkunöz Kalıp, İpeker Tekstil, Korteks Mensucat, Ons Makina, Pilot Taşıt Koltukları, SNT Tekstil, Şahince Otomotiv, Rudolf Duraner ve T.K.G. Otomotiv çalışanlarının toplam 14 çocuğu dahil oldu.
Pilot uygulama niteliğinde olduğundan bu ilk çalışmayı dar kapsamlı tutan BOSİAD, projeyi gelecek yıllarda daha da genişletmeyi amaçladı.
BUÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu tarafından online olarak gerçekleştirilen ve 3 hafta süren eğitimler, çocuklara ve ebeveynlerine 'temel çevreye bakış' anketi uygulanmasıyla başladı. İlk hafta eğitiminde çevre sorunları konusunda beyin fırtınası yapılırken, çocuklardan çevre fotoğrafları ve eğitici çevre videoları derlemeleri istendi. Çevre Kirliliği ve Atık Hiyerarşisi gibi konularda bilgi aktarımının yapıldığı ilk haftanın ardından ikinci hafta ise yaşam kaynağımız su, su ve karbon ayak izi, atık, sıfır atık konuları ele alındı. Eğitimin üçüncü haftasında da 'Sürdürülebilirlik', 'Yeşille Aklama' gibi kavramlar üzerinde duruldu. UÇET öğrencilerinin koçluğunda gruplar oluşturan çocuklardan 'Yenilikçi Çevre Fikirleri' konusunda proje uygulamaları yapmaları da istenirken, çalışmalar 5 Haziran Çevre Haftası'na kadar devam edecek. Proje sonunda ortaya konacak Yenilikçi Çevre Fikirleri, Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışması'nda ayrı bir kategori açılmak suretiyle ödüllendirilecek. Projenin sonunda çocuklara ve ebeveynlerine tekrar 'temel çevreye bakış' anketi uygulanarak çevresel farkındalık düzeyindeki değişim de gözlemlenmeye çalışılacak.
BOSİAD ÖNCÜLÜK ROLÜ OYNUYOR
Sadece Türkiye'de değil dünyada gerçekleştirilen sanayi ve çevreyle ilişkili projelerde çocukların nadir görüldüğüne dikkat çeken yapan Prof. Dr. Nezih Kamil Salihoğlu, proje ile ilgili şunları söyledi:
"BOSİAD ile birlikte yürüttüğümüz projedeki güzellik; Çocuklarımızı bu işin içine katarsak, çevreyi kirletmemek adına yapılan faaliyetleri gözlemlerlerse çevreyle ilgili çok daha yakın bir bağ kurabilirler, arkadaşlarına anlatabilirler. Hatta meslek seçimlerinde etkili olabiliriz. Yarınki uygulamalarında öncelikleri farklılaşabilir. Gerçekten bilinç düzeylerini değiştirmek için bu projeye başlıyoruz. İlk projeyi biraz küçük çaplı tutarak başlangıç projesi olarak görüyoruz ama sağlıklı yürütebilirsek, işletmeler için farklı bir bakış açısı katacağına inanıyoruz. Yeni firmaların katılımı ile gelecek yıllarda da projeye devam ederek çevre bilincinin bir kartopu gibi büyümesini diliyoruz. Öte yandan sanayi bölgeleri içerisinde özellikle ilk organize sanayi bölgemizin Türkiye'de yine öncü bir rolle, sanayi artık 'ortak bu işi nasıl yapabiliriz ve kaynaklarımızı, enerjimizi daha doğru nasıl yönetebiliriz?'in bir başlığı olarak düşünmeye başladı. O yolda gidersek de biz orta ve uzun vadede BOSİAD gibi kuruluşlar sayesinde Bursa OSB gibi düzenli yerleşimli organize sanayi bölgeleri olacaktır."
ÇEVREYLE İLGİLİ YATIRIMLAR MALİYET DEĞİL GEREKLİLİK
"İşletmeler artık çevre ayağını eksik bırakarak bir yere gidemeyeceklerinin farkındalar. 'Çevreye saygılı üretim yapacağım' söyleminin vicdana, samimiyete döküldüğü yer olarak bir marka haline gelen Çevreye Duyarlı Sanayi Tesisi Yarışmamıza katılımın her geçen yıl artması da bunu gösteriyor" diyen BOSİAD Başkanı Rasim Çağan da şöyle konuştu:
"Çevreye yapılan her türlü yatırım bizlere, çocuklarımıza, bizden sonra geleceklere değer vaat ediyor. Bu sebeple de bu bilinci artırmak, sanayicinin bunu sahiplenmesini özendirebilmek için elimizden geleni yapıyoruz. Çevre sorunlarına karşı her geçen gün daha da artan bir duyarlılık var. Bugün gelinen noktada çevreyle ilgili yatırımlar maliyet olmaktan çıkmış, bir gereklilik haline gelmiştir. Türkiye'nin sanayide büyümesi çevreye verdiği önemle de paraleldir. En önemlisi de ne yazık ki birçok ebeveyn için çevrecilik sözde kalıyor yani insanlar çevreciliği konuşuyor ancak çevreciliğin gereğini yapmıyor ya da bunu Avrupa Standartları gereği, birlikte çalıştığı global firmaların yaptırımlarıyla uyguluyor. Kısacası menfaatlerini önceliyor. Bugün kendi menfaatlerimiz için çocuklarımızın geleceğine zarar vermeye hakkımız yok. Biz dünyada belki 20-30 yıl daha var olacağız ama sonraki 60-70 yılda çocuklarımız yaşamaya devam edecek. Onların gelecek 40 yılına zarar vermeye hakkımız yok. Dolayısıyla bizler gibi henüz medeniyet ve menfaat batağına düşmeyen, bir eşik noktasındaki çocuklarımıza bu bilinci yerleştirmek için en uygun zamanın bugün olduğunu düşünüyoruz. Biz çevreciliği empoze etmek yerine, özlerinde var olanı ortaya çıkarmak istiyoruz. Medeniyete yenilmiş anne-babaları da duyguyla değiştirebileceğimize inanıyoruz. O duygu da ebeveynlere, çocuklarının çevreciliği sorgulamaları, taleplerini iletmeleri ile geçecektir. Çünkü Türkiye çevrecilik konusunda dikte ettirilen değil artık oyun kurucu bir rol üstlenmelidir. Bu da BOSİAD olarak yapmaya çalıştığımız gibi çevreciliği özümsemiş nesillerle mümkün olacaktır."